Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2016/245 Esas, 2017/7483 Karar) Sair istinaf talepleri yönünden yapılan incelemede: Davacının desteği müteveffa sürücü Mahmut Durmuş'un vefatına sebep olan trafik kazasında tamamen kusurlu bulunmuştur. Davalı Halk Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olan 34 XX 538 plaka sayılı araç sürücüsü T6 kazada kusursuz bulunmuştur. İşleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85.maddesinde düzenlenmiştir. "İşleten ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu" başlıklı bu maddede: Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar....

    Ev başkanının sorumluluğu kusur sorumluluğu olmayıp kusursuz sorumluluk halidir. Tüm dosya kapsamına göre olayın meskun mahalde ve gündüz vakti gerçekleştiği, araca ait fren izine rastlanılmadığı, çocuğun yaşı ve olayın oluş şekline göre davalıların sorumluluğu için TMK'nın 369/1. maddesindeki koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülmemiştir....

    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi olup, anılan madde kusur sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 5510 sayılı Yasada sorumluluk durumu özel olarak öngörülmüş olduğundan, iş kazası nedeniyle işverenin tazmin sorumluluğunu düzenleyen anılan Yasanın 21. ve 23. maddeleri kapsamındaki sorumluluk hallerinin genişletilmesi veya genel hükümler uyarınca kusursuz sorumluluk yoluna gidilmesine olanak bulunmamaktadır....

    , Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir....

      Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının ---- düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir. -------- gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır....

        Sigorta AŞ’nin sorumluluğu bulunduğunu, ...Sigorta'nın daha sonra ... Sigorta AŞ'ye devredildiğini, meydana gelen araç değer kaybının tazmini amacıyla 26.11.2021 tarihinde ......

          O halde, davalı malik şirket Derindere.... lehine red vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi sebebi ile vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli değildir. 4-)Asıl davada, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı aleyhine açılan davanın Anadolu Sigorta Şirketinin sorumluluğu sigortalısı Derindere ...'nin sorumluluğuna bağlı olup araç malikinin işleten sıfatının ortadan kalktığı noktada sigortalı olarak araç malikini kabul eden sigorta şirketinin de sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesi ile reddi yanlıştır. Şöyle ki, olay tarihini kapsayan geçerli bir sigorta poliçesi mevcut olup işletenin işletenlik sıfatının kalkması sigorta poliçesinin geçerliliğini ortadan kaldırmaz sigorta poliçesi ve poliçe nedeni ile davalı sigortanın sorumluluğu (K.T.K. 20/d-94. md.-107. ve vs. md. açıklanan bazı durumlar ayrık olmak üzere) devam eder....

            Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi‘nin 28.04.2021 / 6597 Sayılı raporu incelendiğinde; Sürücü ...’ın %100 (YüzdeYüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü ... ’ın kusursuz olduğu, Davacı ... 'ın kusursuz olduğu mütalaa olunmuştur. Aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 13/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Dosya kapsamında yer alan maluliyet raporları incelendiğinde kazazede ...‘un sürekli iş göremezlik oranının olmadığı, kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde yer alan bir hesap olması sebebiyle, hesap yöntemi olarak Progresif Rant Yöntemi ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya ve tazminata herhangi bir etkisi bulunmadığı, davalı ... (...) Sigorta A.Ş. ve dava dışı SGK tarafından davacı ......

              in sorumluluğunun kusur sorumluluğu olup, meydana gelen kazada kusursuz olması, araç işleteni davalı şirketin sorumluluğunun sürücünün kusuru nispetinde olması ve davalı ... şirketinin ise sigortalısının kusuruna isabet eden miktar kadar zorunlu sigorta limiti dahilinde sorumluluğu olup davalı ... şirketinin sigortalısının kusuru olmadığından, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Bu durumda; hukuksal dayanağını kusursuz sorumluluktan alan davada Devletin sorumluluğunun bir tehlike sorumluluğu olduğunun benimsenmiş olmasına ve bilhassa Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun aynı mahiyetteki 11.07.2007 gün ve esas: 2007/4-422 karar:2007/536 sayılı kararında, tapu sicil müdürlüğü görevlilerinin kusurlu olup olmadığının araştırılmasına ya da kusurun varlığının ispatına gerek olmadığı gibi, esasen Devletin sorumluluğu için bu kusurun varlığı da şart olmayıp, tapu sicil müdürlüğünün hukuka aykırı eylem ve işlemleri ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğundan, bu zarardan Devletin sorumlu olduğu ilkesi kabul edildiğine göre, tapu sicilinin tutulmasıyla ilgili dava konusu işlemden doğan davacı zararından, davalı Hazinenin sorumlu olduğu gözetilip, tapuda yapılan işlem sırasında gösterilen satış bedeli üzerinden tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu