Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Elde davalı şirketin feshi yerine yaşatılmasını gerektirecek ekonomik ve rasyonel veriler mevcut değildir. Şirketin ticari faaliyetinin olmadığı, şirketin devamında genel ekonomik menfaatler için yarar bulunduğunun tesbit edilemediği, hiç kar dağıtmayan ve uzun zamandır zarar eden ekonomik yönden kötü durumda olan bir şirkette diğer pay sahibinin şirketin devamına ilişkin menfaatinin önemli görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Ekonomik faaliyeti durmuş bulunan şirketin devamında genel ekonomik menfaatler açısından bir fayda bulunmadığı kabulüyle şirketin fesih ve tasfiyesine karar veren ilk derece mahkemesinin kararı yerindedir....

    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,---ortaklığından ayrılma akçesinin ödenmesi suretiyle çıkma, aksi halde şirketin feshi talebidir.Dosya içerisine gelen --kaydının incelenmesi sonucu davalı şirketin -- sermaye ile --- tarihinde ana sözleşmesini tescil ettirdiği, ortaklarının davacı --- ile dava dışı--- olduğu, şirket yetkilisinin --- olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık, TTK 636 (3) maddesi uyarınca davacı ortağın haklı sebepleri gerekçesi ile şirket ortaklığından çıkma veya şirketin feshi şartlarının mevcut olup olmadığı hususudur. 6102 sayılı TTK'nın 636 (3) ''Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....

      DAVA 1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin %25 oranında hissedarı olan müvekkilinin üzerine düşen sermayeyi ödediği gibi yurtdışında elde ettiği tüm birikimi de şirkete harcadığını, üçüncü kişilere olan borçları ödediğini, bunlar için yakınlarından maddi destek aldığını, 10.06.2014 tarihli sözleşme kapsamında 570.711,15 Avusturalya doları havale edildiğini, bu paradan davalı şirket için davalı müdür ...’e 206.471,15 Avusturalya doları gönderdiğini, şirketin idare ve temsil yetkisinin kullanılmasında basiretsizlik ve ağır ihmal bulunduğunu, ortaklık faaliyetinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na (6102 sayılı Kanun) uygun yürütülmediğini, mali kayıtların düzgün tutulmadığını, davacıya şirketle ilgili bilgilerin verilmediğini, müvekkilinin şirketten dışlanıp ortaklık hakkından yoksun bırakılmaya başlandığını, ortaklar arasında husumet ve uyumsuzluğun süreklileştiğini, şirketin sürekli zarar ettiğini ileri sürerek davalı şirketin haklı nedenle feshini, bu talebin kabul görmemesi...

        İbraz edilen kök ve ek bilirkişi raporunda güncel rayiç değerler üzerinden ve somut, aksi kanıtlanmamış davalı şirketin mali kayıtlarına göre, karar tarihine en yakın ortaklıktan çıkma payının hesapladığı davacıların davalı şirketin 31/12/2021 tarihli rayiçi öz varlık toplamı olan 8.693.249,90-TL nin sermaye payları olan 0.1250'sine tekabül eden 1.086.656,24-TL'si ortaklık paylarını talep edebilecekleri buna göre 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. TTK 616/1-e maddesi gereğince kar payı dağıtılmasında yetkili organ olan genel kurulda kâr payı dağıtılmasına ilişkin herhangi bir karar alınmadan kâr payı dağıtılması da mümkün değildir. Davalı şirketin kâr payı dağıtmasına yönelik alınmış bir genel kurul kararı olmadığından kar payı talebine ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

          Davalı şirketin ticari defterlerinin mali müşavir ...'da olduğu davacı vekilince bildirilmiş, bu kişiden davalı şirketin ticari defter ve kayıtları sunulması istenmiş sunduğu dilekçesi ile şirket müdürü ... tarafından şirket evraklarının teslim alındığı, 2020 yılı Temmuz ayı itibarı ile şirket ile ilişiğinin kesildiği, kendisinde defter bulunmadığı bildirilmiştir. Davalı şirkete ticari defterlerini sunması konusunda kesin mehil verildiği ihtaratı tebliğ olunmuş, davalı şirket tarafından ticari defter ve kayıtlar sunulmamıştır....

            Bu nedenle de davacının aile bireyleri arasındaki manevi bağların koptuğuna dair gerekçesi de davalı ----- feshi için haklı neden olarak görülemeyecektir." Belirtmiştir. Ancak söz konusu kişisel nedenler şirketin işleyişinin çökmesine yol açıyorsa farklı bir deyişle şirketi işlemez hale getiriyorsa feshi veya alternatif bir çözümü gerektiren haklı bir nedenin var olduğu sonucuna varılabilir. Öte yandan şirketin işleyişinin çökmesine yol açmayan kişisel nedenlerin şirketin haklı sebeple feshi davasında hiç dikkate alınmayacağı söylenemez. Hakim takdir yetkisi çerçevesinde bu durumları da dikkate almak zorundadır. Bu nedenle kişisel nedenler menfaatlerin tartılmasında feshi destekler diğer haklı sebeplerle birleşerek fesih nedeni teşkil edebilir.( ------ arasındaki uyuşmazlıklar hiç kuşkusuz değişik sebeplerden ileri gelebilir....

              Maddesinde ticari dava olarak nitelendirilmiş bir dava türüde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın amacı itibariyle ticari işletme olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir....

                ın aynı zamanda diğer davalı şirketin tek ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin feshi ve tasfiyesi ve müvekkili davacının alacaklarının tahsili için huzurdaki davanın açıldığını, taraflar arasındaki adi ortaklığın konusu ... isimli ticari işletmeler kurulması, mevcut işletmeye ortak olunması ve geliştirilmesi, bu ticari işletmelerin işletilerek kazanılacak kârın paylaşımı hakkında olduğunu, tarafların söz konusu ticari işletmenin işletilmesi ve elde edilecek kazancın paylaşılması amacı ile bir araya geldiklerini, davalı ...'ın 20.07.2019 tarihinde ......

                  Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının, kurulduğu ileri sürülen adi ortaklık ile aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı limited şirketin ortağı olduğu, ayrıca davacı tarafında kabulünde olduğu üzere davalının kendine ait ticari işletmesinde iş makinesini kiralayarak gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davalının, faaliyetlerini yürüttüğü işletmenin niteliği gözetildiğinde ticari işletme mahiyetinde olduğu, dolayısıyla ticari işletmeyi kendi adına yürüten davalının da 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca tacir sıfatını taşıdığı açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlık konusu ticari işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu gözetilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken, sadece ticaret sicili kayıtları esas alınarak davanın görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                    Şti. üzerinden faaliyet gösterecek olan Hair Balat Kuaför Salonu isimli bayan kuaförü ve aynı yerde faaliyet gösteren erkek kuaförünün mülkiyeti ve işletilmesini düzenleyen bir ortaklık sözleşmesidir." şeklinde olduğu anlaşılmış, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava da davacı tarafça adi ortaklık sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart, birleşen dosyada sözleşmenin feshi, alacak ve cezai şart istemi ile dava açılmış ise de taraflar arasında imzalanan 13/03/2020 tarihli ortaklık sözleşmesi başlıklı sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olmadığı, asıl dosya davacısı tarafından kurulan limited şirkete ilişkin düzenlemeler içerdiği, sözleşme hükümleri ve davacının 26/10/2022 tarihli celsedeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın adi ortaklık kapsamında değerlendirilemeyeceği, tarafların taleplerinin dayanağı olan 13/03/2020 tarihli ortaklık sözleşmesine konu şirketin TTK'nın 573 ve devamı maddelerinde düzenlenen limited şirket olduğu, TTK'da düzenlenmiş...

                      UYAP Entegrasyonu