ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 14/02/2019 NUMARASI: 2016/1175 Esas-2019/145 Karar DAVA: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021 Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA:Davacılar vekili,müvekkillerinin ve davalının dava dışı .... San.ve Tic. Ltd.Şirketinin ortağı olduğunu,şirketin 28.01.2004 tarihinde kurulduğunu,şirkete müvekkillerinin ayrı ayrı % 25 davalı şirket müdürü ...'...
Şti. hakkında açtığı şirket müdürünün azline ilişkin davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği, davacı ... tarafından davalı Saray Piliç İşl. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan şirket müdürünün azline ilişkin davanın ise şirket müdürünün idare ve temsil yetkisinin kaldırılması davasının, sadece bu yetkiyi kullanan ortağa yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu gerekçesiyle Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27864 sicil numarasında kayıtlı Saray Piliç İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin müdürü olan davalı ...'...
Karar sayılı ilamında "....Dava anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin görevden azli, kabul edilmemesi halinde yetkilerinin sınırlandırılması ve şirkete yönetici kayyım atanmasına ilişkin olup; mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de Dairemizin .... esas ...karar 24.02.2015 tarihli kararında da belirtildiği gibi azil yetkisi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin 364 ve 408. maddeleri gereği münhasıran genel kurula hasredilmiştir. Bu durumun tek istisnası TTK 334/2 hükmü olup [PULAŞLI, Hasan, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Adalet Yayınevi, Ankara, 2013, s.406-407], somut olayda şirket ortaklarının yöneticilerin azli veya yetkilerinin sınırlandırması amacıyla mahkemeye başvuru hakkı tanıyan bir hükmü bulunmamaktadır....
Yani davacı 11.10.2004 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra da şirkette müdür sıfatının devamında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bu durumda davacının istifa edip etmediği, azlinin yapılıp yapılmadığı hususu önem kazanmaktadır. İstifa tek taraflı irade beyanı olup muhataba ulaşmasıyla sonuç doğurur. Şirket müdürü istifa ettiğini açıkça şirkete ve ticaret sicile bildirmesine rağmen, işleme alınmaması halinde bu konuda tespit davası açabilecek, istifanın ortaklar kurulu kararı olmaksızın işleme konulabilecek, bunların yapılmaması halinde dava açabilecektir. Bu aşamalar tamamlanmadan doğrudan istifa yönündeki talebe ilişkin dava açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır.Getirtilen ticaret sicil kayıtlarında davacının şirket müdürlüğünden azline ilişkin bir ortaklar kurulu kararı olmadığı görülmüştür. Dava dilekçesindeki beyanlardan da davacının şirketteki hisselerini devrettikten sonra açıkça istifa etmediği anlaşılmaktadır....
Maddesi gereği şirket organ azline ilişkin davaların Ticaret Mahkemelerince yargılamanın tüm safhalarının heyet halinde görülmesi gerektiği ve davanın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi Heyeti tarafından görülerek sonuçlandırılması gerektiği, yargılama safhaları tek hakim eliyle yürütülerek sonuçlandırıldığı," gerekçesi ile HMK 353-(1)a-3 gereği esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın haksız rekabete ilişkin davanın husumet nedeniyle, davalının müdürlük görevinden azline ilişkin talep bakımından ise şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf yoluyla Dairemize gelen uyuşmazlık, şirket ortağı olan davacının, diğer şirket ortağı davalının haksız rekabet ve rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiği ileri sürülen davranışı nedeniyle açtığı davada aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı, davalı ...'...
istenen belgeleri görme ve inceleme hakkının haiz olduğu, şirkete ait tüm ticari defter ve kayıtların mali müşavir ...'...
HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ: 14/03/2022 İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Üye hakimin görüşü değerlendirildi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... ile davalı ...'nın "... Şirketi" ni 2016 yılında kurduklarını, iki paydaşın da %50 hissesi bulunduğunu, yine aynı yıl şirketin "... A.Ş" ile franchising sözleşmesi imzaladığını ve ... A.Ş'nin alt kiracısı olduğunu, Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi ... Esas, ... Karar 23/03/2021 tarihli ilamı ile söz konusu ... Şti.'nin ... ve ... tarafından birlikte yönetimine ve temsiline karar (müşterek müdürlük) verildiğini, karar tarihinden itibaren diğer yetkili müdür davalı ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/748 Esas KARAR NO : 2024/213 DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 04/10/2023 KARAR TARİHİ : 16/04/2024 Davacı ... vekili tarafından davadan feragat ettiklerini bildirir 08/04/2024 tarihli dilekçenin uyap sistemi üzerinden dosyaya sunulmasından sonra davalı vekilinin 16/04/2024 tarihli davalı tarafın yargılama gideri, vekalet ücreti talep etmediğine ilişkin dilekçesini uyap sistemi üzerinden sunması üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı şirket yetkilisinin yönetim hakkını ve yetkilerini şirkete özen ve sadakat yükümlülüğünü ağır şekilde ihlal ederek basiretsiz bir şekilde şirketin ve ortakların menfaatlerine, dürüstlük kuralına ve şirket gereksinimlerine uymayan şekilde kullandığını, kendi menfaatlerini şirketin menfaatleri üstünde tuttuğunu, dava dilekçesinde somut vakıalar olarak dile getirdikleri eylem, işlem ve kararların TTK'nun 630(2) maddesi uyarınca...
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 08/09/2021 YAZIM TARİHİ : 14/09/2021 Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye .... Ticaret Mahkemesi'nin .... sayılı dosyası ile açılan ticari şirket davasında tarihinde tesis edilen ara karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; 1996 yılında tarafların ... 'ni kurduklarını, %50 oranında pay sahibi olan her iki ortağın müdür sıfatıyla münferiden şirketi temsile ve ilzama yetkili olduklarını, 2012 yılında davalı tarafından beraberce kurdukları şirket ile aynı alanda faaliyet göstermek üzere ....'...
Kararın içeriğinden oy dağılımı ve karar nisabının yeterli olduğu olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin aksine iddialarına bu yönden de hukuken bir değer verilemeyeceğinden dava konusu edilen davacının davalı şirketin müdürlüğünden azline/alınmasına ilişkin 03/11/2012 tarihli ve 18 sayılı ortaklar kurulu kararının 8. maddesinde usul ve yasaya ve esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına her hangi bir aykırılık tespit edilemediğinden davacının davasının reddine..." karar verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16/10/2017 tarih, 2016/3379 esas, 2017/5392 karar sayılı kararı ile; "...Dava, limited şirketlerde müdürün azline dair genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece limited şirket genel kurulunun, müdürleri herzaman azledebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....