Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından TMK 166/3. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının ön inceleme duruşmasında, kadının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine davacı-davalı erkek tarafından yargılamanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda erkeğin zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı davasının reddine, davalı- davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı birleşen davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için davacının bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasında davacı lehine mali haklara hükmedilmediği ve davacı tarafından açılmış bir katkı payı alacağı davasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... hakkında boşanma davası açtığını boşanma davası devam ederken mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazdaki hissesini diğer davalı kardeşi ...'a devrettiğini belirterek, bu muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, satış tarihinde müvekkili aleyhine hükmedilmiş tazminat alacağı olmadığı, satışın gerçek olduğu ve banka aracılığı ile bedelin ödendiği belirtilerek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davanın İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığını, davalı ...'...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. ve 406. maddeleri kapsamında kalan, akıl sağlığı, malvarlığını kötü yönetme, savurganlık sebeplerine dayalı kısıtlanma kararı verilmesi istemine ilişkindir. 1- TMKnun 405. maddesi yönünden yapılan inceleme; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı dava dilekçesinde kısıtlı adayının, sadece Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde düzenlenen akıl hastalığı nedeniyle değil ayrıca 406. maddesinde düzenlenen malvarlığını kötü yönetmesi iddiasında da bulunarak vesayet altına alınmasını istediğinden ve vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, başta davacı olmak üzere tarafların göstereceği tüm delillerin toplanıp değerlendirilerek ve dava dilekçesinde...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek tarafından zina, (TMK m. 161), aksi halde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı olarak terditli boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davası işbu boşanma davası ile birleştirilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesi davalı-davacı kadına ilk duruşmada tebliğ edilmiş, davalı-davacı kadın tarafından yasal süresi içinde verilen cevap dilekçesi ön inceleme duruşmasında okunmuş ve fakat davacı-davalı erkeğe, davalı-davacı kadının cevap dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Cevap dilekçesi davacıya tebliğ edilir ve davacı tarafından cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde cevaba cevap dilekçesi; davalı da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebilir (HMK m. L36/l). Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır (HMK m. 137/1)....
Ne var ki, temyize getirilmeyerek, tarafların kabul edilen TMK 166/1-2 maddesi gereği açılan boşanma davalarındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının TMK 162. maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kadının TMK 162 mad dayalı bu boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı taraf; hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları yönünden, davacı-karşı taraf, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velayet ve reddedilen asıl davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından zina hukuki nedenine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası; karşı dava ise kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından "Kişisel ilişki süresi, çocuğun yurtdışına çıkmasının yasaklanmasına dair tedbir kararı" yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise; "Kendisinin zina sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddi, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının karşılık davası, Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası davasıdır. Davalı-karşı davacının 14.02.2014 tarihli karşı dava dilekçesinde boşanma talebi bulunmamaktadır, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı tarafın 11.06.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında karşı davasının boşanma davası olduğunu beyan etmesi, karşı davayı boşanma davası haline getirmez....
Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer'îsi niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiği…” belirtilerek Dairemiz kararı bozulmuştur....