Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil davası olup, TMK'nın 713. maddesinin 3. fıkrasında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı, diğer bir anlatımla tescil davasının Hazine ve taşınmazın bulunduğu Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle açılması gerektiği belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece davalı olarak Hazine taraf gösterilmiş ise de, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca Dalaman Belediye Başkanlığı ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada taraf olması gerektiği halde bu husus üzerinde durulmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez....

    Ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde öngörülen sınırlamalar yönünden, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı davacının kimlik bilgileri de müzekkereye yazılarak Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü ile Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları ile kadastro tespitleri kesinleşmiş ise kadastro sonrası oluşan tedavüllü tapu kayıtları ve hükmen tapuya tescil edilmişlerse kesinleşme şerhli ilam örnekleri getirtilerek dosyasına konulmalıdır. Somut olayda; mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde öngörülen sınırlamalar yönünden, davacı adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetliğe dayalı olarak taşınmaz tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmamıştır....

    Mahkemece çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dolmadığı kabul edilerek davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı kadastro tespit öncesi tescil isteğine ilişkindir. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra ise 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur....

      Dava kadastro tespitine itiraz talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosu 766 sayılı Kanun uyarınca, 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesine göre yenileme çalışması, ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun Ek-5. maddesi gereğince yapılarak 3402 sayılı Kanunun geçici Ek 8. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmasına itiraz edilmiştir....

        Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26.02.2014 tarihli 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı ... Kanununun 11 inci maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “... kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler....

          Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacıların murisleri adına tapuda kayıtlı 693 sayılı parselin kadastro tespiti 26.09.1965 tarihinde kesinleşmiştir. Temliken tescil isteyen davacılar, tescile konu taşınmazlarının kadastro tespitinden önceki bir tarihte davalı taşınmazına taşkın olarak inşa edildiğini ileri sürerek bu davayı açmış, tanıklar da ev ve ahırın 1962-1963 yıllarında yapıldığını beyan etmişlerdir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi gereğince; kadastro sırasında düzenlenen tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz....

            Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır....

              Davalı Hazine ve DSİ vekili davanın reddine ve TMK.nun 713/6.maddesi gereğince taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini savunmuş, davalı ... cevap vermediği gibi yargılama oturumlarına iştirak etmemiştir. Mahkemece, taşınmazın bir kısmının halen “taşlık” olduğu ve davacı lehine kazanma koşulları gerçekleşmediğinden davacının ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz Anamur Kadastro Müdürlüğü'nün 19.12.2008 tarih ve 2089 sayılı karşılık yazılarında belirtildiği üzere 1969 yılında, 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre yapılan tapulama çalışmalarında “Taşlık" vasfı ile tespit harici bırakılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 10.03.2017 K A R A R Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK'nin 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır....

                  Eldeki dava 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesini teminen yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.'' denilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2009 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu