Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, mülkiyeti davalı eşine ait “aile konutu” olarak kullandıkları taşınmaz üzerine, açık rızası alınmadan diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını istemiş, davanın devamı sırasında 10.04.2014 tarihinde ölmüştür. Aile konutuyla ilgili tasarruf işlemine rızası gereken eş, öldüğüne göre, dava konusuz kalmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin rızası gereken eşe sağladığı hak, şahsa bağlı olup, bu eşin ölümü halinde mirasçılarına intikali mümkün değildir. Böyle bir durumda, aile konutuyla ilgili işleme rızası gereken eşin ölümüyle davanın esası konusuz kalır ve işlem yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....

    Yerel mahkemenin " açık rıza alındığına dair belge bulunmadığı" gerekesiyle davanın kabulüne karar vermesi Türk Medeni Kanununnu 194/1. maddesi hükmüne uygundur. Karar "sonucu itibariyle" değil "esası itibariyle" doğrudur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; ipoteğin kaldırılması (TMK madde 194) talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı banka vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Dava dosyası incelendiğinde; davalılardan T3'ın yargılama aşamasında 27/11/2020 tarihinde vefat ettiği ancak mirasçılarına dava dilekçesi tebliği yapılmadan ve mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edilmeden yargılama yapılıp, hüküm kurulması yerinde olmamıştır....

      DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı T4 evli olduklarını, halen Şirinevler Mah.695 Sok No:34/7 Altınordu Ordu adresinde ikamet ettiklerini, tarafların onbeş yılı aşkın süredir çocukları ile bu evde ikamet ettiklerini, davalı Ahmet tarafından bu meskenin Turgay Özdemir'in kredi borcuna karşılık olmak üzere diğer davalı T5 lehine ipotek tesis edildiğini Turgay Özdemir'in kredi borcunu ödememesi üzerine Halk Bankasının ipoteğin paraya çevrilebilmesi yoluyla Ordu 1.İcra Müdürlüğünün 2014/648 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, kıymek takdiri yapılan taşınmazın satışı aşamasına gelindiğini icra takibinin tarafı olmayan müvekkilinin bu aşamalardan bilgi sahibi olmadığını, müvekkilinin muvafakati olmadan mesken üzerinde tesis edilen ipotek işleminin 4721 sayılı TMK nun 194....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taşınmazın cebri icra yoluyla üçüncü kişiye satılmış olması karşısında; Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki diğer eşe tanınan korumanın sona erdiğinin anlaşılmasına, böylece sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.01.2013 (Salı)...

        Borçlunun mutlaka ipotekli taşınmaz maliki olması gerekli değildir (TMK. m.881/2). Bu yüzden de taşınmaz maliki rehinli alacağı, alacaklıya ödemek suretiyle taşınmazın satılarak paraya çevrilmesini önlemek yetkisine sahiptir (TMK. m. 884). İpotekle ilgili bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Terkini dava konusu yapılan 17.08.1984 tarihli ipoteğin, ... 4. Noterliği'nin 17.08.1984 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak tesis edildiği, incelenen resmi akit tablosundan anlaşılmaktadır. İpoteğin konusunu, para olmayan verme, yapma, yapmama edimleri de teşkil edebilir ve ipotek bunların teminatı olarak da tesis edilebilir. Nitekim görülmekte olan davada ipotek, yapılacak bir inşaatın teminatını teşkil etmek üzere kurulmuştur. Bu nedenle, kaldırılması 17.08.1984 tarihli inşaat yapım sözleşmesindeki koşulların (edimlerin) yerine getirilmesine bağlıdır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, ... 4....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...’nin kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı bankanın kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

              nin 22/02/2018 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığını bildirmesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır. O halde mahkemece, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olmadığı ve ipoteğe konu kredi borcunun devam ettiği dikkate alınarak meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 28/02/2020 tarih, 2019/4011 E. - 2020/709 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ......

                KARŞI OY YAZISI Dava, Türk Medeni Kanunun 194. maddesi gireğince ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabından kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesine göre “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir”. Bir davaya hangi mahkeme tarafından bakılacağına ilişkin düzenlemelere görev denir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin davaların hangi mahkemede bakılacağına dair HMK’nun da özel bir düzenleme yoktur. HMK’nun 2. maddesine göre mal varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. İpoteğin kaldırılması davaları da mal varlığına ilişkin davalardan olduğundan kural olarak bu davalara bakmakla asliye hukuk mahkemeleri görevlidir....

                  UYAP Entegrasyonu