Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından kabul edilen dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08.03.2022 (Salı)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı dede tarafından, reddedilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08.03.2022 (Salı)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Torunla Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı dede tarafından reddedilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08.03.2022 (Salı)...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının, küçüklerin dedesi olup torunlarını sevme, onlarla kişisel ilişki kurulmasını istemesinin en doğal hakkı olduğu, dosya incelendiğinde çocukların davacı dede ile görüşmesinin çocuklara zarar vereceği de ispat edilemediğine göre İlk Derece Mahkemesince yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin-dedesinin de çocuklarla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının mevcut olduğu, davacıların oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiği, torunlarını görmek ve onlarla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuklara da bu sevgiyi vermek davacıların hakkı olduğu, kişisel ilişki tesis edildiğinde çocukların huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada delil bulunmamakla birlikte alınan sosyal inceleme raporu da kişisel ilişkinin kurulması yönünde görüş bildirildiği, çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine de karar verilmesinin mümkün olduğu, o halde davacılar ile torunları arasında, çocukların eğitim durumunu aksatmayacak, bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilemeyecek ve davalı annenin velayet...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın KABULÜNE, kişisel ilişki kurulması talep edilen Bora Akkuş ile davacı T1 ve T2 arasında sosyal inceleme raporu dikkate alınarak , her ayın her pazar günü 12.00- 15.00 arasında tarafların yakın ikametleri de dikkate alınarak gündüzle ve sınırlı şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından davanın bir kısım tanıkları dinlenmeden eksik inceleme sonucu kabul edilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava torunla şahsi ilişki kurulması davasıdır. Dava kamu düzenine ilişkin olup resen araştırma ilkesine tabidir. Bu itibarla yargılama sırasında ortaya çıkacak durumlar dahi göze alınmalı tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Somut olayda davalı süresinde cevap dilekçesi sunmuş, tanık deliline dayamış, tanık listesini de süresinde ibraz etmiştir....
Esas davanın yeğenle, birleşen davanın torunla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olduğu, dosya kapsamında bulunan sosyal inceleme raporları uyarınca küçüklerin hala ve anneanne ile aralarında kişisel ilişki kurulmasının küçüklerin yüksek yararına uygun olduğu" gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile çocuklar ile davacı hala arasında her ayın 1. cumartesi günü saat 10:00- 17:00 arasında, kararın kesinleşmesine kadar tedbiren, sonrasında da aynı şekilde kişisel ilişki kurulmasına, birleşen davanın kısmen kabulü ile çocuklar ile davacı anneanne arasında her ayın 3. cumartesi günü saat 10:00- 17:00 arasında, kararın kesinleşmesine kadar tedbiren, sonrasında da aynı şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 08.10.2015 gün ve 15649-17922 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Mahkemece 31.01.2013 tarihli hüküm ile davanın kabulüne ve davacı dede ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Sosyal inceleme raporunda velayetin annede kalarak baba ile kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı rapor edilmiştir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tayinine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacının velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş ise de, terditli talebi olan kişisel ilişki yönünden dava kabul edildiğinden ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtilen Yargıtay kararı doğrultusunda vekalet ücreti belirlenmesi usul ve yasaya uygundur....
İlk derece mahkemesince davacılar ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulurken çocukların 9 yaşını doldurmasından öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre küçüklerin yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm oluşturulurken gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden şimdiden küçükler ile davacılar arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması doğru olmadığı gibi, kurulan kişisel ilişki, biri 9 yaşını doldurmuş olan diğeri doldurmamış olan küçüklerin şahsi münasebet sırasında birbirlerinden de ayrılmalarına neden olacaktır. Ayrıca, küçükler ile davacılar arasında haftasonları iki ay da bir kurulan kişisel ilişki de yetersizdir....