Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK'nin 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle uyuşmazlık konusunun "para" olduğu gözetildiğinde, dava dilekçesinde, öncelikle minibüsün trafik kaydına ihtiyati tedbir konulması, bu talebin kabul edilmemesi durumunda ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinde bulunan davacı vekilinin kastının "ihtiyati haciz" olduğu anlaşılmaktadır....
olup davalıların tam kusurlu olduğunu belirterek, dava sonuçlanıncaya kadar davacının hak kaybına uğramaması için İhtiyati Haciz talebinin reddi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Şirketi yönünden de ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, ancak davaya konu trafik kazasının gerçekleşmesinde davalıların kusurlu hareket ettiklerinin açık olduğunu, sonuç olarak 23.06.2022 tarihli ara kararın reddedilen talepleri yönünden davalı ... Şirketi ve davalı ... Şirketine ait taşınır, taşınmaz mal, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini...." beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, ölümlü trafik kazasından dolayı manevi tazminat talebine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati haciz talep eden/davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince 17/03/2020 tarihli ara karar ile talebin yeterince açık ve anlaşılır olmadığı şöyle ki davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin hangisini öne sürdüğü belli olmadığı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haczin amaç, konu şartları itibariyle birbirlerinden farklı işlemler olduğu, 6100 sayılı kanunun 119. maddesinde belirtilen ve dava dilekçesi için öngörülen talep sonucunun açık ve anlaşılır olması şartının esasen tüm talepler için geçerli olduğu ve davacı vekilinin talebinin bu yönüyle eksik olduğu ayrıca talebin ihtiyati tedbir talebi olduğu değerlendirilse dahi uyuşmazlığın maddi hasarlı trafik kazasından doğan tazminat alacağı olduğu ve davalının taşınır taşınmaz mallarının uyuşmazlık konusu olmadığı, 6100 sayılı kanunun 389. ve devam maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği anlaşılmakla ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği görülmüştür...
DAVANIN KONUSU : Tazminat TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 14/08/2023 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkili ....'...
Dosya kapsamı itibari ile, talebin yaralanma ile sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, maddi tazminat talebine yönelik ihtiyati haciz istemine ilişkin olarak talebe konu maddi tazminatın miktarı, davalı tarafın kaçma yada mallarını kaçırma veya bu yönde bir hazırlık içinde olduklarına dair bir delil gösterilmediği, yukarıda açıklandığı gibi tarafların kusur oranı ile manevi tazminat alacağının varlığının da yargılama yapılmasını gerektirdiği anlaşıldığından netice itibari ile ihtiyati haciz talebinin reddine dair yerel mahkeme kararı hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine (HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemli davada, davalılara ait araçların trafik kaydı ile taşınmazlarına ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nın 257/1.maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; "Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar...
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi ile birlikte istenilen ihtiyati haciz kararının kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı sonrası davalı şirketin yatırdığı teminat üzerine haciz uygulanarak diğer malvarlıkları bakımından haczin kaldırılmasına karar verilmiş, duruşmalı yapılan inceleme sonucu ise ihtiyati haciz kararına yapılan itirazının reddine karar verilmiş ve davalı şirket bu karar hakkında istinaf itirazında bulunmuştur. Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 sayılı İİK 257 vd. Maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 sayılı HMK'nun 389. vd. Maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilebilmesi istenebileceği açıktır....
Davacı vekilinin ihtiyati haciz karar miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede ise; Davacı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar Mahkemece 100,00 TL gibi cüz'i ve hak kaybını engellemeyecek nitelikte bir miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, trafik kazası nedeniyle her ne kadar 100,00 TL üzerinden maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de ilgili talebin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla açıldığını, bu nedenle ihtiyati haciz miktarının arttırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, eldeki dosyada davacının alacak miktarını bu aşamada 100,00 TL olarak belirlediği anlaşılmakla mahkemesince bu miktar üzerinden ihtiyati haciz konulmasının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır....
Ancak, dosyada bulunan kolluk tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağı ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 28/07/2023 tarihli raporunun, manevi tazminat istemi bakımından alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve yaklaşık ispat koşulunun bulunduğu gözetilerek davacının manevi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, davalı şirketin iştigal konusu gözetilerek ve tarafların menfaat dengelerinin korunması bakımından, UYAP sorgusunda davalı şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılan ... plaka nolu araç ile davalılar ... İnşaat Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve ...'ın adına kayıtlı taşınmaz kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir....