Davalılar vekili, davalı şirketin davada pasif dava ehliyeti bulunmadığını, şirketin feshi davasının şirket ortağına karşı yöneltilmesi gerektiğini, davacının şirketteki statüsünün şirket ortağı olduğunu, davacı tarafından tasfiyesi talep olunan davalı şirketin 5 yıldır gayrı faal olduğunu, TTK 549. md gereğince şirketin tasfiyesi şartları oluştuğunu savunarak, haklı nedenlerin varlığının tespiti halinde şirketin tasfiyesine ve feshine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin uzun zamandan beri gayri faal durumda olduğu herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, herhangi bir kar dağıtımının yapılmadığı ve şirket ortakları arasında da huzursuzluğunun bulunduğu, karşılıklı güven ilişkisinin zedelendiği gerekçesiyle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir....
ın takip ettiğini, müvekkilinin şirketin tüm iş ve işlemlerinin takibi hususunda damadını vekaletname ile yetkilendirmiş olduğundan tüm vergi, şirketin faaliyet alanına giren ticari işlerin ve anlaşmaların yapılması, faturaların kesilmesi, ödemelerin, sair vergi borçlarının ve SGK ödemeleri ile çalışanların SGK iş ve işlemleri, ticari defterlerin tanzimi, tasdiki ve muhafazasının müteveffa damadı tarafından yapıldığını, müvekkilinin şirketin kurulduğu günden, damadının ölüm tarihine kadar ve dava tarihine kadar şirkete ait hiçbir hukuki ticari evraka imza atmadığını, esasen yaşı itibariyle ve hayat tecrübesi anlamında bunları takip etmeye de dermanı bulunmadığını, şirketin borçlarının tasfiyesi ve şirket adına olan araçların üzerindeki hacizlerin kaldırılarak şirketi tasfiye ve kapatmak istemiş ise de tüm aramalarına ve uzun uğraşlarına rağmen şirket defterlerine ulaşamadığını, müvekkilinin davalı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna, Vergi Dairesine ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına...
GEREKÇE : Talep, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir. Dava, ortaklıktan çıkma olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi ile ayrılma payının tahsili istenen davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Dava açılmış olması, mutlak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmez. HMK'nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini de gözardı edemez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2016/703 ESAS - 2020/205 KARAR DAVA KONUSU : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Maddi-Manevi KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Kuşadası 1....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.10.2011 gün ve 2010/138-2011/576 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin sermayesinin yasal miktarın altında kaldığını, gayri faal olduğunu, maksadına ulaşamadığı gibi ulaşmasının da mümkün olmadığını ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... ve ... davanın reddini istemiş, diğer davalılar vekili ise şirketin devamında fayda bulunmadığını belirterek fesih kararı verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/33 KARAR NO : 2024/311 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 12/01/2024 KARAR TARİHİ : 24/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin kuruluştan sonra bir süre faaliyet gösterdiğini, ardından ortakların ilgilenmemesi neticesinde şirketin işi bıraktığını, şirketin aktif olarak faaliyet göstermemesi, kanunen gerekli organların yokluğu, işi bırakması, ortakların şirketin devamı niteliğinde iradesi olmaması, şirket defterlerinin tutulmaması ve neticeten mükellefiyet kaydının re'sen terk edilmesi nedenleriyle şirketin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi gerektiğini, somut olayda da uzun yıllardır şirketin zorunlu organları oluşturulmamış olup şirketin gayrifaal fiili durumunun resmiyete kavuşturulması gerektiğini belirterek TTK m. 636 hükmünün gereği olarak şirketin sona erdirilmesi ve sicilden...
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, ortaklığın feshi ve tasfiye payının davalıya ödenmesi, davaya konu şirket müdürünün yetkilerinin dava sonuçlanıncaya kadar kısıtlanması ve müdürlük yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya ve içeriğinin incelenmesinde; davacı şahsın ... Yemek Salonu Gıda San. Tic. Ltd. Şti'nin davalı ile birlikte ortağı olduğunu beyan ettiği, davacı şahsın ortaklığın feshi talep edilen şirketi dosyada taraf olarak göstermediği, bir diğer anlatımla; açılan fesih ve tasfiye davasında husumetin şirketin diğer ortağına yönlendirildiği, ancak fesih ve tasfiye davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği ve ortağa yöneltilmesi mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Davada taraf ehliyeti ve husumet re'sen nazara alınması gereken hususlardan olup, şirketin fesih ve tasfiyesi talepli davada davalı ortağa husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/347 Esas KARAR NO:2021/349 DAVA:Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye) DAVA TARİHİ:06/10/2020 KARAR TARİHİ:24/05/2021 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin sermayesinin tamamını kaybettiğini, şirket faaliyetinin ve malvarlığının bulunmadığını, ticari faaliyetlerinin durduğunu ve vergi kaydının kapatıldığını; şirketin % 60 oranında çoğunluk hissedarı olan diğer yabancı ortaklar ..., ... ve ...'...
bulunmadığı kabulüyle davacının ortaklıktan çıkma talebinin reddi ile davanın TTK'nun 636/3. maddesi uyarınca kabulü ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Bu sebeplerle, şirketin feshini haklı kılan sebeplerin varlığı, şirketin yaşatılmasının ekonomik ve rasyonel açıdan mümkün görülmediği, şirketin herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığı, uzun yıllardır organ yokluğu oluştuğu dikkate alındığında şirketin feshi yerine uygun görülecek diğer alternatif bir çözüme karar verilmesinin şartlarının da oluşmadığı ----- anlaşılarak, --- maddesi uyarınca davacı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir. Fesih kararı ile birlikte şirket tasfiye durumuna girmiş olacağından ----- uyarınca tasfiye memuru tayini zorunludur. Tarafların üzerinde anlaştığı bir tasfiye memuru bulunmadığından, tasfiye memuru mahkememizce resen atanmıştır....