Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, TMK’nın sözü edilen maddesi, elbirliği halindeki mülkiyet hükümlerine tabi mallara ilişkin olup, paylı mülkiyette uygulanmaz. Somut olaya gelince, taraflar dava konusu taşınmazlarda paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine göre maliktirler. Davacıların paylı mülkiyete konu mallar hakkında paydaşlığın giderilmesi davası açmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Devir hakkının kısıtlamalarından olan onalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payını 3. şahsa satması halinde diğer paydaşın payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi vücut bulduğu anda doğar, satışla kullanılabilir hale gelir. MK. 733. maddesi hükmüne göre paylı mülkiyette yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi gerekir. Kanunun bu hükmü emredici niteliktedir. Olayımızda, davaya konu edilen pay 4.10.2002 tarihinde davalıya satılmış, dava ise 8.5.2003 tarihinde ikame edilmiştir. Satımdan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamında bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....

      Devir hakkının kısıtlamalarından olan onalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payını 3. şahsa satması halinde diğer paydaşın payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi vücut bulduğu anda doğar, satışla kullanılabilir hale gelir. MK. 733. maddesi hükmüne göre paylı mülkiyette yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi gerekir. Kanunun bu hükmü emredici niteliktedir. Olayımızda, davaya konu edilen pay 4.10.2002 tarihinde davalıya satılmış, dava ise 8.5.2003 tarihinde ikame edilmiştir. Satımdan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamında bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....

        Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez. Somut olaya gelince; dava konu 843 ada 5 parselde bulunan 1 no'lu bağımsız bölümün son tapu kaydına göre elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiği görülmektedir. Bu haliyle taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Bağımsız olarak payın haczi ve satışı mümkün olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır....

            Davacı vekili, İİK'nın 121. maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ...’nın borcundan dolayı borçlunun murisinden intikal eden 19634 parsel sayılı taşınmazın 3 ve 4 nolu bağımsız bölümleri üzerindeki ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir....

              SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/08/2020 NUMARASI : 2020/698 ESAS 2020/752 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı Vekili Mahkememize verdiği 24/07/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, davalılardan borçlu T3 hakkında Balıkesir 1....

              Yürürlükte bulunan bu hükümlerle; yasal ön alım hakkının, paylı mülkiyette paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde kullanılabileceği, ön alım hakkından feragatin yöntem ve koşullarının neler olduğu, satışın diğer paydaşlara bildirilmesi gereği, bu bildirimden ve satış tarihinden itibaren uygulanacak yasal sürelerin neler olduğu, bu hakkın dava açılarak kullanılabileceği, ön alım bedelinin ve giderlerin nakden yatırılması gerektiği düzenleme altına alınmıştır. 21. Türk Medeni Kanunu’nun 732. maddesi; “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmünü içermektedir. Madde gerekçesinde ise: “Maddede paylı mülkiyette herhangi bir paydaşın kendi payını ister tamamen ister kısmen bir başkasına satması hâlinde, diğer paydaşların önalım haklarını kullanabilecekleri öngörülmüştür....

                TMK (A. ÖNALIM HAKKI SAHİBİ) başlıklı Madde 732- Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. Denilmek suretiyle ön alım hakkı sahibi diğer paydaşlar olarak tarif edilmiştir. Kanun maddesinin açık lafzından da anlaşılacağı üzere ön alım hakkı diğer paydaşlar tarafından kullanılabilen bir haktır. Davacı , sahip olduğu payları üçüncü kişilere devrederek paydaşlıktan ayrılmış ve ön alım hakkı sahibi sıfatını yitirmiştir. Yargıtay 14. HD 2014/1495- 2600 sayılı kararında belirtildiği üzere; "Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....

                Türk Medeni Kanunu'nun 698. maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." hükmü bulunmaktadır. TMK'nun 699. maddesi "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir....

                UYAP Entegrasyonu