Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, mirasta denkleştirme olmazsa tenkis nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mirasçılar murisin malvarlığı içerisinde bulunan hak ve malları hakkı olmadan elinde bulunduran kişilere karşı bunları geri alabilmek amacıyla dava açabilirler. TMK’nın 637. maddesinde “Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mirasçı sıfatını taşıyanlar murisin terekesini elinde bulunduran herkese karşı bu davayı yöneltebilirler. Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır....

    Somut olayda, davacı mirasta denkleştirme talebinde bulunmuş olup, Türk Medeni Kanununun 669. maddesi uyarınca mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamalanana kadar gerçekleştirlebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme, mirasın paylaşılmadığı süre boyunca zamanaşımına uğramaz. Mirasın paylaşıldığı ve murisin öldüğü tarihten dava açma tarihine kadar yasal zamanaşımı süresi tamamlanmadığından mahkemece esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, davanın Türk Medeni Kanununun 565. maddesine göre tenkis isteği olarak değerlendirilip, bu itibarla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Vakıf kurma söz konusu olduğunda bu serbestinin sınırı, TMKnın 526.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre miras bırakan, terekesinin tasarruf edilebilir kısmının tamamını veya bir bölümünü özgülemek suretiyle vakıf kurabilir. Miras bırakan tasarruf oranını aşarak saklı pay kurallarını bertaraf ederse, bundan etkilenen mirasçılar vakfa itiraz edebilir. Söz konusu itiraz, TMKnın 560.maddesine göre, tenkis davası açmak suretiyle olur. Buna göre saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. TMKnın 571.maddesinin birinci fıkrasına göre, tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Ayrıca ilgili kişinin iptal sebebini öğrenmesine bakılmaksızın her hâlde dava hakkı; vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Mirasta Denkleştirme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mirasta denkeltirmeye (TMK. m. 669 vd.) ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanununda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...

          Hukuk Dairesi'nce bakılması gerekeceğinden" bahisle aidiyet kararı vermiş ise de, kendi kararlarında da kabul edildiği üzere eldeki dava; ne mülkiyet hakkına dayalı olarak, ne bağıştan rücu olarak, ne de muris muvazaasına dayalı olarak açılmış olmayıp mirastan kaynaklı denkleştirme talebiyle açılmıştır. Her ne kadar davacı taraf, üçüncü şahsa yapılan üyelik devrinin muvazaa sebebiyle iptalini de talep etmiş ise de, buradaki talep TBK.nun 19. maddesine dayalı genel muvazaaya ilişkin olup muris muvazaası ile herhangi bir ilgisi bulunmadığından Kayseri BAM 3. Hukuk Dairesi'nin gönderme gerekçesine göre, dosyanın genel muvazaa davalarını incelemekle görevli Kayseri BAM 4. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekirdi. Ancak asıl dava, denkleştirmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğuna ve üyelik devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile ilgili olarak üçüncü şahsa yönelik genel muvazaaya dayalı açılmış bir dava da bulunmadığına göre, Kayseri BAM 4....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, terekeye iade/denkleştirme istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 669- 675. maddelerinde terekeye iade(mirasta denkleştirme) hükümleri düzenlenmiştir. Mirasta iade(denkleştirme) davası murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı açılabilir. Bu dava ile, mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer alması sağlanır. TMK'nın 669. maddesi uyarınca; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

          Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer....

            Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK'Nun 669. Maddesinden kaynaklanan mirasta denkleştirme istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 14/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              -KARŞI OY YAZISI- Davalıya yapılan kazandırma Türk Medeni Kanununun md.669/2 hükmü kapsamında olmadığından ispat yükü davacıdadır. Davacı tarafından davalıya yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben gerçekleştiği kanıtlanmamıştır. Davanın reddi gerekir. Değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

                Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir....

                  UYAP Entegrasyonu