Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada fesih istemine konu Davalı şirketin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil no'sunda kayıtlı olup 23.12.1996 yılında kurulduğu, Davacı ve Davalı asillerin kurucu ortak olup şirket süresince Davalı ...'ın şirket müdürü olarak seçilmiş olduğu, şirketin son tescil işleminin 27.04.2012 tarihi olduğu dosyaya celp edilen ticaret sicil kayıtları ile sabittir. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre 2010 ve 2018 yılları arasındaki ticari defterlerinin 2012 ve 2015 yılı hariç kapanış tasdikleri bulunmadığından usul ve yasaya uygun tutulmadıkları, kar payı dağıtımının yapılmadığı, genel kurul toplantılarının düzenlenmediği, 300.000- TL'ye çıkarılan şirket sermayesinin ortaklar tarafından ödenmediği, ortaklara verilen alacak ve borç kayıtlarının ticari defterlerde yer almadığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra şirket alacaklarının birçok hukuki ve cezai dava açılmış bulunmaktadır....

    nun atanmış olduğunu, terekenin tasfiyesi kapsamında mahkemece yapılan araştırma sonucunda feshi talep edilen şirketin son tescil işleminin 2014ve vergi dairesince resen terk kaydının 2015 yılında yapılmış olup, şirketin hiç bir ticari faaliyetinin olmadığının anlaşılmış olduğunu, muris terekesinin tasfiyesi için şirketin haklı sebeplerle feshi ve ticaret sicil kaydının silinmesi gerektiğini beyan ederek; ...A.Ş. ünvanlı şirketin muhik sebeplerle fesih ve tasfiyesine, aksi durumda şirketin iflas hükümlerine göre fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; ...A.Ş. unvanlı şirketin yönetim kurulu üyesi olarak görünmesi nedeniyle davanın tarafı olduğunu, ancak uzun yıllardır yönetim kurulu üyeleri ile bir araya gelmemeleri sebebiyle şirketle ilgili hiç bir faaliyette bulunmadıklarını beyan ederek, uzun yıllardır faaliyetsiz olan şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; haklı nedenlerle limited şirketin feshi ve tasfiyesi olmadığı takdirde ayrılma akçesinin ödenmesi suretiyle şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir....

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; haklı nedenlerle limited şirketin feshi ve tasfiyesi olmadığı takdirde ayrılma akçesinin ödenmesi suretiyle şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir....

        Vergi Dairesi kayıtları ile davalı şirketin kağıt üzerinde kurulduğu, hiçbir zaman faaliyete geçmediği gibi halen dahi faal olmadığı, şirketin tek yetkilisi ve ortağı olan davacı beyanları ile de şirketin faaliyete hiç geçmediği ve şirketin esas sözleşmesindeki amaçları yerine getirmesinin, şirket organlarının toplanmasının ve karar almasının mümkün olmadığı sabit olduğundan, davacı ortak için şirketin feshi ve tasfiyesi talebi yönünden haklı ve geçerli sebeplerin bulunması ve TTK 636/2 maddesi gereğince şirketin organlarından birini mevcut olmaması ve genel kurulun toplanamaması nedeniyle davalı şirketin feshi koşulları oluştuğundan davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, ...Ticaret Sicili Müdürlüğünün ...sicil numarasında kayıtlı davalı ...'nin TTK'nın 636/2 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          İhtilaf görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu ve Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülebilmesi için davanın TTK'nın 4. maddesine göre mutlak veya nispi ticari dava olması gerekmektedir. Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevaplarından davacıların ve davalı ...'nun tacir olmadığı, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli davanın TTK'da belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp, genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan ilk derece mahkemesince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2022 NUMARASI : 2022/39 ESAS, 2022/407 KARAR DAVA KONUSU : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Adana 1....

            çıkartılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise Ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dosyada mevcut belge ve bilgiler ışığında, davalı şirketin aktif olarak faaliyette bulunmadığı, yönetim kurulu toplantılarının gerçekleştirilemediği, şirketin feshinde muhik sebebin olduğu, bu kapsamında davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebeplerin mevcut olduğu, iki ortaklı olan şirkette her iki ortağında şirketin feshini talep ettikleri ve bu konuda sulh olduklarını beyan ettikleri, bu sebeple davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret sicilinin .... numarasına kayıtlı .... İletişim Ve Teknoloji Ürünleri Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 636/3. maddesi gereğince haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak SMMM .......

                Davalılar vekili, davacı şirket ortağının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle davacı ... ... yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı şirket ortağı olan davacı Lütfü ile davalıların ortak mutabakatla şirketin fesih ve tasfiyesi ve şirket ortaklarının ticari hayatlarına ayrı ayrı devam etmeleri yönünde karar aldıklarını, bu aşamadan sonra davacı ortağın diğer ortakların müdürlük ve imza yetkilerini kaldıran tek taraflı karar aldığını, ancak şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde alınan kararın resmiyete geçirilmediğinden müvekkil ortaklar tarafından şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açıldığını, ayrıca müdürlük temsil ve imza yetkisinin kaldırılması kararına karşı da dava açıldığını, müvekkillerin hiç bir zaman rekabet yasağını ihlal etmediklerini ve şirket aleyhine eylemde bulunmadıklarını, aksine davacı ortağın aynı sektörde faaliyet gösteren 2 ayrı şirkette ağırlıklı hissedarlığının mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu