Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; taraflar arasındaki ----- tarihli ticari vekillik sözleşmesinin hukuki niteliği itibariyle ticari vekillik sözleşmesi yahut tellallık/simsarlık sözleşmesi niteliğinde olup olmadığının tespiti, davacının sözleşmeye dayalı olarak kendi katkısı ile yahut davacın etkisi olmaksızın gerçekleşen işler yönünden davalının -------yaptığı tüm ticari işlere ilişkin ücret üzerinden komisyon ücret alacağı talebinin yerinde olup olmadığının tespiti ile, talep yerinde ise bu husustaki alacak miktarının ne olduğunun tespiti, davalı şirketin komisyon ücreti ödememek için bir kısım ticari faaliyetlerini gizleyip gizlemediği ile varsa bu husustaki komisyon alacak miktarının ne olduğunun tespiti, davacının TTK 122 maddesine dayalı olarak denkleştirme tazminat alacağı talebinin yerinde olup olmadığı talep yerinde ise bu husustaki alacak miktarının tespiti noktalarında toplandığı tespit edilmiştir....

    Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz. Beş yıldan daha az süren acentelik ilişkilerinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatında azami miktar, faaliyet gösterilen sürenin yıllık ortalamasıdır. ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas ... karar sayılı dosyasının incelenmesinde; asıl ve birleşen davaların davacısının iş bu dava davalısı ... Sigorta A.Ş., asıl ve birleşen dava davalılarının ise iş bu dava davacısı ... Ticaret Ltd....

      GEREKÇE : Dava, acentelik sözleşmesinin feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı, kar kaybı ve danışmanlık ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin ödenmesi istemine ilişkindir.Davacı davalı ile aralarındaki acentelik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, ileri sürmüş ve sözleşmenin davalı tarafından feshedilerek sona ermesi nedeniyle denkleştirme tazminatı, kar kaybı ve danışmanlık ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin tahsili isteminde bulunmuş; mahkemece 14/02/2017 tarihli kararla, denkleştirme tazminatı talebinin yerinde olabilmesi için taraflar arasındaki sözleşme şartlarına uygun davranılması gerektiği, davacının çalışma bölgesi dışında poliçe tanzim ettiği, böylelikle sözleşmeye uygun hareket ettiğini ispatlayamadığı, kar mahrumiyeti talebi açısından da sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davacının kar mahrumiyeti ve denkleştirme tazminatını, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesi göz önüne alınarak talep edebileceği, danışmanlık hizmetleri...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescile dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/01/2019 gün ve 2016/5272 Esas, 2019/669 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

          KARŞI OY Dava, davacı acentenin denkleştirme (portföy) tazminatı ve ek komisyon alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece ....1.2015 tarihli bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle, davalı ... şirketinin taraflar arasındaki sözleşmeyi feshinin haklı nedenlere dayanmadığı, bu nedenle 5.369,82 TL denkleştirme tazminatı ile 11.931,43 TL ek komisyon alacağının davalıdan tahsili gerektiği yolundaki kararına yönelik davalının temyiz başvurusu reddedilerek karar onanmış, davalı vekilince bu kez karar düzeltmesi isteminde bulunulmuştur. Yerel mahkemenin feshin haklı nedenlere dayanmadığı, bu nedenle de denkleştirme tazminatı ödenmesi gerektiği yolundaki gerekçesi ve bu yolda tesis ettiği hüküm usul ve yasaya uygun olup bu talepler bakımından kararın onanmış olmasında da bir isabetsizlik görmüyorum. Ancak, davalı acentenin ek komisyon isteminin haklı nedenlere dayalı olmadığı kanısındayım....

            Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R 03.09.1979 tarihinde yapılan tapulama ile ....mahallesi, 669 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla 12.000 m² yüzölçümü ile 08.08.1958 tarih 67 sıra, 144 cilt, 191 sahife numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle 1/3’er hisse ile .... ve ...adına tespit edilmiştir. .... Defterdarlığının tapulama tespitine itirazı üzerine tapulama komisyonca 28.04.1980 tarih 1980/58 sayılı kararı ile Hazinenin itirazının reddine, 669 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Daha sonra Hazine tarafından Neşet Kaptan, Şaban .... aleyhine ...... Tapulama Mahkemesinin 1980/56 E. -1981/21 K. sayılı dosyası ile 669 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitine itiraz davası açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda tapulama işleminin ve tapulama komisyonunca verilen 28.04.1980 günlü kararın iptaline ve dava dosyasının görevli .... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hazine tarafından .... 2....

              Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R 03.09.1979 tarihinde yapılan tapulama ile ...., 669 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla 12.000 m² yüzölçümü ile 08.08.1958 tarih 67 sıra, 144 cilt, 191 sahife numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle 1/3’er hisse ... adına tespit edilmiştir. ..... tapulama tespitine itirazı üzerine tapulama komisyonunca 28.04.1980 tarih 1980/58 sayılı kararı ile Hazinenin itirazının reddine, 669 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Daha sonra Hazine tarafından Neşet Kaptan, Şaban Kaptan ve Ahmet Kaptan aleyhine .... Tapulama Mahkemesinin 1980/56 E.- 1981/21 K. sayılı dosyası ile 669 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitine itiraz davası açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda tapulama işleminin ve tapulama komisyonunca verilen 28.04.1980 günlü kararın iptaline ve dava dosyasının görevli .... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hazine tarafından .... 2....

                Mahallesi çalışma alanında bulunan 669 parsel sayılı 6540 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen dava dışı ... ... ve arkadaşları adına, daha sonra satın alma nedeniyle davacılar ... ve ... adına tescil edilmiştir. Tapu Müdürlüğünce davacılar adına kayıtlı 669 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... Mahallesi kadastro çalışma alanında 461 ada ... parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 461 ada ... parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle 30 gün içerisinde Hukuk Mahkemelerinde dava açma hakkının bulunduğu davacı tarafa bildirilmiştir. Davacılar ... ve ...; Hazine ve Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle tapu kaydında yazılı mükerrer kadastro şerhinin kaldırılmasını ve taşınmazın kendi adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dava konusu 668 ve 669 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 669 parselin davacı, 668 parselin Hazine adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2009 NUMARASI : 2009/243 (E) ve 2009/669 (K) Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın 19.01.2015 tarihinde bizzat tebliğ ettiği kararı, CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 16.09.2015 tarihinde temyiz etmesi nedeniyle temyiz isteminin süreden sonra olduğundan bahisle reddine ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, sanığın temyiz itirazlarının reddi ile red'de ilişkin 30.09.2015 tarih ve 2009/243 Esas - 2009/669 sayılı Ek Kararın istem gibi ONANMASINA, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu