Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket yetkilisi olan diğer ortağın şirketin işleyişine ilişkin olarak müvekkiline bilgi vermediği gibi elde edilen şirket kazancından kar payı da ödemediğini, şirket yetkilisinin bu olumsuz tavrından kaynaklı olarak şirket ortağı ile müvekkili arasındaki anlaşmazlık ve husumetin uzun süredir devam ettiğini, yetkili temsilcinin şirketin hesaplarından kişisel harcamalar yaptığını, şirket adına trafikte kayıtlı olan 4 aracın şirket yetkili temsilcisinin kontrolünde ve zilyetliğinde olduğunu belirterek müvekkilinin haklı sebeple şirket ortaklığından çıkmasına izin verilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini toplam 226.305,04 TL olarak ıslah etmiştir....

    SAVUNMA : Davalı ----- dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır....

      bayilik verilmesini engelleyen bir sürenin olmadığı, Fesih sebebi ile taraflar arasında akdedilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Akaryakıt Bayilik Protokolü ve ilgili ekler uyarınca, davacı tarafın talep etmiş olduğu cezai şart alacağı ile kâr mahrumiyeti alacağının doğup doğmadığı hususu hukuki bir konu olup, bu husustaki takdir ve nihai kararın sayın mahkemenizde olduğu, Dosyaya sunulmuş olan bilgiler doğrultusunda davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu adrese gidilerek şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, davalı şirketin 2020 yılında kurulmuş bir şirket olduğu, Şirketin 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemelerde; “...A.Ş.” ya da sözleşme ve protokolde geçtiği üzere “...” ile ilgili ticari defterlerinde herhangi bir kaydın (alışverişin) olmadığı tespit edilmiş olup, gerçekleşmemiş ve dolayısıyla da ticari defterlerde kayıtlı olmayan bir alışverişten dolayı davacı tarafın talep etmiş olduğu kâr mahrumiyeti hesabının yapılabilmesinin veya...

        , davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı 114.814,65 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, davalı ...’e yönelik davanın reddine karar verilmiştir....

          Bundan başka, tarafların ortaklıklarını sürdürdükleri süre içine kar payı dağıtımına ilişkin TTK hükümleri ile kar payı --- hakkında tebliğ hükümlerine riayet etmeksizin şirket gelirlerini paylaştırma yoluna gittikleri belirlenmiştir....

            17/06/2016, 29/05/2017 ve 28/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantılarında, şirket kârının ortaklara dağıtılmayarak şirket bünyesinde bekletilmesine oy birliğiyle karar verildiği, 08/09/2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin 2014 yılında kar etmediğinden dolayı kar dağıtımının yapılmadığının belirlendiği, şirket olağan genel kurullarının süresi içerisinde yapıldığı, yönetim ve denetim organlarının belirlendiği, şirketin iş bu nedenle organsız kalmadığı, yine anonim şirketlerde TTK'nun 408/2-d maddesine göre, kâr payı dağıtma yetkisi genel kurula ait olup, şirket genel kurul toplantılarında kâr payı dağıtımına ilişkin karar verilmediği, davacının iş bu genel kurulun kâr payı dağıtılmamasına ilişkin kararlarına yönelik süresi içerisinde iptal isteminde bulunmadığı, iş bu nedenle davacının, şirket genel kurulunca dağıtılmasına karar verilen ve davacıya ödenmeyen kâr payı alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının şirketin organsız kalması nedeniyle fesih istemi ile kâr payı...

              Asliye Hukuk Mahkemesince, 6102 Sayılı Yasa'nın 4. maddesinde mutlak ticari davalar arasında Borçlar Kanunu'nun "havale" hakkındaki hükümlerinin de yer aldığı, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havalelerin bunun dışında bırakıldığı, somut olayda ise anonim şirket ortakları arasında gönderilen bir havalenin ve bu havalenin şirketten alınan kar payı olduğunun ileri sürüldüğü, bu nedenle davanın mutlak ticari davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "... dava dilekçesi, davacı vekilinin aşamalarda vermiş olduğu dilekçeler ve sözlü beyanları dikkate alındığında; tarafların dava konusu olmayan ......

                kadar davacı yan şirketin kar payı dağıtmamasının kendi hakkının tecavüzü olduğunu iddia etse de bu doğru olmadığını, şirket, kar payı dağıtmadan önce ticari hacmini kayda değer şekilde artırmaya gayret etmenin daha başarılı bir yol olacağını düşünmüş, bu yönde hareket ettiğini, kaldı ki, şirket senelerce zarar ettiğini,------ olduğunu, şirket senelerce vergi borcu ödemekten zaten herhangi bir ticari atılım yapamadığını, şirketin kar payı dağıtması TTK’da bir zorunluluk olarak düzenlenmediğini, hal böyleyken şirket müdürleri de şirketin ticari devamlılığı ve büyümesini sağlamak adına bu yönde bir karar almamış, nakit akışını daha fazla iş yapabilmek adına ürün satın alımlarına yönelttiğini, davacının işbu davada hak iddia edebilmesine vesile olan politikanın da tam olarak bu olduğunu ileri sürerek davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddine, şirket, kurulduğu günden bu yana dek kuruluş sermayesiyle durmakta, bu da ticari ilerlemesinin önünde engel teşkil ettiğini, sermayesini...

                  GEREKÇE ; Dava; davalı anonim şirketin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesi, bu olmadığı takdirde davacının, davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesi, davalı şirketten kar payı ve huzur hakkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “6102 sayılı TTK’nın 531. maddesi gereğince davacının, davalı şirketin feshi ve tasfiyesini istemek konusunda haklı sebeplerinin bulunup bulunmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına izin verilmesi durumunda kendisine ödenecek gerçek payının miktarının ne olacağı, bunun yanı sıra davacının davalı şirkette ödenmemiş kar payı alacağının ve huzur hakkı alacağının bulunup bulunmadığı, varsa ayrı ayrı miktarının ne olduğu” konularındadır. İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kayıtları incelendiğinde; davalı şirketin “...Mahallesi.....No:.........

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, devlet hazinesine ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis olunan irtifak hakkı kaynaklı kar payı alacağının faizinin tahsili isteminden ibarettir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu