ın ölümü ve mirasçılarının bir araya gelmemesi sebebiyle Genel Kurulun yapılamamasına bağlamış, davacının şirket ortaklığının gerçekleştiği, kendisinin şirket ortaklığından ayrıldığı,bundan sonraki işlemlerin davacı tarafından yapılması gerektiği, davacıyı tavuk çiftliklerinin mülkiyeti konusunda yanıltmadığı yönünde beyanda bulunmuş, esasen taraflar arasında geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinin bulunduğu ve bu güne değin iptal edilmediği gibi iptalinin de talep edilmediği göz önüne alınığında davacının geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesine dayalı olarak davalının şirket hisselerini devraldığı, bundan sonraki tamamlayıcı ortaklar pay defterine kayıt ve Genel Kurulun onayı işlemleri konusunda ve gerekse açıklayıcı Ticaret Siciline tescil ve ilan işlemleri konusunda kendinin müracaatı gerekmekte olup şirket ortaklığını devreden davalının bir yükümlüğü bulunmadığı, bahse konu tavuk çiftliklerinin devredileceğine dair gerek Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinde...
e 300.000 TL bedel karşılığında 04.08.2010 tarihle hisse devir sözleşmesi ile devredildiğini, devir bedelinin müvekkiline ödenmediğini, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, her ne kadar sözleşmede hisse devir bedeli 300.000 TL olarak belirtilmiş ise de, gerçek değerinin devir tarihinde 1.000.000 TL civarında olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin dava dışı şirketteki hisselerinin devir tarihi itibariyle gerçek bedellerinin tespit edilerek ödenmesi gerektiği tarih olan devir tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, bunun kabul edilmemesi halinde ise, hisse devir işleminin iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. İhbar olunan vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının .......
Dava, şirket hisse devri işleminin iptali ile hisselerin devreden adına tescili, aksi halde ödenmeyen hisse devir bedelinin tahsili talebine ilişkindir.Davacı taraf, davalı şirkette bulunan hisselerini 2015 yılı Ağustos ayında devrettiğini ancak devir bedellerinin ödenmediğini beyan ederek şirket hisselerinin yeniden kendisi adına tescilini, aksi halde ise belirlenecek bedelin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı taraf hisse devrinin dava dışı kişilere yapılmış olması sebebiyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dosya kapsamından; davacının, davalı şirketteki 50.000 TL değerindeki 50 adet hissesinden 17 adedini 30.07.2015 tarihli ve ... yevmiye sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile dava dışı ... , 17 adedini 30.07.2015 tarihli ve ... yevmiye sayılı hisse devir ve temlik...
Dava hisse devri işleminin iptali ve davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödemesi istemine ilişkin olup davacının tescil talebini de içerdiğinden davalı şirkete husumet yöneltilmesinde isabetsizlik yoktur.İlk derece mahkemesince davanın hisseleri devir alana yöneltilmediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Davalı şirket ve ihbar olunanların sundukları delillere göre davacı hisselerinin devir beyanına istinaden tarihli Y.K kararı ile -------- adın tescil edilmesine karar verilmiştir. Buna göre eldeki davada talep -------- hukukunu etkileyecek niteliktedir. Adı geçenin yokluğunda hisse devrinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı incelenemeyecektir....
Ltd.Şti'de adına kayıtlı olan 800.000.000,00 TL karşılığı hisse payının 200.000.000,00 TL'şer hissesini Beşiktaş ... Noterliğinin 30/09/2002 gün ve ... ve ... yevmiye nolu hisse devir sözleşmeleri ile oğulları davalılar ... ve ...'a diğer mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile devir ve temlik ettiğini, yapılan devrin 08/12/2005 tarihli ortaklar kurulu toplantısı ile şirket pay defterine kayıt ile tescil ve ilanına karar verildiğini; yine murisin aynı şirkette 08/12/2005 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 1000 paya tekabül eden ve 1.000,00 TL. olan şirket sermayesini 49.000,00 TL. artırarak 50.000,00 TL.ye çıkarttırıp, bu sermayenin tamamı muris ... tarafından taahhüt edilip ödendiği halde, sermaye artışı ile davalı ... ve ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/604 Esas KARAR NO: 2021/682 DAVA: Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ: 24/09/2021 KARAR TARİHİ: 27/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, ---- hissedarlarından --- vefat ettiğini, -- vefat ettiği tarihte, davalı---- ölümünden sonra geride kalan eşi ------ şeklindeki karar verildiğini, söz konusu veraset ilamına uygun olarak hazırlanan---- anlaşıldığı üzere, veraset ilamına uygun olarak---- adına şirket pay defterine kayıt edildiğini,--- tarihinde vefat ettiğini, ----- şirkette sahip olduğu --- şekilde karar verildiğini, müvekkili ------ intikal eden hisseleri her türlü hak ve yükümlülüğü ile birlikte devir ve temlik aldığını, müvekkili tarafından devir alınan ---- sözleşmede yazılan şartlarla devir alan müvekkili adına şirket pay defterine kayıt edilmesi ve müvekkiline...
geçen 2 yıl süreden sonra davacının alacaklıyım demesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflar arasında düzenlenen hisse devir ve kefalet sözleşmesinde müvekkilinin eşinin açık ve yazılı muvafakatinin bulunmadığını tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/768 Esas KARAR NO : 2022/749 DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ : 23/11/2021 KARAR TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... 27. Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı sözleşmesi ile davalı şirket ortaklarından ...'den 800 adet hisse, ... 27. Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı sözleşmesi ile yine davalı şirket ortaklarından ...'dan 600 adet hisse devraldığını, müvekkilinin üzerine düşen bütün yasal yükümlülük ve gerekliliklerini tam ve eksiksi yerine getirmesine karşın aradan geçen zaman içerisinde ortaklar kurulu toplanmadığını, devir hususuna ilişkin herhangi bir karar vermediğini, pay defterine işlenmediğini, ticaret sicilde tescil ve ilan ettirmediğini, müvekkilinin ... 9....
Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını ve dava sonucunda kabulüne karar verildiğini, devredilen hisse miktarı maddi hata yapılarak 10.000 yazılması gerekirken hataen 1.000 olarak yazıldığını yapılan maddi hatanın düzeltilmesine dair taleplerinin reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili tarafından noterden yapılan bu devir işlemine rağmen bu işlem pay defterine işlenmemiş ve ticaret siciline tescil edilemediğinden bahisle Ankara ... Noterliğinin 24/11/2017 tarih ve ... yevmiye nosu ile davalıya yaptığı hisse devrinin pay defterine işlenmesini, ticaret siciline tescilini ve tescilin ilan edilmesini, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde hisse devir sözleşmesi, hisse devrinin onayına dair genel kurul kararının sahteliği iddiasında bulunmuş ise de, duruşmadaki beyanında, hisse devrine ilişkin noter sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş olup, yokluğunda yapıldığı için sahtelik iddiasında bulunduğu hisse devrinin onaylanmasına dair iptali istenen genel kurul kararının, TTK nun 595. ve müteakip maddelerine uygun olduğu, keza limited şirket hisse devri sözleşmenin yapılması ile değil, hisse devrinin genel kurul tarafından kabulü ile geçerli hale geldiğinden, henüz genel kurul toplantısı yapılıp hisse devri onaylanmayan hisseyi devralan paydaşın genel kurula katılma hakkı bulunmadığından, yokluğunda hisseyi devreden şirket ortağının katılımı ile alınan genel kurul kararının iş bu nedenle usul ve yasaya uygun olduğu, yoklukla malul olmadığı kanaatine varılmıştır....