WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Y2HD, 12.03.2003, 2236- 3374, GENÇCAN-TMK, s. 2280) Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. Md.17) Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

(TMK m. 605/2, 610/2) Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ise ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

    vermediği ve temsilci olarak bağımsız bir kişinin atanmasını talep ettiği dikkate alınarak mirasçılar arasındaki davanın kabulüne; miras bırakan Mahmut TAŞÇI'nın mirasçılarının oluşturduğu miras ortaklığına TMK maddesi 640/3 gereği ve paylaşmaya kadar tarafların tereke temsilci adayı üzerinde ortak bir kanaate varamamış olmaları nedeniyle resen seçilen Av....

    Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Murisin ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208- 256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....

    durumda olması durumunda terekenin borca batık olduğunun ve TMK 605/2 maddesi gereği mirasın hükmen reddedildiğinin kabul edilmesi gerektiğinin vurgulandığını, yine Yargıtay kararlarında bu davanın açılması için herhangi bir süre sınırlamasının olmadığı, sadece TMK m.605/1 için açılacak mirasın reddi davalarında süre sınırı olduğunun (3 ay) belirtildiğini, emsal kararların ekte sunulduğunu, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesi için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin ve başkaca dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, müvekkil T1 babası Fahri AYDIN’a ait terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

      Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

        Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nce ise, TMK 432 kapsamında tedavi altına alınması talep edilen şahsın yapılan tüm araştırmalara rağmen herhangi bir yerleşim yeri tespiti yapılamadığı ve Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi'nde tedavi altına alınması talep edilen şahsın davacısı olduğu boşanma davasında 15.12.2021 tarihli dava dilekçesinde adres olarak "... mah. 1146 Sk. No 13/1 ... - ..." olarak adresin bildirildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 433/1. maddesine göre, “Yerleştirme veya alıkoymaya karar verme yetkisi, ilgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bulunduğu yer vesayet makamına aittir.” Türk Medeni Kanunu’nun 432 vd. maddelerinde düzenlenen koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verilmesinde önemli olan en seri şekilde karar vermek olduğundan, uyuşmazlığın, ilk olarak intikal ettiği mahkeme olan Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu