Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmaması halinde hakim kendiliğinden bazı taşınmazları bir kısım paydaşlara, kalanı ise diğer paydaşlara verilmesi şekilde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez..." (Yargıtay 14 H.D. 11.02.2019 tarih 2016/4353 Esas, 2019/1131 Karar) Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede; “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

nın 47.maddeleri hükümlerince iş bu kanunun 1 sayılı Cetvelinde yer alan Genel Bütçeli kuruluşlara Hazine Taşınmazlarının Tahsisi, Tahsis Amacının değiştirilmesi, Tahsisin Kaldırılması yetkisi Bakanlığımıza (Milli Emlak Genel Müdürlüğüne) verilmiştir. 24.3.2010 tarih ve 27531 sayılı Resmi Gazctede yayınlanarak yürürlüğe giren Bakanlığımızın 327 Sıra Sayılı Milli emlak Genel Tebliğinin “C-Tahsis işlemleri, başlıklı *1. Valiliklerin (Defterdarlıklar) tahsisi yetkisi” başlıklı alt bölümünde belirtilen tahsis iştemlerinde yetki Valiliklere (Dellerdarlıklara) verilmiştir....

Bu şekli ile dava, paydaşlar arasında ecrimisil ve meni müdahale istemine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu, yerleşik uygulamalar ve öğretide paylı mülkiyette paydaşların taşınmazı nasıl kullanacakları belirtilmiştir. 4721 Sayılı TMK'nin 693. maddesinde düzenlendiği üzere; paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil ödenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı müdahalenin meni davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

    Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi bütün paydaşlar arasında yapılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, fiilen bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime kadar korunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesi ve sözleşmeye sadakat kuralının gereğidir. Bütün yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Az yukarıda sözü edildiği üzere 1037 parsel sayılı taşınmaz, tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davacıların mirasbırakanı ... dışında ... ve ... adına da paylı olarak tescillidir. Davacı, taşınmazın paydaşlar arasında taksim edildiğini iddia ettiğinden kayıt maliki paydaşlar arasındaki taksim olgusunu ve bu taksimde taşınmazın mirasbırakanı ...’ye bırakıldığını, onun mirasçıları arasında yapılan taksimde de kendisine terk edildiğini ispat yükü Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü gereğince davacıya düşer....

      Bilindiği üzere her paydaşın, paylı mülkiyet konusu şeyin tamamı (veya bir kısmı) üzerinde yararlanma hakkı bulunmaktadır. Bu hak, ne mekân (yer), ne de zaman itibariyle sınırlandırılmıştır. Hâl böyle olunca paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan, payına vaki el atmanın önlenilmesini veya ecrimisili kural olarak her zaman isteyebilir. Fakat yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre paylı bir taşınmazda paydaşlardan birinin diğerinden ecrimisil (işgal tazminatı) isteyebilmesi yararlanmadan men isteğine karşı konulması hâlinde mümkündür....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Dosya incelendiğinde; davacının dilekçesinde ve aşamalarda 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazda babasının 1/3 oranında tapu maliki olduğunu, diğer malikler ile arasında arasında paylı mülkiyet bulunduğunu, diğer tapu malikleri olan Nurettin Ergedik (1/3) ve Kadir Ergedik (1/3) 'in kendi paylarını davacı olarak kendisine bildirmeden davalı T3 sattıklarını, satılan bu payların kendisinin murisi olan tapu maliki Dursunali Ergedik'in mirasçıları adına tescilini talep ettiği anlaşılmış, tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere neticesinde paylı mülkiyette tapu malikleri olan Nurettin Ergedik (1/3) ve Kadir Ergedik (1/3) 'in kendi paylarını davalı T3 19/06/2019 tarihinde ve 02/07/2019 tarihinde sattıkları anlaşılmıştır....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; elbirliği ile malik olunan taşınmazda ortaklar arası müdahalenin men'i ve kal talebine ilişkindir. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

        Mülkiyet hakkı üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi paylı mülkiyette paydaşların ortaklığı sona erdirebilmesini de içermektedir. Nitekim Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesi "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." düzenlemesi ile paydaşların malın paylaşılmasını isteme hakkına sahip olduklarını hükme bağlanmıştır....

        TMK’ nun 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise, ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin 6100 s. HMK’ nun 50. maddesi hükmü uyarınca eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/174 Esas - 2017/2908 Karar sayılı ilamı) Türk Medeni Kanununun 693/son maddesi gereğince paydaşlardan ve Türk Medeni Kanununun 702/4.maddesi uyarınca elbirliği halinde mülkiyette mirasçılardan herbirinin topluluğa giren hakların korunmasını isteyebilmesi ve taşınmaza yönelik haksız müdahalelere karşı tek başına el atmanın önlenmesi davası açabilmesi mümkündür. Bilindiği gibi elatmanın önlenmesi davaları mevcut bir elatma ya da zararın bulunması halinde dinlenilebilir. İleride oluşma ihtimali bulunan zararların varlığı ileri sürülerek elatmanın önlenmesi istenemez....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2010 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekilince, .... Köyünde kain 931 ada 273 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin eşi ile yaptığı mal paylaşım sözleşmesine dayalı intifa hakkı tesisi için dava açıldığını, satışa muvaffakatlarının olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu