Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; Hazineden satın alınan taşınmazın yapılan kadastro tespiti ile orman vasfıyla yeniden Hazine adına tescili sonucunda uğranılan zararın TMK. 1007 maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HUKUK DAİRESİ Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md.) tazminat davası olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu sicilinin hatalı tutulduğu iddiasına dayalı olarak TMK 1007. maddesi gereğince açılan tazminat istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacılar vekili istinafında özetle; TMK m.1007'den kaynaklı davalarda karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı Hazine vekili istinafında özetle; husumet ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediği, objektif değer artış oranının %140 uygulanarak belirlenen bedelin fahiş olduğunu, aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Davalı tarafın zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesine gelince; TBK'nun 146. maddesine göre uygulanması gereken zamanaşımı süresi 10 yıldır....

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

        İpotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye hesap özetinin tebliği zorunlu değil ise de; TMK. nun 887.maddesi gereğince hakkında takip yapılabilmesi için kendisine ihtarat yapılması takip koşuludur. İİK.nun 150/ı maddesine göre ise hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması Türk Medenî Kanununun 887 nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer Somut olayda, 7 nolu bağımsız bölüm, asıl borçlu ...Ltd. Şti. adına kayıtlı iken, taşınmaz üzerinden 25.04.2013 tarihinde alacaklı lehine ipotek tesis edildiği, taşınmazın ipotekle yükümlü olarak 05.08.2014 tarihinde şikayetçi ....'a satılarak devredildiği, icra takibinin 09.12.2014 tarihinde başlatıldığı, şikayetçi ...'a takipten önce ihbar gönderilmediği görülmektedir. Bu durumda TMK.nun 887.maddesinde öngörülen koşul oluşmadığından, şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamaz....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK.'nın 1007. maddesine dayalı, taşınmazın kıyı kenar çizgisi kalması nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

          Maddesi kapsamında girdiğinden dolayı düzeltilmesi gerektiği ve buna göre 724 nolu parselin takeometrik ölçü değerlerine göre alan 951,90 m² olduğu belirtilerek taşınmazın bu şekilde tescil edildiğini, müvekkilinin taşınmazı satın alırken tapu da belirtilen taşınmazın ölçüleri ile düzeltme sonrası ölçüler arasında 129,10 m² fark oluştuğundan müvekkilinin zararının doğduğunu, TMK' nun1007. Maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan tüm zararlardan devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taşınmazın niteliğinin sicilin tutulması nedeniyle değil, mahkeme hükmü gereği değiştiğini, TMK 1007....

          Hukuk Dairesince de onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluk hali kusursuz sorumluluktur. Söz konusu olayda gerçek vekaletnameye dayanarak davacıya satış yapılmıştır. Her ne kadar tapuda yapılan satış sicile işlenmemiş olduğu gibi, işlense dahi ... Ticaret Mahkemesi'nin 2008/89-2009/105 sayılı kararının içeriğinden de anlaşılacağı üzere tapunun iptali ile yine kooperatif adına tesciline karar verileceği hususu tartışmasızdır. Bu durumda, TMK'nun 1007. maddesinde düzenlenen Devletin kusursuz sorumluluğu söz konusu olamayacağı gibi, davacı zararını ancak ilgili şahıs yada şirketten sebepsiz zenginleşmeye dayanarak açacağı dava sonucu tazmin edebilir. Bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekiren, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/316 E. - 2018/515 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun ......

              UYAP Entegrasyonu