Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, hazine tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 588. Maddesine dayalı gaiplik ve buna bağlı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bundan ayrı; mahkemece, taraflar üzerindeki mal varlıklarının toplam değerinin 880.475 TL. olduğu, davacının % 50 katkısı karşılığı 440.237,50 TL katkı payı alacağı bulunduğu, davacının üzerindeki mal varlığının değeri olan 291.750 TL mahsup edildiğinde davacının isteyebileceği miktarın 148.487,50 TL olabileceği belirlenerek, davacı ... üzerinde bulunan mal varlığının değeri düşülmek suretiyle alacağı belirlenmiş ise de davalı ... tarafından harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak Nezaket aleyhine açılmış bir dava ve istek bulunmadığından hesaplama yöntemi ve belirleme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. HUMK.nun 74. maddesine (HMK.m.26) göre, hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya veya başka bir şeye karar veremez....

      -KARAR- Dava TMK.nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve gaiplerin hissesine isabet eden satış bedelinin hazineye devri istemine ilişkindir. Mahkemece, bu tür davaların kayyıma yöneltilmesi gerektiği, davanın hasımsız açıldığı, bu nedenle taraf teşkilinin sağlanmadığı, davanın kayyıma ihbar edilmesinin ya da kayyımın davaya dahil edilmesinin taraf sıfatı kazandırmayacağı, taraf teşkilinin sağlanmadığı, bu durumun dava şartı olup re’sen göz önüne alınacağı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK'nun 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir....

        Maddesi gereğince Hazineye devir şartlarının gerçekleşmiş olduğunu, söz konusu mal varlığı 10 yıl boyunca herhangi bir hak sahibi çıkmaksızın idare edildiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının istinaf dilekçesi ile belirttikleri gerekçelerle, ortadan kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden bir hüküm tesis edilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 588. Maddesinden kaynaklanan gaiplik ve bu nedenle tapu iptal tescil istemine ilişkindir....

        Asliye Hukuk ve 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmazın intikali için davalının miras payının iptali ile mirasın ½ oranından diğer mirasçılara intikali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince,uyuşmazlığın mirastan feragat sözleşmesi gereği miras payının belirlenmesine yönelik olduğu, dava konusunun eşya ya da mal olmadığı gerekçesiyle miras payının belirlenmesi çekişmesiz yargı işi olduğunundan görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; taşınmazdaki davalının payının iptali ile diğer mirasçılara intikalini sağlamaya yönelik olduğu, davanın mamelek hukukunundan kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 4. Maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri düzenlenmiştir....

          Davacı, eşinin 26.06.2008 tarihinde öldüğünü, yasal mirasçı olarak kendisi ve iki çocuğunun kaldığını, mirasbırakanın ortak olduğu limited şirketteki hisselerin mirasçılara intikal ettiğini, bu hisselerin intikali işlemlerini yaptıracaklarını, mirasçılardan ...'ın 1998 doğumlu olup ergin olmadığını, buna miras yoluyla intikal eden şirket hissesinin sevk ve idaresi için kayyım atanmasını istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne küçük ...'a 3561 sayılı Yasa gereğince mal memurunun kayyım atanmasına karar verilmiş, kararı kayyım olarak atanan mal memuru temyiz etmiştir. 3561 sayılı Yasaya göre, en büyük mal memurunun kayyım atanabilmesi için ; uzun süreden beri bulunamayan veya oturduğu yer bilinmeyen bir kimseye ait veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığını ispatlanamayan mirasçıya ait bir malvarlığının bulunması ve bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaatinin, bu malvarlığının resmen yönetilmesini gerektirmesi zorunludur....

            Tüzüklerinde, mal, para ve hakların tasfiyesinin esaslarını tespit; genel kurulun kararına bırakıldığı halde, genel kurulca bir karar alınmamış veya genel kurul toplanmamışsa, derneklerin bütün para, mal ve hakları Hazineye intikal eder." şeklinde düzenleme ile feshedilen derneklerin mal, para ve haklarının tasfiyesinin tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamından ve ...'nın 16/11/2009 tarihli yazısından; mülkiyeti Hazineye ait olan ... Camiinin 1970-1978 yılları arasında ... Cami İnşa ve Koruma Derneği tarafından yapıldığı, söz konusu minarenin ise 1985-1986 yılları arasında yaptırıldığı, adı geçen derneğin 1995 yılında lağvedilerek yerine ... İlim-Kültür ve Sosyal Hizmetler Vakfı'nın kurulduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; öncelikle dava konusu ...'ne ait tapu kayıtları celp edildikten sonra ......

              -KARAR- Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 588. maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptal-tescil isteklerine ilişkin olup, hasım gösterilmeden açılmış, asliye hukuk mahkemesinde görülmüştür. Mahkemece, kayyım atanan kişilerin gaipliğine karar verilmesi için gereken şartların oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, Gerede Sulh Hukuk Mahkemesi 1997/301 Esas sayılı dosyasında mal müdürünün Türk Medeni Kanununun 426.maddesi uyarınca "Temsil Kayyımı" olarak atandığı halde mahkemece kayyımın Türk Medeni Kanununun 427.maddesinde tanımlanan "Yönetim Kayyımı" olarak değerlendirilmesi ve işin esasına girilerek hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinde vade konkordatosuna başvurduğunu ancak pandemi nedeniyle projede öngörülen gelirlerin elde edilemediğini, projenin hayata geçemeyeceği anlaşıldığından davadan feragat ettiklerini, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu dava ile mal varlığının terki suretiyle konkordato talep ettiklerini, bu şekilde borçların ödeneceğini ileri sürerek mal varlığının terki suretiyle konkordato projesinin tasdikini talep etmiştir. III....

                  Ayrıca 506 sayılı Kanunun 5. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 11. maddesi işyerinin tanımını sigortalının işini yaptığı yer olarak ifade eder. 4857 sayılı Yasa'nın 2.maddesine göre de; işyeri, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birim olarak tarif edilir. Keza işyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceği gibi; sigortalıların çalıştırıldığı işyeri devredilir veya intikal ederse, eski işverenin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müteselsilen sorumludur....

                    UYAP Entegrasyonu