Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri asıl olarak haksız fiil sorumluluğuna dayanır. TBK md. 49’a göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören karşı tarafın kusurunu ve zarara uğradığını ispat yükü altındadır. KTK md. 85 ve 88 uyarınca trafik kazası sonucu meydana gelen kazadan aracın işleteni veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi de müştereken ve müteselsilen sorumludur. İşleten veya aracın bağlı bulunduğu işletmenin sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusursuz olması ve kazanın araçtaki bir bozukluktan meydana gelmemesi şartıyla, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya 3. kişinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur....

    Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK'nın 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E. - 411 K. sayılı ilamı). Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdikleri zarar; işletenin (veya sürücü) ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte işleten üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır....

      Önemle vurgulanmalıdır ki, Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı, desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir (HGK'nın 15.06.2011 gün ve 2011/17- 142 E. - 411 K. sayılı ilamı). Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdikleri zarar; işletenin (veya sürücü) ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte işleten üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen bir zarardır....

      Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar. Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir....

      Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; açılan davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen kusur-aktüer bilirkişi raporuna davalı ... şirketine sigortalı aracın sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olarak karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralandığı, davalı ... şirketinin bedensel zarar kalemi içerisinde yer alan dava konusu geçiçi ve sürekli işgöremezlik zararından 2918 sayılı KTK’nın 85 ve 91.m. gereğince hukuken sorumlu olduğu, davalı ... tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak, bu bağlamda dosyamıza sunulan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda haklılığı sabit olan davanın değer artırım talebi gibi kabulü gerektiği kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne, davalı ... şirketince kısmi ödemenin yapıldığı 24.05.2018 tarihinde, davalı ... yönünden temerrüdün oluştuğu gözetilerek temerrüt tarihinden itibaren hüküm altına alınan maddi tazminat...

        Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; mutlak ve ticari dava niteliği bulunmayan olmayan davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve bedensel zarar tazminatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 4'üncü maddesi incelendiğinde, 3 grup ticarî davanın bulunduğu görülür: Bunlar, tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan ve aynı zamanda "mutlak ticarî davalar" biçiminde adlandırılan davalar; ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki tarafın ticarî işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve "nispi ticarî davalar"...

          Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 73.917,35 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 670,65 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 74.588,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 10/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat isteminden ibarettir. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK'nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır....

            İhtisas Dairesinden aldırılan 13/01/2014 tarihli raporda belirtildiği üzere herhangi bir araz kalmadan aradan geçen zaman içerisinde iyileşmiş bulunduğu ve maluliyetinin bulunmadığı, davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de davacıya zaten davadan önce 7.506,37 TL tazminat miktarı ödemesi yapıldığı anlaşılmakla iyileşme süresi yönünden de tazminata hükmedilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir....

              Davalı vekili, dava işleten/sürücü kusuruna dayanılarak açılmış ise tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, sigortalı araç işleteninin/sürücüsünün meydana getirdiği trafik kazası nedeniyle, mirasçılarının ve/veya destekten mahrum kalanların üçüncü kişi olarak taleplerinin haklı olarak değerlendirilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, işleten sürücü murisin üçüncü kişi sayılamayacağı, kazanın tek taraflı meydana geldiği, davacının olay sebebiyle doğrudan bedensel bir zarar görmediği, işletenin kazada ölmesi sebebiyle yansıma şeklinde oluşan destek zararlarının, işletenin trafik sigortacısı olan davalı ... şirketinden talep edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir....

                Bendinde: a)Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için, b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, c)Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için, ç)Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için, d)Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, başvurulabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca ... Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesinde de ; benzer biçimde düzenleme yer almaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu