Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı banka vekili; dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığını, arsa vasfında olduğunu, tarafların ipotek tarihinde bu taşınmazda oturmadığını, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı ipotek tarihinde taşınmanın aile konutu niteliğinde olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi. 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19/06/2018 günü temyiz eden davacı ... ile vekili gelmedi. Karşı taraf davalı ... Yönetim A.Ş vekili Av. ... geldi. Diğer davalı ... gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılması, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

      361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      III) bulunmayan ve davalı-malik olan eş adına kayıtlı taşınmazın davalı-malik olan eş tarafından, malik olmayan davacı eşin “açık rızası alınmadan” (TMK m. 194 f. I) ve rızayı sağlayamadığı veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmemesi söz konusu olmadığı için hâkimin müdahalesi de istenilmeden (TMK m. 194 f. II) *üzerindeki hakların sınırlandırılması sebebiyle davacı-malik olmayan eş tarafından dava açıldığı ve yerel mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Değerli çoğunlukla aramızdaki çekişme nedir? TMK m. 194 hükmü ile korunması hedef alınan malik olmayan eşin “açık rızası alınmadan” yapılan işlemi “geçerli” sayabilir miyiz? Başka bir anlatımla “yoktan var çıkabilir mi?” Bilindiği üzere benzer çekişme Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne daha önce gelmiştir....

        Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre Türk Medeni Kanununun 194. maddesinde malik olmayan eşe tanınmış olun koruma evlilik birliğinin devamı süresince hüküm ifade eder. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre ipoteğin kaldırılması ve bu ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkin davanın konusu ortadan kalkmıştır. Mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ile yargılama giderleri konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. 4721 sayılı TMK’nın “Eşlerin hukuki işlemleri” başlıklı 193. maddesi "Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilir.” şeklindedir. Aynı Kanun'un 194. maddesinin 1. fıkrasında ise “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmü düzenleme altına alınmıştır....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi kapsamında ipoteğin kaldırılması için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesi. 3....

            KARŞI OY Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, dava konusu olan 394 ada, 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün, tapu kayıt maliki ve davacının eşi olan davalı ... tarafından diğer davalı olan banka lehine 13/08/2012 tarihinde kurdurulan ipotek sonucu, banka tarafından yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip nedeniyle ihale ile banka üzerinde oluşturulan tapu kaydının taşınmazın aile konutu olması nedeniyle Medeni Kanunun 194. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davalı eş üzerine kayıt edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Medeni Kanunun 193. maddesi uyarınca ''kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlemi yapabilir....

              Ltd.Şti'nin" borcunun teminatı olarak konulmuş olması karşısında , davacının açık rızası alınmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının korunamayacağına (TMK. md. 2), davacının ipoteğin kaldırılması talebinin reddedilmesinde bu sebeple bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile davalıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.05.2013 (Pzt.)...

                ŞTİ’ nin kullanacağı ticari kredinin teminatı olmak üzere davalı banka lehine 15.08.2011 tarih ve 5810 Yevmiye No ile 1.200.000.00 TL. bedelle, 1 .derece İpotek tesis ettiğinin öğrenildiğini, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1 maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, davaya konu taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından davalı banka lehine 15/08/2011 tarih ve 5810 yevmiye no ile tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın taşınmazın aile konutu olduğunu bilmediğini, taşınmaz üzerinde tapuda şerh bulunmadığından, TMK 1023 maddesine göre iyiniyetin korunması gerekteğini, davacı eşin çok önceden beri taşınmaza ipotek konulduğundan haberdar olup, dava açmakta iyiniyetli olmadığını, 1.200.000,00- TL. ipotek bedeli üzerinden hesaplanacak nispi harcın davacı yana tamamlattırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu