Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; oğlunun vefat ettiğini, torunlarının velâyetinin davalıda olduğunu, torunları ile görüşmek istediğini belirterek torunları ile kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; çocuklar ile davacının uzman pedagog veya öğretmen refakatinde görüşmelerini kabul ettiğini bildirmiştir. III....

    Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      ile çocuğun hali hazırda yaşadığı büyükanne davalı ... arasında oğlu...ın öldürülmesi olayı nedeniyle husumetin devam ettiği, davacı büyükbaba ile kişisel ilişki kurulması halinde davacı ... ile davalı büyükannenin kişisel ilişki günlerinde zorunlu olarak göz göze gelecekleri, küçük çocuğun babasının da tedbiren kurulan kişisel ilişkinin icra edildiği sırada öldüğü dikkate alındığında küçük çocuk ile davacı ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına da uygun olmayacağı gerekçesi ile davacı anne ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin 6100 Sayılı Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        DAVA Davacı babaanne ve dede vekili dava dilekçesinde; davacıların oğlunun şehit olduğunu, davalı annenin yeniden evlendiğini torunları ile davacıları görüştürmediğini iddia ederek davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı anne vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkillerinin evlenmesini sonrası sıkıntılar oluşturduklarını, çocuğu yıprattıklarını, müşterek çocuğun dede ve babaanne ile görüşmek istemediğini, Medeni Kanunumuzda torunla kişisel ilişki kurulması durumunu doğrudan düzenlemediğini, şahsi ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığını, bu davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından reddedilen kişisel ilişki kurulması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dede ve babaanne tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, davacılar ile fiilen anne yanında yaşayan 2013 doğumlu küçüğü arasında her ayın 1. hafta sonu cumartesi 10.00 pazar 17.00 arasında davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı anne tarafından tümüne yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı annenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak; anneanne, dede, büyükanne ve büyük babalarla torun arasındaki kişisel ilişki, torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Torunla Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 2004 doğumlu küçük ...ile davacı dede arasında her yılın 1-31 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki,...yaşı tiibarıyla bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağından, daha uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; torunla kişisel ilişki tesisi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesi uyarınca kişisel ilişki kurulması davası niteliğindedir. Davacı babaanne tarafından, babası vefat etmiş torunu Hazal Ada Kurt ile arasında kişisel ilişki kurulması talep edilmiş, davalı anne tarafından ise davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. Davalı vekilinin kişisel ilişkinin tesis edilmesine ve kişisel ilişki gerçekleştirilme şekline yönelik istinaf isteminin değerlendirilmesinde; Davacının oğlu ve çocukların babası olan Mustafa Kurt 20/11/2018 tarihinde vefat etmiş, Hazal Ada Kurt 15/09/2018 tarihinde doğmuş ve dava ise 31/01/2020 tarihinde açılmıştır. TMK'nın 325. maddesi "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlara da tanınabilir. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yolu ile uygulanır" hükmünü haizdir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Torunla Kişisel İlişki Kurulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 30.11.2010 gün ve 6501-19937 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, hesaplanan...

                    UYAP Entegrasyonu