Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne yönelik verilen karar derecattan geçerek 17.3.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 6 dükkanı olan 5 katlı kargir apartman nitelikli taşınmaza yönelik açılmış olan davanın yargılaması sırasında davacı tarafın talebi üzerine mahkemece 30.4.2009 tarihli ara kararında, taşınmazdaki kiracıların kira paralarının açılacak banka hesabına yatırılmasına ve davanın kesinleşmesine kadar taraflara ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Davacı, yapının yüklenicilerinden olan Şefik ile biçimine uygun düzenlenen 17.9.1979 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır. Dosyada mevcut çekişme konusu 14 numaralı bağımsız bölüm tapu kaydından ise davacının mülkiyeti tapuda 8.12.1995 tarihinde satış suretiyle kazandığı görülmektedir. Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi hükmünce kural olarak tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet hakkı kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunmalıdır. Eldeki davada şahsi hak sahibi davacı mülkiyet hakkı sahibini hasım alarak kaydın iptal ve tescilini istediğinden davalı kayıt maliki ...’nin iktisabının kötü niyete dayalı olduğunu iddia etmiş sayılır....

      Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, tescile karar verilen bu kısmın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan arazi olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından hükmün (A) bölümüne yönelik temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1946 yılında yapılan orman kadastrosu ile 02.04.1987 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

        Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....

          İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,( IV.3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde Bölge Adliye Mahkemesince kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI. SONUÇ Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.632,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....

              Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı niteliğinde ecrimisil isteğine, birleşen dava inançlı işlem ve yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı-karşı davacılar vekili yolsuz tescile ilişkin olarak temyiz isteminde bulunduklarına göre; Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

                  Mahkemece, kısıtlı davacının eli ürünü olmayan imza ile düzenlendiği sabit olan senede dayalı olarak yapılan icra takibi neticesinde dava konusu payın davalı ... adına tescilinin yolsuz olduğu, diğer davalıların da iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın kabulüne davacıların veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescile karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... ve davalı ...'in temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.517,20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... ve davalı ...'...

                    HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı taraf Giresun ili, Görele ilçesi, Çavuşlu Beldesi, Yeniköy Mahallesi, 173 ada,24 parsel ve 173 ada,36 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki şerhin kaldırılması davası açmış olup, Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde taşınmaz üzerindeki şerh yönünden bir dava açılmadığından 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre içerisinde açılandığından reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen bu karar hatalı değerlendirme sonucu verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 1025. Maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

                    UYAP Entegrasyonu