Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur. Toplu sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, sendika üyesi olan mevsimlik işçilerin, sözleşmede açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümleri bakımından sonuç doğurur....

    Taraflar arasındaki toplu ... sözleşmesinin yorumu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Somut uyuşmazlıkta toplu ... sözleşmesinin yorumuna ilişkin açılan davada Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesine göre 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında açılan davalarda verilen kararlar yönünden temyiz yoluna başvurulamaz....

      B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, halen yürürlükte bulunan 22. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesinin açık olduğunu, müfettişinin tespit ettiği eksikliğin yerinde olduğunu, müfettişinin raporunun aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğunu, davacı işverenin dava hakkını kötüye kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Feri müdahil sendika vekili; müfettişi raporunun açık olduğunu, bu raporun isabetli olduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesini yok hükmüne kabul etmek istediğini, davacının iyiniyetli olmadığını ve talebinin toplu sözleşmesi özerkliğine de aykırı olduğunu, ayrıca toplu sözleşmesi hükmünün de açık olduğunu, yorumu gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        Toplu sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....

          Toplu sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....

            Toplu sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....

              Toplu sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....

                Toplu sözleşmesinin 35. maddesinde sendika üyesi olan işçilerin üyeliğin sendikaya bildirilmesinden itibaren daimi işçiler gibi toplu sözleşmesinden yararlanacakları yönünde kurala yer verilmiş ise de sözü edilen hükmün, ücret artışı ile diğer sosyal hakları ilgilendirdiği kabul edilmelidir. Zira toplu sözleşmesinin 25. maddesinde daimi işçi ile mevsimlik işçi tanımları yapılmış ve 33. maddede kıdem terfi sadece daimi işçiler için öngörülmüştür. Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Kanun gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur....

                  Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren Toplu İş Sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın nedeni ortadan kalkar. Zira 2822 sayılı Yasa gereği üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu sözleşmesinden yararlanılacağından, daimi işçilerle mevsimlik işçilerin Toplu İş Sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanması söze konu olur. Toplu İş Sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir....

                    Gerekçe ve Sonuç : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Yüksek Hakem Kurulu kararında yer alan toplu sözleşmesinin “ikramiye” başlıklı 36. maddesinin yorum davasına konu olabilecek nitelikte olup olmadığı ile yorum davasına konu olabilecek nitelikte ise hükmün ne şekilde anlaşılması gerektiği noktalarında toplanmaktadır. Uyuşmazlık hakkında değerlendirmede bulunmadan önce konuyla ilgili kanuni altyapının ortaya konulmasında yarar vardır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60. maddesinde, “Uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin taraflarından her biri 15 inci maddeye göre yetkili mahkemesinde yoruma ilişkin bir tespit davası açabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay’ın ilgili dairesi, bozma söz konusu olan hallerde işin esasına ilişkin kesin kararını iki ay içinde verir....

                      UYAP Entegrasyonu