Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışındaTBK’nın 58. maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
TMK'nun 174.madesinde; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
Feri nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin ; Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya az kusurlu taraf ,kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.( TMK 174/1) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kadın lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evli kalınan süre ve kusur durumu dikkate alınarak 30.000,00 TL maddi tazminat verilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf ,kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir. (TMK 174/2) Davalı tarafın ispatlanmış kusurları davacının kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olmadığından manevi tazminat isteğinin reddi geerkmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). TMK'nun 175.maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır.TMK'nın 176.maddesine göre yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir....
Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/527 E. 2016/45 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalı T1 aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Yalova İli, Altınova İlçesi, Örencik Köyü, 123 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesi neticesinde 30/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, 2005 yılında kadastro işlemleri sonucu tescil edildiği, davalının satın almak suretiyle 04/01/2013 tarihinde malik sıfatını aldıkları anlaşılmıştır. Taşınmazın kaydında orman olduğuna dair şerh bulunmamaktadır....
Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar (TMK m. 186/3). Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir (TMK m. 174/1). Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m. 174/2). Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir (TMK m. 4). Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler (TBK m. 51/1). Somut olayda dava dosyasına yansıyan delillere göre, tarafların 1987 yılında evlendikleri, ergin iki çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır....
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, fiili evlilik süresi, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu kayıt maliki olan ve müvekkillerinin annesi olan Asiye Lacivert'in yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle onun hissesine düşen tazminat miktarının müvekkillerine verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin isabetsiz olduğundan bahisle istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nın 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Somut olaya gelince; Mahkemenin 2012/13 D.İş dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; davacının binasının zemininde meydana gelen zarar ve rutubete, davalıya ait su kuyusunun neden olduğu ve kapatılması gerektiği bildirilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına karar verilmiştir....