Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Hukuki Sebepler: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dilekçesinde açıklandığı ve ilk derece mahkemesince benimsendiği üzere, tapulu taşınmazda ikamet eden davacının TMK 737 . Maddesi uyarınca, komşuluk hukukuna dayalı olarak davalıya ait baz istasyonunun verdiği rahatsızlık nedeniyle, baz istasyonunun, kaldırılarak müdahelenin önlenmesine ve kal'ine ilişkindir. Davada, tazminat talep olunmayıp meni müdahale istenmekle birlikte, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü'nün 1.Hukuk Dairesi'ne ait görevlendirimenin 32 nci bendinde "TMK 737 maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkin davalar (tazminat davaları dahil olmak üzere) tüm uyuşmazlıklara 1.Hukuk Dairesince bakılacaktır. Açıklanan nedenlerle, dairemizin görevsizliğine, dosyanın iki daire arasında oluşan görev uyuşmazlığı nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir....

Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK'nin 52. maddesine göre "birlikte kusurun tespiti halinde" indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nin 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Ayrıca uzun zaman sonra doğacak muhtemel zararlar için mülkiyet hakkının kısıtlanması, mülkiyetin genel kurallarının ve bizzat TMK'nin 737. maddesi hükmüne ters düşer. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahallinde ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/05/2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 02/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kayden mülkiyet hakkı bulunmaksızın TMK.' nun 737.maddesine dayalı komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.07.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 s. TBK'nun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. 4721 s. TMK'nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde “kullanım biçimi” başlığı altında yer alan 737. maddesi; “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2019 gün ve 2018/5740 Esas -2019/8136 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat, meni müdahale ve eski hale getirme isteğine ilişkindir....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının esas kaynağını TMK’nın 737. maddesi oluşturur. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesi önlenmeye çalışılmıştır....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31/01/2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal'i talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/05/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

                Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Somut uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu 2812 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait 2836 parsel sayılı taşınmaza sınır olan kısımlarında topraktaki tuz miktarının diğer alanlara göre daha yüksek olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu