Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASHM'nin 2010/52 Esas ve 2015/37 Karar sayılı ilamı ile tapunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiğini; verilen kararın kesinleştiğini; TMK 1007. maddesine göre; ''Devlet/ Hazine tapu sicilinin tutulmasından dolayı şahısların uğramış olduğu zararı tazmin etmek zorundadır.'' hükmü gereğince davacıların tapu hisselerinin iptal edilmiş olduğundan zararın tazmin edilmesi gerektiğini; bu nedenlerle 60.000,00 TL.'den aşağı olmamak üzere dava konusu taşınmazda davacıların/ murisleri adına kayıtlı iken iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen tapu hisselerinin keşif ve bilirkişi incelemesiyle belirlenecek değerinin, tazminat olarak tapunun iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak iptal edilen tapudaki miras hisselerine göre davacılara verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

Açıklanan nedenlerle, TMK.'nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          Yetkisizlik kararı üzerine davaya bakan mahkemece; davanın TMK. nun 1007....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmazın orman kadastrosu neticesi orman sınırlarında bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı tazminat davası ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince asıl davanın davalı Hazine yönünden kabulüne, davalı ... ve ... hakkında husumetten reddine, karşı dava yönünden de davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesinin 3....

              DELİLLER Kadastro Tutanakları Tapu Kayıtları Tedavül Kayıtları Keşif Bilirkişi İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 01/07/2021 tarihli kararı ile; TMK m. 1007'ye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazineye ait olup Hazineye husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat davası ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemli karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: İlk derece mahkemesince asıl davanın  dahili davalı Hazine yönünden kısmen kabulüne, davalı/karşı davacı ... idaresi yönünden ise davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar/karşı davalılar, davalı Hazine ve davalı/karşı davacı ... idaresi vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmazın kesinleşmiş orman tehdit sınırları içerisinde bırakılması nedeniyle 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesine dayalı tazminat davaları ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemli birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen 2017/143 esas sayılı dosya yönünden davanın  dahili davalı Hazine yönünden kısmen kabulüne, davalı ... idaresi yönünden ise davanın reddine ve birleştirilen 2016/7 esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar/karşı davalılar ve dahili davalı Hazine vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37....

                  UYAP Entegrasyonu