Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

K. sayılı ilamıyla 878,92 m²’lik bölümünün tapu kaydının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edildiğini, iptal edilen bu bölüm için herhangi bir tazminat hükmedilmediğini belirterek TMK'nın 1007. maddesi uyarınca fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 500,00.-TL tazminatın davalı ...den alınmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında harcını yatırmak suretiyle tazminat miktarını 442.036,64.-TL’ye yükseltmiştir. Davalı ... vekili, hukuken geçerli olmayan bir hakkın kaybı nedeni ile tazminat talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne; 442.036,64.-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu kaydının gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir....

    Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/153 E. 2015/182 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalı T1 aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Yalova İli, Çınarcık İlçesi, Esenköy, 367 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz neticesinde 19/02/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığına dair şerhin 31/05/2010 tarihinde tapu kaydına işlendiği, davacının 22/04/1992 tarihinde satın almak suretiyle taşınmazın maliki olduğu anlaşılmıştır....

    , davacının tapudaki hak sahipliği dikkate alınarak alması gereken tazminatının belirlenmesini talep ettiklerini, davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak üzere TMK 1007 uyarınca maddi tazminat alacaklarının 2.000,00 TL'sini mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyerek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

    -TL maddi tazminatının 500 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, 27.694,21.- TL maddi tazminatının 500 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41....

      Davacılar vekili istinafında özetle; TMK m.1007'den kaynaklı davalarda karşı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı Hazine vekili istinafında özetle; husumet ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediği, objektif değer artış oranının %140 uygulanarak belirlenen bedelin fahiş olduğunu, aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Davalı tarafın zamanaşımına ilişkin itirazının incelenmesine gelince; TBK'nun 146. maddesine göre uygulanması gereken zamanaşımı süresi 10 yıldır....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

      Çünkü, bahsedilen olgular TMK m. 1007 bağlamında devletin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek nitelikteki tapu sicilinin tutulması kaynaklı olgular değildir. İddia edilen temlik işlemlerinde ki usulsüzlükler ya da milletlerarası özel hukuk kaynaklı karşılıklılık prensibinin dava konusuyla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, iddia edilen bu hususların devletin tapu sicilinin düzgün tutulmaması sebebine dayalı sorumluluk gerektiren bir yanı olmadığından davanın reddine karar verilmesinde hata yapılmamıştır. II. Manevi tazminata ilişkin istinaf incelemesi sonucunda; Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat da talep etmiştir. TBK m. 58/1 gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kimse manevi tazminat isteyebilir. Yine, TBK m. 56/1'de bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda zarar görenin manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir....

      Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, TMK.'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. Bu maddeye dayanılarak açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, ... Genel Müdürlüğünün davalı sıfatı bulunmadığı gibi, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi de geçtiğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLER: 4721 sayılı TMK, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydının zemine uygulanamamasından doğan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdürü ya da memurun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulması nedeniyle, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin memuruna rücuu halinde, iç ilişkide etkili olmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu