Dava, niteliği ve içeriği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi hükmüne dayalı kesinleşen kadastroya karşı açılan tapu iptal ve tescil ile TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak çekişmeli 103 ada 49 parsel sayılı taşınmaz ile dava dilekçesinde sınırlarını belirttikleri kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında dava açmışlardır....
Bu hüküm uyarınca şahıslar adına tescil şartları gerçekleşmeyen ve zilyetlikle iktisaba elverişli bulunan taşınmazların Hazinenin özel mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekli olup, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak şahıslar tarafından açılan tescil davaları gibi Hazine tarafından şahıslar aleyhine Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları da kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağı mevcuttur....
Bu hüküm uyarınca şahıslar adına tescil şartları gerçekleşmeyen ve zilyetlikle iktisaba elverişli bulunan taşınmazların Hazinenin özel mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekli olup, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak şahıslar tarafından açılan tescil davaları gibi Hazine tarafından şahıslar aleyhine Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları da kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağı mevcuttur....
Mahkemece davacının dava konusu taşınmaz bölümünde çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süredir zilyetliği bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; "davanın TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davası olduğunu, TMK’nın 713/3. Maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmesi ve yine dava ve karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1.maddesi gereğince ... ile ...’nın davada taraf olması gerektiği halde mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve TMK’nın 713/4. ve 5. maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği belirtilerek" bozulmuştur....
Mahkemece davacının dava konusu taşınmaz bölümünde çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süredir zilyetliği bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; "davanın TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davası olduğunu, TMK’nın 713/3. Maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmesi ve yine dava ve karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1.maddesi gereğince ... ile ...’nın davada taraf olması gerektiği halde mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve TMK’nın 713/4. ve 5. maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği belirtilerek" bozulmuştur....
Bu hüküm uyarınca şahıslar adına tescil şartları gerçekleşmeyen ve zilyetlikle iktisaba elverişli bulunan taşınmazların Hazinenin özel mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekli olup, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak şahıslar tarafından açılan tescil davaları gibi Hazine tarafından şahıslar aleyhine Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları da kamusal yönü ağırlıklı olan davalar olduğundan hakim tarafından her aşamada re'sen araştırma ve inceleme yapma olanağı mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Milas 1. Asliye Hukuk ve Milas Kadastro Mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, TMK 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/1 maddesi gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Milas Kadastro Mahkemesince, uyuşmazlık konusu 502 ada 38 parsel dışında kalan A3, B2 harfiyle gösterilen kısımların yol olduğu ve bu kısımlara ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmemiş olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesine göre Kadastro Mahkemesinin görevi taşınmazla ilgili tutanağın tanzimi ile başlar....
, uzman ve teknik bilirkişilerden gerekçeli komşu parsellerle karşılaştırılmalı denetime açık rapor alınması gerekmektedir.Bundan başka, taşınmazın açıklanan niteliği karşısında davacının hangi tarihte dava konusu yerin imar ve ihyasına başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüğü, hangi tarihte tamamlandığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak belirlenmesi, 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren hesaplanmasının düşünülmesi, davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediğinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlükleri ile zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, varsa belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davası dosyalarının ise bulundukları mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde açıklanan miktarlar yönünden göz önünde tutulması, 3402 sayılı Kadastro...
Dava konusu taşınmazın 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çay yatağı ve kum olması nedeniyle boşluk olarak bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünün 29.3.2000 tarihli yazısında bildirilmektedir. Böyle bir yer 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, kamu hizmetine tahsis edilmediği taktirde masraf ve emek sarfıyla imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi halinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesindeki şartlar da gerçekleştiği taktirde zilyetlikle iktisap edilebilir. Mahkemece taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine hangi tarihte başlandığı, imar-ihya işlemlerinin ne şekilde yapıldığı ve hangi tarihte tamamlandığı hususunda araştırma yapılmamış, bu husus mahalli bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi ve davacı şahitlerinden sorulmamıştır. İmar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarih belirlendikten sonra, başlayacak zilyetliğe değer verilebilecektir....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Yayladağı Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2019 tarihinde verilen dilekçeyle zilyetliğe dayalı tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekili tarafından talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, TMK'nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....