müdürü ve ortağı ...’in menfaatine kullanılıp kullanılmadığının tespiti ile sorumluluk davası açılmasına, şirketin zararın tazmini için yasal yollara başvurulmasına karar verilmesine, P)Kar payı dağıtılmasına karar verilmesi, Q) Şirketimizde sigortasız çalışan olup olmadığının tespiti konusunda denetçi tayininde özel görevlendirme verilmesi, R) Şirketimizin içerik ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıp kullanılmadığının tespiti yönünde iç denetim yapılmasına karar verilmesi ve özel denetçiye görev verilmesi) toplanması amacıyla gerekli izin ve hazırlıkların yapılabilmesi için davacı ortak ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ticari şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir. Talep; kayyım atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacı, davalı şirkete kayyım atanması talebinde bulunmuş ise de davanın konusu özel denetçi atanmasına ilişkin olup şirketin organsızlığı söz konusu olmadığı gibi şirkete, gerek tedbir amaçlı gerekse esas yönünden kayyım atanmasını gerektirecek bir olgu bulunmadığından (İstanbul BAM 14 HD nın E: 2018/1238 K: 2019/1249 sayılı ilamı) HMK'nın 389. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu dışında kalan kayyım atanması isteminin reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkin 11 no'lu kararın iptali talebi yönünden; TTK'nun 438/1 maddesi "Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmamışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir" şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla özel denetim talebi, gündeme bağlılık ilkesinin istisnalarından biridir. Genel kurulun özel denetçi atanması talebinin reddine karar verilmesi halinde iptal davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Zira TTK'nun 439.maddesinde azlığa genel kurulun red kararına karşı gerekli şartlar yerine getirilmişse özel denetçi atanması talebiyle mahkemeye başvurma hakkı getirilmiş olup, kararın reddi halinde iptali isteminde hukuki yarar bulunmamaktadır....
Yapı Denetimde denetçi olarak görev yapan ...’ın yine ortak girişimi oluşturan diğer şirket olan ...'...
nın 438. maddesinde düzenlenen koşullar oluştuğundan şirkete özel denetçi atanmasını talep ettiklerini ileri sürerek, davalı şirketin ....03.2013 tarihli genel kurulunda alınan 1,...,...,4 ve 5 nolu kararların iptaline, şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tamamen ailevi nedenlerle ve öç alma amacıyla açıldığını, dava dilekçesinin çelişkiler barındırdığı gibi davacının da dava hakkını kötüye kullandığını, davacının şirketin mali durumu konusunda yeterince bilgilendirildiğini, iptali istenilen kararların usul ve yasaya uygun olduklarını, özel denetçi tayini koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davalı ...de Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.'...
3. maddesinin iptali talebinin reddine, 5. maddesinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6. maddesinin iptali isteminin ve özel denetçi atanması talebinin kabulüne karar verilmiştir....
defterleri usulüne uygun tutmadıkları, şirketin uzun süreden beri kâr dağıtacak kadar kazanç elde emediği anlaşıldığından haklı nedenle davalıların şirket müdürlüğünden azledilmesi şartları oluştuğu, davacı vekilinin davalı şirketin 13.04.2018 tarihinde yapılan genel kurulunda özel denetçi atanmasına ilişkin talebin reddine karar verildiğini, bu nedenle davalı şirkete özel denetçi atanmasını talep ettiği, özel denetçi talebinin reddi ile ilgili karara karşı iptal davası açılamayacağı, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 439 uncu maddesine göre yapılan incelemeden, davacının yapılan genel kurulda veya öncesinde bilgi edinme ve inceleme hakkını kullanmadığı anlaşıldığından ikincil nitelikteki özel denetçi atanmasına ilişkin davayı açamayacağı gerekçesiyle davacının davalı şirketin 02.03.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemi ile açtığı davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 02.03.2018 tarihli olağan genel kurulunda 2, 4 ve...
n 438/1 inci maddesi kapsamında özel denetçi atanmasının talep edildiğini bildirmiştir. Cevap olarak; “özel denetçi atanması için önceden bilgi alma veya inceleme hakkının kullanılmasının gerekli olduğu, ayrıca şirkete Bağımsız Denetçi atandığı” bildirilmiş ve yapılan oylamada; davacı tarafın özel denetçi atanması için kullandığı 2.1868.528 oya karşılık, atanmaması için 8.014.172 adet oy kullanılmış ve teklif oy çokluğuyla reddedilmiştir....
nin 2008 yılından bu yana sürekli zarar etmesi nedeniyle müvekkili şirketin neden zarar ettiğini araştırmaya kalktığını lakin ticari defterler üzerinde inceleme yaptırmak istediğinde, o tarihte yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen, inceleme yapmasının engellendiğini, davayı açtıkları dönemde yaptıkları araştırmalarda, şirket yönetim kurulu üyesi davalıların, kendi adlarına kurdukları şirketlere piyasa değerinin altında satış yaparak, ihbar olunan şirketi zarar uğrattıklarının anlaşıldığını, bunun üzerine ihbar olunan şirkete özel denetçi atanması için dava açıldığını, özel denetçi raporu ile davalıların, ihbar olunan şirketi zarar uğrattıkları tespit edildiğini, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/673 E.sayılı dosyasından ihbar olunan şirkete atanan özel denetçiler tarafından düzenlenen raporda, ihbar olunan şirketin 2007 ile 2013 yılları arasında 61.057.023,93-TL satış yaptığı, bu satışın %79,52'sinin (Bu tutarın ise 48.552.545,42-TL olduğu) davalı ... San. ve Tic....
Davalı vekili, davacının teminat göstermesi gerektiğini, özel denetçinin oyçokluğu ile seçildiğini, davanın terditli talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacı tarafın azınlık haklarına dayanak özel denetçi tayini isteminin genel kurulda oybirliği ile kabul edilmiş ise de, Şakir'in daha önceki dönemde denetçi olup, sorumlu olduğu bir dönem için denetçi seçilemeyeceği, genel kurul azınlığın adayını seçmek zorunda olmayıp, ancak tarafsızlığı tartışılmayacak bir kişiyi seçmek zorunda bulunduğu, aksi davranışın iyiniyetli bir davranış olmadığı gerekçesiyle, davalı şirketin 6.4.2000 tarihinde yapılan genel kurulda Şakir'in özel denetçi tayinine ilişkin kararın iptaline, özel denetçi için yeterli emarelerin bulunduğunun tesbitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, TTK.nun 381. maddesi uyarınca açılan genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir....