Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.02.2008 gününde verilen dilekçe ile harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, tapulu taşınmazın harici satışı ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davada TMK'nın 724 maddesine dayalı temliken tescil isteği bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

      Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından dava harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, maddi olayları açıklamak taraflara davanın nitelendirmesi ise hakime aittir. Gerek dava dilekçesi gerekse istinaf dilekçesindeki beyanlarından davacının TMK 724 maddesindeki temliken tescil hükümlerine dayandığı açıktır. Bu nedenle mahkemece yukarıda izah edilen temel prensipler çerçevesinde deliller toplanarak, TMK 724 maddesi şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmakla davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı satış senedi ile satın aldığını, satın aldığı yere bina yaptığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, taşınmazın değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu belirterek tapu iptali tescil olmazsa tazminat ödenmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 724'e dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu taşınmazların dava dışı kooperatif tarafından yarım bırakılması nedeniyle kendileri tarafından tamamlandığını, kendilerinin iyi niyetli olduğunu, taşınmazın değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu belirterek tapu iptali tescil olmadığı taktirde taşınmaz bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kendilerine ödenmesini talep ve dava etmişlerdir....

          Davalılar, tapu iptal tescil isteminin reddini savunmuşlar, eldeki dava ile birleştirilen davalarında da 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, temliken tescil isteğinin kabulüne, birleşen dava yönünden de 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlara davalılar Kadir ve Şerif Kapaklı'nın elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, elatmanın önlenmesi isteminde bulunan birleşen davanın davacıları temyiz etmişlerdir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen dava ise tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Temliken tescil isteğinde bulunan davacılar 27.12.1957 tarihli senede dayanarak taşınmaz üzerine iyiniyetle bina yaptıklarını ileri sürmektedirler....

            Gerçekten ; Türk Medeni Kanununun 724. maddesi ile yasanın taşınmaz mülkiyetinin kapsamı belirleyen Türk Medeni Kanununun 718. maddesine istisna getirilmiş ve bazı hallerin varlığı halinde mülkiyet hakkı sahibinin zeminle ilgisini keserek taşınmazın üzerinde bulunduğu yapıdan ötürü yapı sahibine tescil olanağı tanımıştır. Ne var ki ; böyle bir istemin kabulü için öncelikle taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olması gerekir. Somut olayda ise ; davacının adına tescilini istediği taşınmaz başlangıçta yapılan kadastro sırasında «ziraata elverişli olmayan hali arazi» niteliğinde iken 06.12.1985 tarihinde 17760 m2 olarak 2145 parsel sayısı ile davalı ... adına tescil edilmiştir. Davalı Belediyenin de bu yerde, kısaca İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı 10/b maddesine dayanarak bazı hak sahiplerine tapu tahsis belgesi verdiği görülmektedir. Davacı ise çekişmeli taşınmazda 1976 yılında yaptığı yapı nedeniyle eldeki temliken tescil davasını açmıştır....

              Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde; 4721 sayılı TMK'nin 724. maddesine göre, yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazlaysa, iyiniyetli taraf uygun bir bedel karşılığında yapının ve arazinin tamamının veya yeterli kısmının mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesinin isteyebilir. Bilindiği üzere, haksız inşaattan (TMK mad.724) kaynaklanan temliken tescil isteklerinin müstakil davaya konu olacağı sabit iken taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin (TMK mad.725) savunma yoluyla da ileri sürülebileceği gerek yargısal uygulamada, gerekse öğretide benimsenen kuraldır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesinin 1.fıkrasında, hakimin; tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu belirtildikten sonra, bu talepten fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez....

                Taşınmaz imar uygulamasıyla imar parselli haline geldiğinden paylı olarak tescil olanağı vardır. Bu haliyle, ifrazen tescil olanağı bulunup bulunmadığını aramaya gerek yoktur. O yüzden mahkemece, davacının Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil isteminin incelenmesi gerekir. Değinilen husus bir yana bırakılarak salt taşınmazın ifraz olanağı bulunmadığından söz edilmek suretiyle bu isteminde reddi doğru olmamıştır” gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamımıza uyularak tekrar davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece bozma ilamımıza uyulmuş fakat bozma gerekçemizde taşınmazın ifraz edilebilirliğinin araştırılmasına gerek olmadığı belirtildiği halde, temliken tescil isteminin ifraz yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK 724 ve devamı maddeleri uyarınca temliken tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu