Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce sadece davacı tarafın defterleri incelenmiş mali müşavir bilirkişi ... tarihli raporunda: Davacının inceleme konusu ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre, davacının davalı şirkete mal ve hizmet satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişki gereğince davalı şirket adına borç kaydedilen faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye 47.712,13 TL tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğu, davacının ise 8.142,00 TL tutarında alacak talep ettiğini, davacının ticari defterlerinde dava konusu alacağın dayanağı olarak davalı şirket adına borç olarak kayıtlı olan faturalar ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edilip edilmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. HMK'nın 7251 S.K./23. Md ile değişik 222....

    Bu durumda mahkemece, davalı şirkete ticari defterlerini ibraz etmek üzere, sonuçları da hatırlatılmak suretiyle süre verilmesi, gerektiğinde mal ve hizmet alınan 3. Kişilerin bildirilmesi ile, ticari defterler ibraz edildikten sonra ticari defter ve diğer kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, davacının yaptığı harcamaların şirket adına yaptığını yazılı delillerle ispatlaması gerekmesi nedeniyle, bu harcamaların banka ekstreleri ile şirket defterleri arasında şirketin hesap hareketleri ile irtibat kurularak tespiti ile davacının şahsi banka kartı ve kredi kartından yapılan işlemlerin davalı şirket adına yapılıp yapılmadığının belgeler karşılaştırılarak belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Ayrıca takip talebine konu faturaya ilişkin, davacı şirket tarafından tanzim edilen BA mutabakat yazısının davalı şirket kaşe ve imzası ile onaylanmış olduğu, Davacı şirketin incelemeye ibraz etmiş olduğu ticari defter kayıtlarının tetkikinde; Davalı şirket ile olan ticari faaliyetin 120.10.10.A0002 no.lu hesap kodu altında takip edilmekte olduğu, Davalı şirket adına tanzim edilen takip ve dava konusu faturanın bu hesaba borç kaydedilmiş olduğu, bu faturaya karşı davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, 10.01.2019 takip tarihi itibariyle davalı şirket cari hesabının 188.800,00-TL borçlu durumda olduğu tespit edilmiş olmakla; davacı şirket kendi ticari defterlerinde, davalı şirketten takip tarihi itibarıyla 188.800,00-TL alacaklı durumda olduğu, davacı şirket tarafından tanzim edilen takip talebine konu 24.10.2018 tarihli ... no.lu 188.800,00-TL tutarlı faturanın 25.10.2018 tarihinde davalı şirkete teslim edilmiş olduğu, söz konusu faturaya karşı davalı tarafından...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/294 Esas KARAR NO : 2022/340 DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) DAVA TARİHİ : 25/03/2022 KARAR TARİHİ : 29/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacıların murisi olan ......'nın 21/08/2017 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak, eşi ..., kızı ..., kızı ..., kızı ....., kızı ......, kızı .... kaldığını, muris ......'nın 1986 yılında ''...... ve Ortakları Kollektif Şirketi'' ünvanı ile kollektif bir şirket kurduğunu, daha sonra ise İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ...... sicil numarası ile kayıtlı ...'ni kurduğunu, şirketin yönetimi ve idaresinin her zaman muris ...... tarafından icra edildiğini, alınacak kararlarda son sözün her zaman ......'...

        Esas sayılı icra takibine konu 14.03.2019 tarihli ... seri nolu 7.133,10 TL bedelli faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre fatura ve ödeme kaydından sonra davacı şirketin davalı şirketten 3.133.10 TL alacaklı olduğu, 13/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Tacir olan taraflar arasında davalı taraf ticari defterlerine göre ticari bir ilişki bulunduğu, davalı uyuşmazlık dönemine ait ticari defterlerinin HMK 222. maddesindeki şartları taşıdığı, davaya ve Konya . İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı icra takibine konu 14.03.2019 tarihli ... seri nolu 7.133,10 TL bedelli faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirketle ilgili başka herhangi bir kaydın bulunmadığı bildirilmiştir....

          Davalı şirket vekili, keşidecisi davacı şirket olan bonoların müvekkiline davacılardan ... ve ... ciroları ile geçtiğini, davacı şirket ile bir bağ bulunmadığını, bonoların teminat vasfı taşımadığını, borcun ödenmediğini, bedelsizlik iddiasının davacı yanca ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı şirket ile olan ticari ilişkide takip ve dava konusu bonoların teminat amaçlı olarak verildiğinin iddia olunduğu, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporunda davalı şirketle ticari ilişki olduğunu gösterir bir kayda rastlanmadığının saptandığı, davalı şirketin... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2010/19719 sayılı takip dosyası ile keşidecisi davacı şirket, lehtar-cirantası davacı ... olan, hamili bulunduğu bonolarla adı geçenler aleyhine icra takibinde bulunduğu,... 33....

            Taraflar yeni bir unvanla şirket kurmayı kararlaştırmış bulunduklarından ve TTK'nın 588/3 maddesi gereğince tescilden önce şirket adında işlem yapanlar bu işlemlerinden dolayı sorumlu bulunması nedeniyle ve taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi gereğince kararlaştırılan şirket kurulana kadar dava dışı 3. bir şirket üzerinden ticari faaliyette bulunulduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığa konu davanın TTK .../... maddesi gereğince ticari dava olduğu gibi uyuşmazlığın TTK'nın da düzenlenen şirket kurulumu ve kurulum esnasına kadar yapılan faaliyetler nedeniyle işin ticari iş olduğu, bu nedenle TTK'nın .... Maddesinde düzenlenen ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir....

              Bu şekilde aralarında --- senesinde bir ticari ilişki başlamıştır. ----- senesi sonunda davacı şirket, ----- borçlu kalmış ve bu bakiye ----- senesine devir etmiştir. ---- çalışmaya devam etmişlerdir. Cari hesapta nakit hareketler de söz konusu olmuştur. ---- sonunda davacı şirket, ------ durumdadır. Davacı şirket, ------numaralı muavin hesapta takip etmiştir. Davacı şirket, ---- arasında, hiçbir mal ve hizmet satın almadığı halde, diğer davalı ---- havaleler göndermiş ve havaleleri ------ numaralı cari hesabına borç kaydetmiştir. Davalı ------ ibraz edilen ticari defterlerinde, davacı şirketin gönderdiği havaleler gözükmemektedir. Zaten havaleler ayrı bir tüzel kişiliği olan diğer davalı------gönderilmiştir. Davacı taraf, iki davalı şirket arasında organik bir bağ olduğunu iddia etmektedir. Davalı -------defterlerinde, diğer davalı ---- aralarında bir ticari ilişki olduğu görülmektedir. Davacının keşide ettiği ihtarname davalı şirkete ----tarihinde tebliğ edilmiştir....

                Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.'nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu