Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-davalı kadının; davalı-davacı erkek yararına hükmedilen maddi tazminat miktarına yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Davalı-davacı erkeğin maddi tazminat talebi TMK 174/1.maddedeki yasal şartları taşıdığından erkeğin boşanma ile mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenmesi, evlilik süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak erkek yararına maddi tazminata hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; yapılan yargılama sırasında; ilk derece mahkemesinin 14/11/2017 tarihli ilk kararında davalı-davacı erkek yararına TMK md. 174/1 kapsamında 7.500 TL maddi tazminata hükmedildiği, ilk derece mahkemesince verilen ilk hükmün davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmediği, bu hal ile de hükmedilen maddi tazminat miktarı yönünden davacı-davalı kadın yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince, Dairemizce verilen kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sonucunda davacı-davalı kadın aleyhine, daha...

Davalı kadın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında usulüne uygun olarak maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talebinde bulunmadığına, davalı tarafından bu talepler hakkında usulünce ıslah işlemi yapılmadığına, bu talepler yönünden davacı tarafın açık muvafakatı bulunmadığına ve ön inceleme duruşmasına karşı taraf da katıldığına göre, davacının usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, davacının bu yönlere değinen istinaf isteklerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkek tam kusurlu olup, erkeğin bu kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurlarının ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51 ) dikkate alınarak, davacı kadın yararına uygun miktarda manevi (TMK m. 174-2) tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 133.074,00 TL maddi tazminat ile 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı ile feri müdahil tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ve feri müdahilin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 48.000,00 TL maddi tazminatın 28/09/2012 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, İİK 5. ve TMK 1007. maddelerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 5. maddesinde; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak İdare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı- davalının TMK 162. ve 163. Maddelerine dayalı olarak açmış olduğu davalarının reddine, Davacı- davalı kadınının ve Davalı-davacı erkeğin TMK 166/1. Maddeye dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, 14/01/2021 tarihli ara kararı ile, kadın için aylık 200,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, nafakanın erkekten alınarak, kadına ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verildiği görülmüştür....

      Yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı kadın lehine hükmedilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu’nun 50. 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıdaki bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.03.2020 (Çar.)...

        O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

          Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 400.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde özetle; öncelikle TMK 161 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 400.000 TL maddi, 600.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 161 ve 166/I maddeleri uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 65.500 TL maddi, 62.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya dair istemin reddine, erkek eşin maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir....

          Tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra da iştirak nafakası olarak davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, TMK 174/1 maddesi gereğince 40.000,00- TL maddi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, TMK 174/2 maddesi gereğince 30.000,00- TL.Manevi tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davalı-karşı davacının maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu