Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.04.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Taşınmaz taraflar arasında paylı mülkiyet konusu olduğuna ve bir bölümü davacı tarafından çekişmesiz olarak kullanıldığına göre, ihtilafın ortaklığın giderilmesi yolu ile çözülmesi ve açılan ecrimisil davasının reddi gerektiğine dair çoğunluk görüşü kural olarak doğrudur. Ancak dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacı, davalı ile paydaş oldukları, .. parsel sayılı taşınmazda davalıların paylarından fazla yer kullandıklarından bahisle kendilerini men ettiğini ve ecrimisil isteğini bildirdiği, ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği, davacı tarafından Serik 2....
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı) Somut olaya gelince; davaya konu ..., ... ve ... parsellerin tapu kayıtları incelendiğinde davalı ... ile davacıların taşınmazda paylı mülkiyet halinde paydaş oldukları tespit edilmiştir. Dosya kapsamında 08.03.2013 tarihinde yapılan keşifte davalı ... gerek ... ve ... parseller başında gerekse ... ve ... parseller başında vermiş olduğu beyanlarında dava konusu 4 taşınmazı da kendisinin kullandığını beyan etmiştir. ... ve ... parsellerin bir bütün halinde kullanıldığı ve sürüme hazır olduğu da bilirkişilerce tespit edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemine ilişkindir. İlk dereceli mahkemece yapılan yargılama sırasında taraf delillerinin toplandığı, bilirkişi incelemesinin yapıldığı, dava değerinin belirlendiği, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu'nun 683/2. maddesinde "Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" denilerek mülkiyet hakkına değer verileceği hükme bağlanmış, Anayasa'nın 35. maddesi de aynı yönde bir düzenleme getirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Aksaray 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.03.2019 tarihli ve 2017/487 Esas, 2019/41 Karar sayılı kararıyla davanın elatmanın önlenmesi isteminin reddine ecrimisil isteminin ise 516,03 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
TMK’ nun 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise, ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin 6100 s. HMK’ nun 50. (1086 s. HUMK m. 38.) maddesi hükmü uyarınca eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/174 Esas - 2017/2908 Karar sayılı ilamı) Bu şekli ile, dava konusu taşınmazda, taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki ecrimisil isteyebilir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, paydaşlar arasında ecrimisil (haksız işgal tazminatı) ve paya yönelik el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Ecrimisil, hukuki niteliği itibariyle, kötü niyetli ve haksız işgalcinin ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat (4721 sayılı TMK md. 995) olup, davalının ecrimisilden sorumlu tutulabilmesi için öncelikle hiçbir haklı ve hukuki dayanağı olmadan kötüniyetli olarak taşınmazı kullanması veya kullandırması gerekir. Kural olarak, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. 25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş (5) yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş (5) yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Bilindiği üzere; paydaşlar (kural olarak) intifadan men edilmedikçe birbirinden ecrimisil isteyemezler. Ecrimisil istenilen taşınmazın (bağ-bahçe gibi) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması halinde İNTİFADAN MEN ŞARTININ ARANMASINA GEREK YOKTUR....
TMK’ nun 683. maddesinde belirlenmiştir. Bilindiği gibi malik, mülkiyet hakkının sağladığı yetkileri, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi kullanabilir. Eşya üzerindeki egemenliğin 3. kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 s. TMK' nun 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 s. TMK' nuın "Mülkiyet Hakkının İçeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir." hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere, malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin gereği gibi kullanılmasını önleyen ve 3. kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır....
Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/(1) 120- 96 E ve K sayılı kararı). 25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır....
Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı) 25/05/1938 tarih ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nun 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır....