Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, toplu iş sözleşmesinin yorumuna ilişkindir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53/1 maddesi uyarınca “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. Hukukumuzda, toplu iş sözleşmelerinin, normatif ve borç doğurucu hükümlerden oluştuğu kabul edilmektedir. Nitekim, 6356 sayılı Kanun'un 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına göre “Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir. Toplu iş sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir. Toplu iş sözleşmelerinin borç doğurucu hükümlerinin yorumunun, sözleşmelere ilişkin kurallar çerçevesinde yapılması gerekmektedir....
Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu iş sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hüküm ücret artışı ile diğer sosyal haklar ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu iş sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu iş sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın sebebi ortadan kalkar. Zira, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6356 sayılı Kanun'a uygun olarak tüm prosedürler yerine getirilerek tarafların hür iradesi ile imzalanmış Toplu İş Sözleşmesinin 36. maddesinin iptalinin talep edilmesinin geçerliliğinin bulunmadığını, toplu iş sözleşmesinin başlıca geçersizlik nedenlerinin, ehliyetsizlik, şekle aykırılık, hukuka aykırılık olduğunu, toplu iş sözleşmesinin iptalinin toplu iş sözleşmesinin iradeyi sakatlayan nedenlerin ortaya çıkması yetkisiz kişi veya sendikalar tarafından toplu iş sözleşmesinin yapılması durumunda söz konusu olacağı davada iptal veya geçersizlik nedenlerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2022/71 E. 2022/441 K. DAVA KONUSU : (Toplu İş Sözleşmesi Yorumu (Send. K....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2022 NUMARASI : 2022/177 ESAS 2022/260 KARAR DAVA KONUSU : Toplu İş Sözleşmesi Yorumu (Send. K....
Somut olayda mahkemece verilen ilk karar, Dairemizce “...Öncelikle taraflar arasında Toplu İş Sözleşmesinin yorumu istenen maddelerinin uygulanmasında gerçekten yoruma yönelik bir uyuşmazlık bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Bunun için XXII. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi yerine geçmek üzere imzalanan protokolün grup içinde yer alan işverenler tarafından ne şekilde uygulandığının belirlenmesi bakımından söz konusu toplu iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemde yapılan ödemelere ilişkin yeter sayıda ücret ödeme belgeleri getirtilmelidir. Ayrıca XXII. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi yerine geçen protokolün 2. maddesinde yapılan atıf uyarınca XXI. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesinin 57. maddesinde öngörülen yorum uyuşmazlığına ilişkin prosedürün işletilip işletilmediği, başka bir anlatımla uygulamaya ilişkin anlaşmazlığın ne şekilde giderildiği araştırılmalı ve varsa buna ilişkin belgeler getirtilip dosya kapsamına dahil edilmelidir....
Maddeyi yanlış yorumladığını, bu yorumlama neticesinde toplu iş sözleşmesinin ikinci yılında uygulanacak zamma esas alınacak ücretin 31/12/2018 tarihindeki ücret olarak kararlaştırıldığı şeklinde yorumlanmakta, toplu iş görüşmesinde öngörülen zamları işçilerin sona eren yıl tarihlerindeki ücretlerine uygulamak suretiyle toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı bir işlem tesis ettiğini beyanla; davalı işverenin Toplu İş Sözleşmesinin 36. Maddesi hükmünü yanlış yorumlaması sebebiyle, sözleşmenin ikinci ve üçüncü yıllarında uygulanacak zam oranının "Üyelerin 31,03/2019 ve 31/03/2020 tarihinde almakta oldukları ücretlerine zam uygulanması" ve uygulanacak zam oranının belirlenmesinde yıllık Türkiye Geneli TÜFE oranının dikkate alınacağının ve toplu iş sözleşmesinin bu şekilde yorumlanması gerektiğinin tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Dava Türü : Toplu iş Sözleşmesinin Yorumu YARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, toplu iş sözleşmesinin yorumuna ilişkindir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53/1 maddesi uyarınca “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. Hukukumuzda, toplu iş sözleşmelerinin, normatif ve borç doğurucu hükümlerden oluştuğu kabul edilmektedir. Nitekim, 6356 sayılı Kanun'un 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına göre “Toplu iş sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir. Toplu iş sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir. Toplu iş sözleşmelerinin borç doğurucu hükümlerinin yorumunun, sözleşmelere ilişkin kurallar çerçevesinde yapılması gerekmektedir....
Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu iş sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Yasa gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu iş sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur. Toplu iş sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu iş sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümler bakımından sonuç doğurur....