WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MAHKEME KARARI : Mahkemece; "davalı/karşı davacı erkeğin sürekli arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirdiği ve eve geç geldiği, davacı/karşı davalı kadının ise babasının evliliğe müdahalesine sessiz kalarak eşine hakaret ve tehditte bulunulmasına göz yummaktan" kaynaklı kusurlu olduğu, diğer iddiaların ispatlanmadığı, tarafların kusur eylemlerinin kıyaslanmasında eşit kusurlu olduklarının kabulü gerektiği" gerekçesi ile her iki davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve her iki yanın maddi-manevi tazminat taleplerinin eşit kusurdan kaynaklı reddine, davacı/karşı davalı kadının düzenli gelir elde ettiği dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine, ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkeme kararına karşı davacı/karşı davalı kadın vekili tarafından; kusur, karşı davanın kabulü, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Davalının pay sahibi olduğu okulda çalışır iken işten ayrılan ve işten ayrılma bildirgesinde ki koda göre işveren tarafından sözleşmesinin sonlandırıldığı anlaşılan ve ağır kusuru tespit edilmeyen davacının başka geliri olmamakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak verilen yoksulluk nafakası ve miktarında da yanlışlık bulunmamıştır. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir.(TMK 174/2) Dosya kapsamına göre kusurlu olduğu kanaatine varılan davalının tam kusurundan kaynaklı manevi tazminat isteminin reddinde de yanlışlık bulunmamıştır. Ziynet alacağı yönünden ise talebe konu takıların davalı tarafından iade kaydı ile alınıp verilmediği ispatlandığından mahkeme kararının yerinde olduğu değerlendirilmiş ve davalı vekilinin tüm istinaf istemlerinin esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerekmiştir....

Talep ve hüküm, eşler arasındaki ev eşyası ve ziynet (takı) eşyası bedelinin tahsiline yönelik olup alacak istemi bu niteliğiyle eşlerin boşanması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden (TMK m. 219 vd.) kaynaklı alacak istemi niteliğinde değildir. Talep ve hükmün bu niteliği itibariyle hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aittir. Ne var ki, anılan Dairece dava eşler arasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebine ilişin olduğu şeklinde nitelendirilerek Dairemize gönderilmiştir. Bu durumda iki Daire arasında çıkan görev uyuşmazlığının ortadan kaldırılması ve görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 2....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından TMK m. 162/1'e dayalı olarak açtığı davasının reddi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, kadın tarafından, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davası olup; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, kadının TMK m.166/1’e dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, TMK m.162‘ye dayalı davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....

          Davacı kadın dava dilekçesinde 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacı kadın yararına 50.000 TL maddi, 32.500 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davalıya atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi (TMK .md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

          Davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmadığına, davalı tarafından bu talepler hakkında usulünce ıslah işlemi yapılmadığına, bu talepler yönünden davacı tarafın açık muvafakatı bulunmadığına ve ön inceleme duruşmasına karşı taraf da katıldığına göre, davacının usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, davacının bu yönlere değinen istinaf isteklerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu