Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğunu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle davacılar vekilinin maddi-manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin (talep edilen toplam maddi-manevi tazminat Üzerinden) takdiren 010 teminat mukabilinde İİK'nun 257. maddesi gereğince kabulü gerekirken, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile maddi-manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından, davacılar vekilinin maddi-manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine lişkin ara kararına yönelik, istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin buna ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve davalılardan T15, T7 ve T5 adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına...

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili; Davacının davalıdan bir alacağı bulunmadığını, alacağın muaccel olmadığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin koşullarının oluşmadığını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinden ibarettir. Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Manevi tazminat taleplerinin olay tarihi olan 05/02/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, ayrıca dava konusu olayda haksız fiilden kaynaklıbir zarar mevcut olduğunu, davalının borcunun muaccel hale geldiğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının ... davalısının ... ve ... Sigorta A.Ş. olduğu, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Mahkememize açılan davanın; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın geçirdiği trafik kazası neticesi uğradığı zararın tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. HMK.m.166/1-4. "davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır." hükmünü içermektedir. Dava "Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)" davasıdır....

    Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir. Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Davalı tarafça aksi iddia edilmeyen dava dilekçesinde belirtilen ceza mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre davacıların maddi ve zararlarının olabileceği muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....

    Aş vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar murisinin ölümüne sebebiyet veren aracın dava dışı sürücüsünün müvekkili şirket çalışanı olmadığını, ayrıca sürücünün üst iş vereni konumunda da bulunmadığını, müvekkili şirketin teşebbüs sahibi de olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, kusurun ve zararın da usulünce ispatlanması gerektiğini belirterek ihtiyati haciz ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Talep, trafik kazası sonucu ölüm sebebiyle uğranılan manevi zarardan dolayı açılan tazminat davasında, geçici hukuki koruma kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir....

      DELİLLER : Fotoğraflar, epikriz raporları, hastane kayıtları, ameliyat bilgileri, ilaç ve malzemeleri gösterir belge, trafik kazası tespit tutanağı, tüm dosya kapsamı. İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davanın cismani zarar nedeniyle tazminat talebine ilişkin olduğu, maliki ve sürücüsü davalı olan aracın karışmış olduğu trafik kazasında, 34 XX 719 plakalı araçta yolcu olan davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda işleten ve araç sürücüsü davalının mevcut delil durumuna göre asli kusurlu olduğu bu bakımdan davacının maddi tazminat talepleri bakımından yaklaşık ispat koşulu sağlanmış olduğundan davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

      Dosya kapsamından, davacı vekilinin davacının iş kazası sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile açtığı dava ile ilgili olarak davalının adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerinde teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece şartları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İhtiyati haciz, İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK'nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

      Hukuk Dairesi, 24/05/2016 gün ve 2016/4517-6851 E.K. sayılı ilamı) 4-)6100 sayılı HMK'nın 389 ve izleyen maddeleri gereğince ancak uyuşmazlık konusu olan mal ve haklar üzerine tedbir kararı verilebilir. 5-)Tüm bu anlatılanlar ve açıklamalar ışığında, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, davanın niteliği, talep konusu meblağ nazara alınarak dava trafik kazası sebebiyle tazminat talebine dayalı olduğundan miktarı tartışmalı da olsa muaccel bulunması karşısında, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek gerek görüldüğü takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi için teminat da istenebileceği nazara alınarak 2004 sayılı İİK'nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşulları bulunmasına rağmen ihtiyati haciz isteminin kabulü yerine mahkemece aksi düşünce ve yetersiz gerekçe ile yazılı biçimde ihtiyat-i haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....

        Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; davacılar vekilinin kastının ihtiyati haciz talebi olduğu, dosyada bulunan yaralanmaya ilişkin raporlar, trafik kazası tespit tutanağı ve diğer belgelerin, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....

        İlk derece mahkemesince 29/6/2022 tarihli ara kararıyla; davacılar vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu