Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin adına kayıtlı Siirt ili Merkez ilçesi Demirkaya (Hedit) köyünde bulunan 4 adet taşınmazın tapu kaydı olup kadastro çalışmaları sonrasında iptal edilerek orman vasfı ile tapulardaki mevki ve sınırlar ile hazine adına tescil gördüğünü, 2016 yılı içinde yapılan kadastro çalışmalarında müvekkillerinin parsellerinin orman olarak tescil edildiğini, ikame edilen davanın 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin kusursuz sorumluluğuna ilişkin olduğunu, kadastro çalışmalarından sonra yapılan tapu kayıtlarındaki hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesine göre Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiğini, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarınında o kadar olması gerektiğini, gerçek zararın tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalma olduğunu,tazminat miktarının,...

Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacının da hissedarı olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle bir kısmının iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

Asıl dava davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptal tescil davasının 2016 tarihinde kesinleştiğini, bu sebeple zamanaşımı süresinin dolmadığını, TMK m.1007 kapsamında devletin sorumluluğu zararın objektif olarak doğduğu tarihten başladığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Birleşen dava davacılar vekili istinafında özetle; tapu iptal tescil davasının 2016 tarihinde kesinleştiğini, bu sebeple zamanaşımı süresinin dolmadığını, TMK m.1007 kapsamında devletin sorumluluğu zararın objektif olarak doğduğu tarihten başladığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, TMK m.1007 hükmüne dayalı olarak açılmış tazminat istemini içermektedir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı kabul edilmektedir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/397 E. 2015/204 Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacı Maliye Hazinesi tarafından iş bu dosyanın davalısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 887 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının bir kısmının iptali ile tescil harici bırakılmasına kararın 22/02/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava, tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın Medenî Kanunun 1007. maddesine göre tazmini istemine ilişkindir. 1) Davacının tazminat bedelinin eksik hesaplandığı yönündeki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davalı ...nin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine ve bu değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktara ise...

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesine dayalı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, davalı Hazine yönünden ise kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/420 E. - 2019/243 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

        Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 1007. Maddesine dayalı , Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların hissedarı olduğu taşınmazın tapu kaydının orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle bir kısmının iptal edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ormanların özel mülkiyete konu olması mümkün değil ise de, tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların zararının tazmininin yerinde olduğu (bakz. Y. 20....

        UYAP Entegrasyonu