Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

    Olayın bu özelliği itibariyle ... yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir.Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar. Somut uyuşmazlıkta; dava süreci içerisinde davalılar savunma yoluyla temliken tescil veya irtifak ... tesisi isteğinde bulundukları halde, mahkemece bu istekleri bakımından herhangi bir inceleme, araştırma ve irdeleme yapılmış değildir. Yukarıda da değinildiği üzere, dava konusu taşınmazların kadastro tutanakları ve tedavüllü tapu kayıtları dosya arasına alınmaksızın, savunma yoluyla getirilen istek bakımından mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, temliken tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı, kamu düzeni yönünden resen yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde, 2003 yılında babası T4 adına kayıtlı davaya konu taşınmazı babasının sonradan kendisine devredeceğini vadetmesi nedeniyle yapı yapmaya başladığını, inşaatın tamamlanmasından sonra binada davacının babası ve üvey annesinin kalmaya başladığını, davacının da izin ve tatil günlerinde dava konusu taşınmazı konutladığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iyi niyetli olmadığını, temliken tescil şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Yapılan yargılama neticesinde temliken tescil yönünden davacının iddiasını doğrulayacak delil bulunmadığı, tazminat talebi yönünden ise davanın ispatlanamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil, 2. kademede tazminat ve karşı davada müdahalenin meni, kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.03.2016 gün ve 2015/12341 Esas, 2016/3424 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava; TMK’nın 724. maddesine dayanan temliken tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat; karşı dava ise; elatmanın önlenmesi ve binaların yıkımı isteklerine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ...'ın 1991 yılında davalının halasının eşi ...'ın sahibi olduğu 1515 parsel sayılı taşınmazdan 200 m2 yer aldığını ve üzerine iki adet ev inşa ettiğini, malik ...'...

        Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

          Davalı Belediye Başkanlığı vekili ve davalı T3 vekili cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil davası ile tazminat davasının ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/19 esas 2019/213 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava temliken tescile dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....

          İlk derece mahkemesince yapılan keşifte, asıl dava yönünden harca esas değer 43.923,60 TL olduğu,karşı dava yönünden 4.902,90 TL harca esas değer belirlenmiş ve davacı tarafından 16.06.2021 ,30.06.2021 tarihlerinde ve davalı tarafından 03.06.2021 tarihinde tamamlama harcı yatırılmıştır. Dava; TMK' nun 683. maddesi gereğince el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine, karşı davada ise talep ise; TMK' nun 724. maddesi gereğince temliken tescil ve irtifak hakkı kurulması istemine ilişkindir. Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir....

          Diğer yandan, gerekçede 1/2 payın davacı adına tescil edilemeyeceği gerekçeleri yerine temliken tescil koşullarını tartışmakla esasında ıslah ve feragat olgusunu da kabul ettiği söylenemez. Mahkemece, davacının talebine konu yerin ifraz kabiliyetini, ilgili idari birimlerden sormak yerine fen bilirkişisinden görüş alması ve bu görüşe itibarla da hüküm kurması ayrıca hatalı olmuştur. Davacının dayandığı temliken tescil koşullarının gerçekleştiği mahkemenin de kabulünde iken usulen ilgili idari birimden ifraz edilip edilemeyeceği de sorulmalı, ifrazın mümkün olmaması halinde ise tazminat ve davanın diğer bir talebi olan geçit tesisi talepleri hakkında karar vermesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın tümüyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

            bulunan ağaçlar, tel örgü, duvar ve binanın değeri yerin değerinden çok fazla bulunduğunu, müvekkilinin iyi niyeti olduğu aşikarca ve dosya kapsamı ile sabit olduğunu, müvekkilinin taşınmazı harici satın alma olgusu ile taşınmazın kendisinin olduğunu ve davalının ileride kendisine resmi olarak devir edeceği inancı ve düşüncesiyle bina ve duvar yaptığını ve meyve ağaçları dikmiş olduğundan ve alınan bilirkişi raporlarıyla taşınmaz üzerinde bulunan duvarın ve ağaçların değeri yerin değerinden çok fazla olduğundan ve müvekkilinin iyi niyetli olduğu aşikarca ortada olduğundan mahkemenin TMK 724. maddesi gereğince temliken tescil davalarının kabulüne mukabil davanın reddine karar vermesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasisi, davalılardan Hasan'ın kısıtlı ...’ndan hileli yollarla satış yetkisi içerecek şekilde vekaletname aldığını, vekâlet görevi kötüye kullanılmak suretiyle davacıya ait 7532 parsel sayılı taşınmazın diğer davalı ...'na satış suretiyle temlik edildiğini, satış bedeli ödenmediğini, Nimetullah'ın, kısıtlının durumundan faydalanarak bu işlemi yaptığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ...; iyi niyetli olduğunu, taşınmazı vekilden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, 08.04.2013 tarihli dilekçeyle taşınmaz üzerine yaptığı bina nedeniyle savunma yoluyla temliken tescil isteminde bulunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu