un banka hesaplarına yapılan havalelerin şirketin kurulduğu tarihten önce de var olduğu gibi havalelere ilişkin şirketin ticari defter ve kayıtlarında somut bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı, davalı H.. Y..'un şirketi zarara uğrattığı konusunda davacının davasını ispat edemediği, şirket genel kurulu tarafından kar payı dağıtımına ilişkin karar bulunmadığı, bu sebeple davacının kar payı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine , tasfiye memuru olarak C. G.'in atanmasına, davacının kar payı ve zarar talebinin reddine karar verilmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Çünkü yetkisizliğe ilişkin ilk itirazı halledecek mahkeme, esas davayı görmeye yetkili olan mahkemedir. Somut olayda; davacı, aralarında adi ortaklık ilişkisi olduğunu belirterek ortaklığın tespiti, tasfiyesi ve kar payının tarafına verilmesini talep etmiş, davalı ise aralarında işçi-işveren ilişkisi olduğunu belirterek iş mahkemesinin görevli olduğunu, davanın ticari dava olarak kabul edilmesi halinde ise ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev ve yetki itirazında bulunmuştur. Bu bağlamda, mahkemece önce görev itirazı incelenip, görev itirazının reddine yada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görev konusunda herhangibir değerlendirme yapılmaksızın yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1155 Esas KARAR NO : 2020/609 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 06/12/2018 KARAR TARİHİ : 18/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette 1989 yılından buyana ortaklık vasfının bulunduğunu, davacının davalı şirketten hamiline yazılı hisse senetleri satın aldığını, davacıya son yıllarda hiçbir şekilde kar payı verilmediğini, davacının en son davalı şirketten olan 2008 - 2010 - 2011 yıllarına ait kar payı alacağını ... 50. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ... Karar sayılı ilamına bağlı olarak tahsil ettiğini, sonrasında davacıya herhangi bir kay payı kuponu veya nakdin ödenmediğini, davacının davalı şirkettin yönetim kurulunun ... tarih... numaralı nama yazılı ilmühaber aldığını, işbu ilmühaberde "......
ın müvekkilin hisse sahipliğini kabul etmemeye başladığını, taraflar arasında adi ortaklık kurulduğundan bu yana kar payı dağıtılmadığını, müvekkil kendisi 2019 ve 2020 mizanları ile kar payı seviyesinde pay hesaplamalarını hazırlamış ve mizanlar üzerinden kar payı toplantısı yapmayı davalıdan ısrarla istemiş ancak davalı buna yanaşmadığını ve herhangi bir kar payı ödemesi yapmadığını, ... müvekkilin zararına sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek, adi ortaklık payının tespiti ile ortaklığın feshine karar verilerek tasfiye edilmesine, tasfiye payına karşılık olarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesine, davalıların banka hesaplarına mal kaçırma ihtimaline binaen tedbir konmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargıtay .........
in 4 hisseyi müvekkiline devrettiğini, noterde hisse devri sözleşmesi yaptıklarını, bu tarihten sonra ortaklık sıfatını kazanan müvekkiline herhangi bir kar payı veya başka bir ödemenin yapılmadığını, hisse devrinin pay defterine kaydedilmediğini, ticaret siciline bildirilmediğini, davalı ...'in davalı şirketteki hisselerinin tamamımı davalı ...'a devrettiğini, böylece mükerrer devri yaptığını ileri sürerek, müvekkilinin ortaklık payının değeri belirlenerek kendisine ödenerek ortaklıktan ayrılmasına ve ödenmeyen kâr payının tespiti ile kendisine ödenmesini, işbu dava dosyasının tefrik edildiği davacının ortaklığın tespitini istediği davada bu talebi reddedilirse, hisse devri karşılığı ödediği bedelin davalı şirket dışındaki davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket ve ... vekili, davacının müvekkili şirkete ortak olmadığını bu nedenle kar payı ve hisse bedelinin ödenmesini talep edemeyeceğini, müvekkili ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2018 NUMARASI : 2016/235 ESAS 2018/422 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortaklık Kar Payı Alacağının Tahsili KARAR : Taraflar arasındaki şirket ortaklık kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/383 KARAR NO : 2021/539 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili, Sorumluluk Davası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 01/06/2021 KARAR TARİHİ : 06/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.07.2017 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, davalı şirket ortağı ...’nın şirket müdürü olması nedeniyle rekabet yasağına aykırılığın ihlali ve sorumluluğu göz önüne alınarak şirketi uğratmış olduğu zarar karşılığı tespit edilerek Amerikan doları cinsiden şirket müdürü ...’dan tahsili ile şirket hesabına iadesine sağlanması ve bu şekilde şirket hesabına Amerikan doları olarak ... tarafından iade edilen bedelden müvekkilime hissesi oranında ödeme yapılması, müvekkilimin şirketteki kar payının tespiti tahsiline, haklı nedenle müvekkilimin şirket ortaklığından çıkmasına...
payı şirketçe ödenmiyorsa dava süresince de kar payının ödenmesine hükmedebileceğini, Mahkemenin, kar payının ödenmesine ilişkin kararın genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olması nedeniyle bu yönde bir karar verilemeyeceğine ilişkin gerekçesinin de hatalı olduğunu, zira çokluğun eda hükümlerini davalının irade beyanı yerine geçecek şekilde verileceğini, aynı doğrultuda mahkemenin kar payının dağıtılmasına yönelik vereceği eda niteliğindeki bir tedbir kararının da şirket genel kurulunun kar payı dağıtılması kararı yerine geçeceğini ve müvekkilinin kar payı alacağının muaccel olabileceğini, bu nedenle kar payı dağıtılmasına yönelik bir kararın genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayılmasının, hakimin bu yönde bir karar tesis edemeyeceği anlamına gelmediğini, Somut olayda, aile içerisindeki anlaşmazlıkların, şirketin ortaklık ilişkilerine de sirayet ettiğini, azınlık pay sahibi müvekkilinin hem aile içerisinde hem de şirket içerisinde dışlandığını, bu yönde şirket yönetimini...
payı şirketçe ödenmiyorsa dava süresince de kar payının ödenmesine hükmedebileceğini,Mahkemenin, kar payının ödenmesine ilişkin kararın genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olması nedeniyle bu yönde bir karar verilemeyeceğine ilişkin gerekçesinin de hatalı olduğunu, zira çokluğun eda hükümlerini davalının irade beyanı yerine geçecek şekilde verileceğini, aynı doğrultuda mahkemenin kar payının dağıtılmasına yönelik vereceği eda niteliğindeki bir tedbir kararının da şirket genel kurulunun kar payı dağıtılması kararı yerine geçeceğini ve müvekkilinin kar payı alacağının muaccel olabileceğini, bu nedenle kar payı dağıtılmasına yönelik bir kararın genel kurulun devredilmez yetkileri arasında sayılmasının, hakimin bu yönde bir karar tesis edemeyeceği anlamına gelmediğini, Somut olayda, aile içerisindeki anlaşmazlıkların, şirketin ortaklık ilişkilerine de sirayet ettiğini, azınlık pay sahibi müvekkilinin hem aile içerisinde hem de şirket içerisinde dışlandığını, bu yönde şirket yönetimini...
şirketi ile aralarında adi ortaklık sözleşmesinin kurulduğunu, bu sözleşme uyarınca davalı ... Personeli Biriktirme ve Yardım Sandığından arsa satın alındığını ve davalı ...la yazılı satış potokolünün düzenlenmesine rağmen satışın ...'nın hakim ortağı ...'a yapılması nedeniyle yapılan tescil işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile davalı ... şirketi ile aralarında gerçekleştirilen, adi ortaklık sözleşmesi gereğince kar payının tespitini ve tahsilini talep etmiştir. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....