Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu taşınnmazda elektrik idaresinin enerji hattı geçirme konusunda irtifak hakkına sahip olduğu, paylı mülkiyette paydaşlardan her birinin diğerlerinin hakkı ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanma hakkı bulunduğu, söz konusu direğin zeminde bir metrekarelik bir alan işgal ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına Göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4,05 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davalının açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı T2 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dilekçesinde mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiş, ancak daha sonra davalı istinaftan feragat ettiğine ilişkin dilekçesini dosyaya ibraz etmiştir. Davalının istinaftan feragat ettiği, hükmün kesinleşmesine kadar istinaftan feragat edilebileceği, davalının istinaftan feragat etme yetkisinin bulunduğu, feragatın kabule bağlı olmadığı, usulüne uygun feragatname uyarınca istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/09/1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kadastro tutanağının kapsamına göre 68 sayılı parselin Bayram’dan kaldığı ve elbirliği mülkiyetin kadastro çalışmalarıyla paylı mülkiyete dönüştürüldüğü ve elbirliği mülkiyetinin böylece çözüldüğü anlaşılmıştır. 131 ada 68 sayılı parsel, paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıt ve tescil edildiğine ve elbirliği mülkiyette böylece çözüldüğüne göre her bir paydaşın payı birbirinden bağımsız olarak dava konusu olmaktadır. Paylı mülkiyette paydaşlar ../..arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu bakımdan dava koşulunun yerine getirilmesi konusunda davacının zorlanması ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz eden davalı payına düşen paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından, peşin alınan harcın mahsubu ile eksik harcın alınmasına, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...4.TMK 732 maddesi paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşa ön alım hakkı bahşetmektedir. TMK 733. Madde payın devrini diğer paydaşa noter aracılığıyla bildirilmesi yükümlülüğü yükler ve TMK son fıkra alıcı paydaşa 732. Madde ile tanınan hakkı, bildirimden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde kullanılmasını emreder. 5.TMK 2. Maddesi, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymakla yükümlüdür. Bu düzenleme genel nitelikte olup bundan sonra gelen şufa hakkının kullanılması ile ilgili düzenlemeyi de kapsar niteliktedir. 6.Davalı, davacının uyuşmazlık konusu taşınmazın satışından haberdar olduğunu ve bu hakkını kullanacak olanağı kullanmadığını savunmaktadır. Davalının bu savunması, TMK 2....

          KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; paylı mülkiyette talebine ilişkindir....

          hakkında; ... ...Asliye Ceza Mahkemesi'... ......2002 tarihinde 2001/2262 esas... 2002/... karar sayı ... verilen ... sayılı ...’... .../......... sayılı Kanun... ...maddeleri gereğince.............. ...ağır para cezası ... cezalandırılmasına, cezasının ... sayılı Kanun... ...maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin hükmün kesinleştiği, ......Asliye Ceza Mahkemesi'... ......2010 tarihinde 2001/2262 esas... 2002/... karar sayılı... karar ... hükümlünün erteleme süresi içerisinde.......2003 tarihinde ... işlediği, ... ...Asliye Ceza Mahkemesi'... 2003/... esas... 2005/1572 karar sayı ... hükümlü hakkında......hapis cezası verildiği gerekçesi ......

            Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213., Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....

              UYAP Entegrasyonu