Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür. Somut olayda davacı taraf, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak verilen teminat senetlerinin iadesi ile yapılan protokolün gabin sebebiyle hükümsüzlüğünü talep etmektedir ve taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi'nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davacı bakımından yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır....

    DAVANIN KONUSU:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlık, eser sözleşmesi niteliğindeki dekor yapım işinden kaynaklanıyor olması nedeniyle,Hakimler ve Savcılar Kurulunun 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararına göre istinaf talebini inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15 Hukuk Dairesine ait olduğundan, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,6100 sayılı HMK'nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu 30.03.2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 06.05.2022 NUMARASI : 2022/350 ESAS - 2022/317 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kayn KARAR : Taraflar arasındaki davada Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Konya 2....

      Dava; ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine borçlunun yaptığı itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamında, taraflar arasında dosyaya ibraz edilen yazılı bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, elektronik posta yazışmalarının bulunduğu, davacı tarafından Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne beyan edilen bir "Bs formu" bulunduğu, çadırlara ait ekipmanların teslim edildiğine dair kurulum bilgi formu ve sevk irsaliyelerinin bulunduğu, 20.02.2020 tarih ve ... belge numaralı e-arşiv fatura bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı bir şey meydana getirip teslim etmeyi taahhüt etmediğinden taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda bu sözleşmenin kira sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olacağı sorunu ortaya çıkmaktadır....

        Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nın 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir....

          Ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği, TTK 19. maddesinin yani 'taraflardan biri için ticari iş sayılan sözleşmeler, diğeri için de ticari iş sayılır' hükmünün burada uygulama olanağı söz konusu olamaz. Bir iş, her iki taraf tacir değilse ve her iki taraf için de ticari iş değilse ticari dava sayılmaz, yani her ticari iş şartlarını taşımıyorsa aynı zamanda ticari dava sayılmaz. Bir işin; ticari iş olması, ticaret hukuku hükümlerinin uygulanabilmesi ile ticari dava olması ayrı şeylerdir. Ticari iş olan ancak ticari dava olmayan bir uyuşmazlık, ticaret mahkemesinin görevine girmemektedir. Bir iş, ticari iş olmakla birlikte ticari dava değilse görev bakımından asliye hukuk mahkemesinde görülecektir, ancak asliye hukuk mahkemesi böyle bir durumda ticari işe ilişkin hükümleri uygulamak durumundadır. Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 26.03.2013 tarih ve.......

            Ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği, TTK 19. maddesinin yani 'taraflardan biri için ticari iş sayılan sözleşmeler, diğeri için de ticari iş sayılır' hükmünün burada uygulama olanağı söz konusu olamaz. Bir iş, her iki taraf tacir değilse ve her iki taraf için de ticari iş değilse ticari dava sayılmaz, yani her ticari iş şartlarını taşımıyorsa aynı zamanda ticari dava sayılmaz. Bir işin; ticari iş olması, ticaret hukuku hükümlerinin uygulanabilmesi ile ticari dava olması ayrı şeylerdir. Ticari iş olan ancak ticari dava olmayan bir uyuşmazlık, ticaret mahkemesinin görevine girmemektedir. Bir iş, ticari iş olmakla birlikte ticari dava değilse görev bakımından asliye hukuk mahkemesinde görülecektir, ancak asliye hukuk mahkemesi böyle bir durumda ticari işe ilişkin hükümleri uygulamak durumundadır. Yüksek Yargıtay 17....

            Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedeli ve nakdi teminatın davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi'nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun 5. maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret Mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir....

              Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı karşı davalı yüklenici, davalı karşı davacı iş sahibidir. Davacı karşı davalı davalı karşı davacı ile yaptıkları eser sözleşmesi gereğince bakiye iş bedelini istemekte, karşı davada ise iş sahibi ayıplı iş sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep etmektedir. Mahkemece davanın mutlak ve ticari dava olmaması ve yapılan işin ticari olmaması, davacının tüketici sıfatının da bulunmaması sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdiği ve kararın davalı karşı davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının tüketici olmadığı, mahkemenin gerekçesi ve verilen karar dosya kapsamına usul ve yasaya uygun olmakla davalı karşı davacı vekilinin yerine olmayan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup; 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanunla değiştirilen 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu , Somut uyuşmazlığın, TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davalının tacir olmadığı gibi, anılan bu tür uyuşmazlıkların 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi, dava tarafların ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir hukuk davası da olmadığı, dolayısıyla dava konusu ihtilaf bakımından görevli Mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu belirtilerek ,dava dilekçesinin...

                  UYAP Entegrasyonu