ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/342 Esas KARAR NO : 2018/778 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 21/05/2018 KARAR TARİHİ : 14/11/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının dava dilekçesinde özetle; ortağı şirketin adresden taşınmış olduğu, antalya ticaret odasındaki kayıttaki adresde de bulunamamakta olduğunu, 20 yıldır faaliyet gösterip herhangi bir gelir tarafına ödenmediğini, hisse artışlarından bilgisinin olmadığını ve hisse bedelinin azaldığını, şirket hakkında hem tespit yapılmasını, hemde ortaklıktan çıkarılmayı talep ve beyan ettiği anlaşıldı....
Limited şirket payının devrine ilişkin TTK. m. 595 hükmüne göre: “Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır…. Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur”. İspat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat Yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vahaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/215 KARAR NO: 2022/259 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2022 KARAR TARİHİ: 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili-Adi Ortaklığın Tasfiyesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ---- olduklarını--- ---- imzalandığını, müvekkilinin------ dosyası ile icra takibi başlatıldığını, --- haczedildiğini ve-------ortaklığın tasfiyesi için dava açıldığını, ------ kendisine ödenmesinin talep edildiğini, ortaklardan birinin tasfiye payının haczedilmesinin diğer ortak yönünden haklı neden oluşturduğunu, haklı nedenlerin bulunması halinde adi ortaklığın tasfiyesinin talep edilebileceğini, açılan tasfiye davasında adi ortaklığın tüm iş ve işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve defterlerin incelenerek ortağın tasfiye payı belirleneceğinden ortağın...
a devrettiğini ,şirket adına genel kurul toplantısına ilişkin kararların 15 gün önceden Ticaret Sicil Gazetesinde yapılmasını da şirket ana sözleşmesi ile zorunlu kılındığını , davacı tarafça 14.06.2021 tarihinde İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi .../... E....
Davacılarda, davalı ... tarafından düzenlenen çeklerin adi ortaklığın aldığı malzemelere ve borçlarına ilişkin olduğunu iddia ettikleri içinde, davalı ...’nin hissesini diğer davalıya devrederken ortaklık dönemine ilişkin haklarını saklı tutmamış olması davacılar yönünden herhangi bir sonuç doğurmaz. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Ticari defter ve belgeler ibraz edildiğinde ortaklığın ... tarihi itibariyle tasfiyesi nedeniyle ...'nun bu tarihi itibariyle payının ne kadar olduğu, ayrıca davaya konu edilen çeklerin adi ortaklık döneminde ve adi ortaklık işleri için verilip verilmediği hususunda bilirkişi ...'den rapor alınmıştır. Bilirkişinin raporunda; davalı ...'...
talep etmiş ıslahla 116,077,70 çıkma payı, 13.127,15 TL kar payının 21.05.2001 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
Ancak davacı tarafça buna ilişkin bir bilgi ya da belge de dosyaya ibraz edilmemiş ve bu nedenle iddiasını ispatlayamamıştır. 6102 sayılı TTK'nın 616. madde (6762 sayılı TTK'nin 539/4.) hükmüne göre de, genel kurulca kar payının dağılması yönünde karar verilmedikçe, kar payının dağıtılması da mümkün bulunmamaktadır. Karın dağıtılmasında anasözleşmedeki hükümlerin de ayrıca dikkate alınması gerekmektedir. Şirketin zarar etmesi ve şirket zararları nedeniyle davacı şirket ortağının haciz tehdidi altında kalması da şirket ortaklığının doğal bir sonucu olup, davacı aleyhine icra takibi yapılması tek başına haklı sebep olarak kabul edilemeyecektir. Davacı tarafın iddiaları şirket muhasebe ve defter kayıtlarıyla değerlendirilebilecek hususlar olmadığından bu konuda ayrıca bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, yukarıda açıklanan nedenlerle davacının ileri sürdüğü iddiaların bu aşamada TTK’nin 638/2....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde, davacı ortağın ayrılma akçesi ödenmek suretiyle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiştir. Ayrılma payı, ayrılmayla ortaklık ilişkisinin kesilmesi ve ortağın ortaklıktaki katılımının sona ermesi sebebiyle, payının karşılığı olarak ortaklık mal varlığından payına düşen kısma ilişkin alacak hakkını ifade eder. Ayrılma payı hesaplanırken payın gerçek değeri esas alınır.( 6102 sayılı TTK’nın 636/3 ve 641/1. maddeleri) Ayrılma payının gerçek değer üzerinden belirlenmesi limited ortaklıklarda geçerli eşit işlem ilkesinin özel bir uygulaması niteliğindedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/441 Esas KARAR NO:2022/867 DAVA :Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ:12/07/2019 KARAR TARİHİ:26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkette her yıl yapılması gereken olağan genel kurul toplantısı yapılmadığından müvekkil şirketin mali durumu ve faaliyetleri ile ilgili bilgi alamadığını, ve yapılan işleri inceleyemediğini, uzun yıllardır kar dağıtımı yapılamadığını, müvekkili davalı tarafından çeşitli itkamlara maruz kalmış, haksız şekilde suçlandığını, bu olaylar neticesinde ortaklık ilişkisi bir yana müvekkili ile davalı arasında husumet oluştuğunu, tamamen davalı şirketin kötü niyetinden ibaret olduğunu, davalı şirketin müvekkili hakkında gerçek dışı iddialar üreterek garabe yaratmaya çalışması hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu, davalı şirket...
HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2021 NUMARASI : 2021/3 ESAS - 2021/99 KARAR DAVA KONUSU : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kay.) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Aksaray Asliye 4....