Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2022/90 ESAS 2022/290 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 28/03/2023 tarihli 2022/15538 Esas-2023/3079 Karar bozma ilamı sonrasında dairemizde görülmekte bulunan TMK 1007. Maddeye dayalı maddi tazminat davasının açık yargılaması sonunda gereği düşünüldü: A) DAVACI VEKİLİNİN İSTEMİNİN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin İli Midyat İlçesi Çavuşlu Beldesi Bağlar Mahallesi 170 ada 94 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları esnasında davacı adına zilyetlikten tespit ve tescil edildiğini, taşınmaz davacı adına kayıtlı iken Maliye Hazinesi tarafından dava açıldığı, Midyat 2....

Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/101 E. 2010/190 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Çanakkale Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalı T17 mirasçıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Dümrek Köyü 643 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 08/10/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, 1978 yılında kadastro işlemleri sonucu davacılar murisi adına tescil edildiği, anlaşılmıştır. Davacı taraf zamanaşımı süresinin dolduğuna dair yargılama aşamasında ve istinaf dilekçesinde beyanlarda bulunmuşsa da, eldeki dava kısmi dava olarak açılmıştır. Yargıtay 20....

Davacılar vekili 11/12/2014 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile, talep ettikleri tazminat miktarının 333.029,40.-TL olduğunu bildirmiştir. Davalı ..., tapudaki yüzölçüme güvenerek taşınmazı satın alan kişinin TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talep edemeyeceği, yenileme işlemine itiraza yönelik hak düşürücü sürenin geçtiği iddiasıyla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapu müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, 318.497,21.-TL tazminatın dava tarihi olan 27/03/2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ...den alınıp davacılara eşit hisse ile ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava terditli olarak açılmış olup, asıl talep 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunun iptali, terditli talep ise TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazminat niteliğindedir....

    Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/880 E. 2014/443 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısının da aralarında olduğu mirasçılar aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Merkez İlçesi, Kirazlı köyü, 358 parsel sayılı taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 18/07/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

    nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      nun 1007. maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarının uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.'nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir. Bu itibarla, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı Yasanın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esastır. Bu nedenle, işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamında göre, dava TMK 1007. Maddesi gereği tazminat istemine ilişkin olmayıp, Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/145 Esas sayılı dosyasında ve Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/428 Esas sayılı dosyasında davalı hazine TMK 1007 maddesi gereği sorumlu tutulmuş ve TMK 1007. Maddesindeki şartlar bu dosyalarda değerlendirilmiş, davacılar ise adı geçen dosyalarda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereği sorumlu olmuştur. Eldeki dava ise hazinenin TMK 1007 gereği sorumlu olduğu az yukarıda belirtilen davalarda davacıların ödeme yapması nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olup Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı Daireler Arası İş Bölümü kararında 3. Hukuk Dairesine ilişkin bölümün 10....

        Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava sonucunda, ödenmeyen bölümün bedelinin davacılara ödenmesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, bu kez davacıların zararlarının tam olarak karşılanmadığı iddiasıyla eldeki tespit davasını açtıkları, bu davada tespiti istenen hukukî ilişkinin sebepsiz zenginleşme davası sonucu tahsil edilen değerle taşınmazın yüzölçümü düzeltilen kısmının rayiç değeri arasındaki miktar farkının ve bu zarardan 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince Hazinenin sorumlu olduğuna ilişkin olduğu, TMK 1007. maddesi uyarınca açılacak tazminat davalarının eda davası niteliğinde bulunduğu ve TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararlardan Hazinenin, tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, tespiti istenen hususların eda davası ile de istenebileceği, eda davasında verilecek hükmün, tespiti istenen hukukî ilişkiyi de kapsayacağı anlaşıldığından, mahkemece davacıların hukukî yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Dava, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK. 1007 md.) tazminat davası niteliğinde olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin dava ve birleştirilen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın asıl davanın tamamen, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava ve birleştirilen dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, asıl davanın tamamen, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu