WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğündeki hatalı kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Dava dilekçesinde, yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi ve Yeliz adı ile yapılan mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgeler) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in ölüm kaydının iptali ile ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde ... ve ...'in ... ile ... olan baba ve anne kaydının ... ve ... olarak düzeltilmesi, birleşen 2013/4 Esas sayılı davada ...'in ölüm kaydının iptaline karar verilmesi, yine birleşen 2012/336 Esas sayılı davada ise Bilal Güzel'in ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... ve ...'in anne kaydının istem gibi düzeltilmesine, baba yönünden kaydın düzeltilmesi istemine ait davanın tefrikine, ...'in ölüm kaydının iptali isteminin reddine, Bilal'in 01.01.1992 olan ölüm tarihinin 20.03.1992 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

        Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" anlaşılır. (.....). "Kayıt düzeltilmesi", aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının "düzeltilmesi" veya "değiştirilmesi"dir. Nüfus kütüklerindeki "doğru olmayan kayıtların" düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur..... Yönergesinin 175. maddesinde mükerrer kaydın iptalinde yetkili makamlar düzenlenmiş olup farklı hanelerde, farklı doğum tutanağına göre ve yine farklı nüfus bilgileri ile kaydedilmiş mükerrer kayıtların iptaline mahkemece karar verileceği belirtilmiştir. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan "doğru olmayan kayıtlar", ilgilileri veya ....ı tarafından açılacak olan "kayıt düzeltme davası" ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada "nüfus kaydının düzeltilmesi davası" olarak adlandırılmaktadır. ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosyanın temyiz incelemesi için; 13.08.2012- 29.05.2013 tarihleri arasında Tramer bilgilerine göre davacı ...’nin trafik sigortası yaptırdığı belirtilen.. araç hasar bedeli ... (son rakam grubu olmayan) plakalı araçların trafik tescil kayıtlarının, trafik sigorta poliçelerinin ilgili yerlerden getirilerek dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 18/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise, dava dilekçesinde, davaya konusu trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli ile değer kaybı zararının tahsilinin de talep edildiği, mahkemece bu kapsamda makine mühendisi bilirkişiden alınan 27.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda, "kazalı araca ait fotoğrafların, kilometresinin, tramer kaydının vs. dosyada bulunmadığı, dosyaya sunulması halinde rapor düzenleneceği" yönünde görüş beyan edilmesine rağmen mahkemece, davacı tarafça, dava dilekçesinde araç hasarı ve değer kaybı istemine yönelik olarak herhangi bir delil sunulmadığı, ön inceleme aşamasında verilen sürede de bu yönde bir delil bildirilmediği, makine mühendisi bilirkişisi tarafından kazalı araca ait fotoğrafların, kilometresinin, tramer kaydının vs. dosyada bulunmadığı, dosyaya sunulması halinde rapor düzenleneceği" yönünde görüş beyan edilmiş ise de HMK madde 145 uyarınca sonradan delil gösterilmesinin mümkün olmadığı ve davacı tarafından...

              Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacı vekilinin talebi, bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi, doğru görülmemiştir....

                Bu nedenle davanın hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği dikkate alındığında, mahkemece asliye hukuk mahkemesi olarak davaya bakılması yerine aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise gerçek anne ve baba üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

                    İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olan ... ve .... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Mahkemenin bu yoldaki kabulü doğrudur....

                      UYAP Entegrasyonu