Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dava, erkek eş tarafından münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 172. maddesine dayalı olarak ayrılık kararına dayalı boşanma davası istemiyle açılmıştır. Mahkemece usule uygun şekilde toplanan delillerin bu çerçevede değerlendirilip Türk Medeni Kanunu’nun 172/2 ve 3 maddesi sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde davanın TMK 166/1 ve 4 maddelerine dayalı boşanma davası niteliğinde olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer bölümlerinin ise incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2018 (Pzt.)...

    davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadının TMK m. 162 ve TMK m. 166. maddelerine dayalı boşanma davaları hakkında hüküm kurulmamıştır....

      Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur durumlarının belirlenmesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddesine dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmemiş olup; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple; ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın ve davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanunu’nun zina hukuksal sebebini düzenleyen 161. ve devamı maddelerine dayalı olarak boşanma talep etmişler, mahkemece kısa kararda "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; tarafların karşılıklı olarak zina eylemini ispatlayamamaları sebebiyle zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davalarının reddedildiği, buna karşılık tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarının kabul edildiği belirtilerek "asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmalarına" karar verilmek suretiyle, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur....

          Ancak davalı-karşı davacı kadının hayata kast, pek kötü davranış ya da ağır derecede onur kırıcı davranış sebebine dayalı (TMK m. 162) ve terk hukuki sebebine dayalı boşanma davaları (TMK m. 164) varken; gerekçede evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasından bahsedilmiş, hangi davanın hangi gerekçe ile reddedildiği belirtilmemiştir. Yerel mahkeme kararının Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyası alacağı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi de usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, zina (TMK m. 161), pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin TMK 164’e dayalı, kadının ise TMK 161 ve 162. maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddine, kadının TMK’nun 166-1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüyle, tarafların boşanmalarına karar vermiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ile dinlenen tanık beyanlarından, davacı-karşı davalı erkek ile dava dışı S.O. isimli kadının mahkemeninde kabulünde olduğu üzere beraber tatile gittikleri, sosyal ortamlarda bu kadını eşi olarak tanıttığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....

              Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı erkek karşı davasıyla zina hukuki sebebine dayalı boşanma istemiş, daha sonra birleşen davasıyla TMK’nun 166-1. maddesi uyarınca ayrı bir dava daha ikame etmiş, mahkemece kadının davasının, erkeğinde TMK 161. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, erkeği birleşen davasının kabulüyle tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar vermiştir....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise özel boşanma sebeplerine bağlı davalarının reddi, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine ve davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163 ve 166/1 maddelerine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda davacı-karşı davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi gereğince kabulüne, tarafların ortak çocuğunun velayet hak ve görevinin davalı-karşı davacı...

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde, davacı karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu’nun 166/1, 165, 161 ve 163. maddelerine, davalı karşı davacı kadının da anılan Kanun’un 161 ve 162. maddelerine dayalı olarak açmış olduğu davaların reddine, davalı karşı davacı kadının mezkur Kanun’un 166/1. maddesi uyarınca açtığı davanın ise kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Altunizade Mah, 1313 ada 180 parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulün davacı-karşı davalıya ait 1/2 hissenin maddi tazminat olarak verilmesi talepleri ile davacı karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı karşı davalı kadın yararına 85.000 maddi, 75.000 manevi tazminata, davacı karşı davalı kadın yararına hüküm altına alınan tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu