"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki temliken tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.02.2010 gün ve 2009/14818-1022 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar davacıların iyiniyetli olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hükmüne uyulan dairemizin bozma kararından sonra dava savunma doğrultusunda reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiş, karar dairemizce onanmıştır. Davacılar karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Mahkemece, keşfen yapılan inceleme sonucu davacı köy derneğinin köyün ortak kullanımı için inşaa etmiş olduğu binaların zemin değerinden 15 kat fazla olup Türk Medeni Kanununun 724 maddesinin yasal koşullarının oluştuğu nedeniyle davanın kabulüne, depo edilen 26.600 TL arsa bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır; Türk Medeni Kanununun 724.maddesi hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin Türk Medeni Kanununun 3.maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının inanç sözleşmesine dayanmadığı, TMK’nun 724. maddesinde tanımlanan temliken tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu binanın bulunduğu arsa niteliğindeki 88 parsel sayılı taşınmaz 07.09.1995 tarihinde satış nedeniyle davalı ... adına kayıtlıdır. ... İl Özel İdaresi, İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’nün 07.10.2008 tarihli yazısından taşınmaz üzerine davalı ... adına inşaat ruhsatı alınarak bina yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı binanın yurtdışında çalıştığı dönemde gönderdiği paralar ile yapıldığını iddia etmiştir. Dosya kapsamı ve mevcut duruma göre bina değeri arsa değerinden fazla olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş ise de, binanın davacı tarafından yapıldığı kanıtlanamamıştır. Ayrıca, davacı dava dilekçesinde de açıkladığı üzere 88 parsel sayılı taşınmazın bina yapıldığı tarihte kendisine ait olmadığını bilmektedir. Bu nedenlerle, temliken tescil koşulları oluşmadığı açıktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724.maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı, Dereköy 119 ada 55 parsel numaralı taşınmazın 1141,46 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davayı görmeye asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacılar, davada öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemişlerdir. Mahkemece, temliken tescil istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, davacılardan ..., miras bırakan eşi ...’nın satın aldığı bağımsız bölümden başka bir bağımsız bölümü de kendisinin satın aldığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. ...’nın tazminat istemi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Karar açıklanan bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırdıkları temyiz harcının davacı tarafa iadesine, 19.01.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Gerçekten; Türk Medeni Kanunun 724. maddesi ile yasanın taşınmaz mülkiyetinin kapsamını belirleyen Türk Medeni Kanunun 718. maddesine istisna getirilmiş ve bazı hallerin varlığı halinde mülkiyet hakkı sahibinin zeminle ilgisini keserek taşınmazın üzerinde bulunduğu yapıdan ötürü yapı sahibine tescil olanağı tanımıştır. Ne var ki; böyle bir istemin kabulü için öncelikle taşınmazın ... mülkiyete konu yerlerden olması gerekir. Somut olayda ise; davacının adına tescilini istediği taşınmaz başlangıçta yapılan kadastro sırasında «ziraata elverişli olmayan hali arazi» niteliğinde iken 06.12.1985 tarihinde 17760 m2 olarak 2145 parsel sayısı ile davalı ... adına tescil edilmiştir. Davalı Belediyenin de bu yerde kısaca İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı 10/b maddesine dayanarak bazı hak sahiplerine tapu tahsis belgesi verdiği görülmektedir. Davacı ise çekişmeli taşınmazda 1976 yılında yaptığı yapı nedeniyle eldeki temliken tescil davasını açmıştır....
Gerçekten; Türk Medeni Kanunun 724. maddesi ile yasanın taşınmaz mülkiyetinin kapsamını belirleyen Türk Medeni Kanunun 718. maddesine istisna getirilmiş ve bazı hallerin varlığı halinde mülkiyet hakkı sahibinin zeminle ilgisini keserek taşınmazın üzerinde bulunduğu yapıdan ötürü yapı sahibine tescil olanağı tanımıştır. Ne var ki; böyle bir istemin kabulü için öncelikle taşınmazın ... mülkiyete konu yerlerden olması gerekir. Somut olayda ise; davacının adına tescilini istediği taşınmaz başlangıçta yapılan kadastro sırasında «ziraata elverişli olmayan hali arazi» niteliğinde iken 06.12.1985 tarihinde 17760 m2 olarak 2145 parsel sayısı ile davalı ... adına tescil edilmiştir. Davalı Belediyenin de bu yerde kısaca İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı 10/b maddesine dayanarak bazı hak sahiplerine tapu tahsis belgesi verdiği görülmektedir. Davacı ise çekişmeli taşınmazda 1976 yılında yaptığı yapı nedeniyle eldeki temliken tescil davasını açmıştır....
Temyiz Sebepleri Davalı-karşı davacı vekili haricen satın alma ile iyi niyete ilişkin iddialarını tekrarlayarak, tanık beyanlarıyla davanın ispatlandığını, Mahkemece ... ile davacılar murisi arasındaki satışın araştırılmamasının eksiklik olduğunu, ...’in 45 yıl önce taşınmazı haricen satın alıp 1992 yılında davalıya devrettiğini, kadastro tutanakları ile tüm tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek davalının ...’in külli halefi olup olmadığının ve yapının inşası aşamasında taşınmaz malikinin kim olduğu hususlarının araştırılması, ardından TMK’nın 724 üncü maddesindeki şartların değerlendirilmesi gerektiğini belirtmek suretiyle hükmü temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada mülkiyet hakkına dayanan el atmanın önlenmesi ve kâl; karşı davada TMK’nın 724 üncü maddesine dayanan temliken tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü maddesi ile 724 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1....
Türk Medeni Kanunun 724. maddesine göre “Yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazla ise iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamını veya yeterli bir kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir” Ancak, Türk Medeni Kanunun 724.maddesine karşılık gelen Medeni Kanunun 650.maddesi hükmü 724.maddede daha farklıdır. Önceki Medeni Kanunun 650.maddesinde “…hüsnüniyetle hareket eden levazım sahibi….” tabiri kullanılmış iken Türk Medeni Kanunun 724.maddesinde buna karşılık “…iyiniyetli taraf ….mülkiyetin malzeme sahibine verilmesini isteyebilir” sözcüklerine yer verilmiş, bu durum Türk Medeni Kanunun 724.maddesinin gerekçesinde “…ayrıca İsviçre Medeni Kanunun 673. maddesine uygun olan arazi malikine arazinin mülkiyetini malzeme sahibine devrini teklif etme hakkı tanınmıştır.” şeklinde açıklanmıştır....
Öte yandan, mevcut tapu kaydından ötürü davalı gerçek kişinin açtığı Türk Medeni Kanunun 724. maddesine dayalı temliken tescil davası da konusuz kalacaktır. Ortaya çıkan bu yeni durum değerlendirilmeden hükmün mevcutu haliyle infaz olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, davalı ve davacının temyiz dilekçesine eklediği kayıt kapsamını belirlemek, dava konusu yerler kısmen veya tamamen kayıt kapsamında kalmakta ise tapu kaydı çapına Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmünce değer tanımak, bu kayıt kapsamında kalmayan bir kısım yer olduğu saptanırsa bu yerler hakkında da davacı köyün ne gibi bir üstün hakkı bulunduğunu, taşınmazın niteliğini belirleyerek saptamak, sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Ortaya çıkan yeni durum değerlendirilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....