Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin tazminat yönünden tefrik kararı verilmesine yönelik istinaf talebi bakımından yapılan incelemede, HMK 132 maddesi gereğince karşı davanın aynı taraflar arasında açılmış olması gerektiği ve ayrıca karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürelen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması, yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması gerektiği, eldeki davanın Orman İdaresi tarafından açılan tapu iptal davası olduğu, davalının açtığı davanın ise TMK 1007'den kaynaklanan tazminat davası olduğu, TMK 1007'ye göre açılacak davada davalının Hazine olması gerektiği, Orman İdaresinin taraf sıfatının bulunmadığı ve TMK 1007'ye göre dava açılabilmesi için zararın doğmuş olması gerektiği, bunun ise ancak tapu iptal kararı verilip kesinleşmesiyle oluşabileceği, bu nedenle mahkemece verilen tefrik kararının Yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/143 E. 2018/109 K. sayılı kararı 09.05.2018 tarihinde kesinleştiğinden TMK 705/2 maddesi gereğince bu tarih esas alınarak gelir metodu kullanılmak suretiyle gerçek zarar belirlenmelidir. Davalı tarafın zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesine gelince; TBK'nun 146. maddesine göre uygulanması gereken zamanaşımı süresi 10 yıldır. Tapu iptale ilişkin karar 30/01/2018 tarihinde kesinleşmiş olup, eldeki dava 2018 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların da hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

maddesinde belirtilen tapu siciline güven ilkesine aykırı olduğunu, kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK m. 1007 maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2389 KARAR NO : 2021/1956 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2018/220 ESAS - 2019/200 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisleri adına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı Yalova ili Çiftlikköy ilçesi Gacık köyü 157 ada 36 parsel ve 158 ada 7 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hisselerinin tamamının Yalova 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/96 esas 2008/92 karar sayılı ilamıyla tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın 18/07/2008 tarihinde kesinleştiğini, TMK 1007.maddesine göre devletin tapu...

Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK' nın 1007. Maddesine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın TMK' nın 1007. maddesine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine 28/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/935 Esas 2015/1891 Karar sayılı ilamıyla orman vasfında olduğu gerekçesiyle hazine adına tesciline kadar verilen dava konusu taşınmazın 1.882,41 m2'lik kısmının TMK'nun 1007. Maddesi gereğince bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, hükmedilen tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, hazine aleyhine tazminata hükmedilmesi için hukuki ve yasal şartların bulunmadığını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle Dosya kapsamında alınan raporlara karşı ve esas ilişkin beyanlarında ifade edilen hususlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacı tarafın taşınmaz ile ilgili olarak yapılan Kadastro Kanunu 41. maddesi düzeltme işlemine karşı yasal sürede herhangi bir itirazda bulunmadığını, dava açmadığını, kanun yolunu tüketmeden doğrudan TMK. 1007 hükmüne dayalı dava açıldığını, bahse konu taşınmazda meydana gelen azalmanın hangi taşınmaz veya taşınmazlar lehine artışa sebep olduğu tespit edilerek o taşınmaz malikleri aleyhine dava açılmasının ve bu yolla iddia edilen zararın giderilmesinin gerektiğini, öncelikli hukuki yollar varken davacı tarafça bu yollara başvurulmadan doğrudan TMK. 1007 hükümüne dayalı tazminat davası açılamasının kanunun amacına uygun olmadığını, davacı taraf bakımından TMK. madde 1007 hükmünün aradığı " zararın oluşması" şartının gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle davanın dava şartı...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kaldığı iddiasıyla TMK 1007. Maddesine dayalı tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 33. maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir. Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesine dayalı devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumluluğu ilkesine dayalı tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından Türk Medeni Kanunun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

      UYAP Entegrasyonu