Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak dosyada mevcut kök ve ek raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. 16.09.2021 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; sadece davalı şirket defterlerinin incelendiği anlaşılmakla birlikte defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığının da değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı yanın ortaklık kar payına ilişkin davacı tarafa ödeme yaptığı yönündeki iddiası gerek ek rapor gerek kararda irdelenmemiştir.Ödeme savunması her aşamada yapılabilir. Bu kapsamda iddia ve savunmaların değerlendirilerek her iki şirket ve de ortaklık ticari defterlerinin incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

kabul ettiğini, tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet etmeden karar verildiğini, hükme esas alınan rapora karşı müvekkilinin itirazlarının değerlendirilmediğini, davalının 2017 yılı genel kurul kararının iptali ile kar payının dağıtılmamasına ilişkin karara karşı muhalefet şerhi olmadığının tespit edildiğini, talep olunan yıllar için davalının genel kurul toplantısına katılmadığını, karşı oy kullanarak muhalefet şerhi koymadığını, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebi ile huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalının dava ehliyetinin bulunmadığını, kar payı ve pay akçelerinin tahsili için açılan davanın şirketin feshi talebini de havi olacağından, davalının payı da şirketin feshini isteme nisabını karşılamadığından iş bu davayı açamayacağını ileri sürerek hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir....

    önüne geçebilmek, şirketin mevcut durumunu tespit edebilmek adına şirket merkezinde delil tespiti yapılmasına, hükümle birlikte müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılması için ortaklıktan çıkma talebinin kabulü ile bu hususun Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, bilirkişi hesaplamasıyla belirlenebilir hale geldikten sonra artırılmak üzere şimdilik 1.000,00.TL ayrılma akçesinin ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, bilirkişi hesaplamasıyla belirlenebilir hale geldikten sonra artırılmak üzere şimdilik müvekkilinin payına düşen 1.000,00.TL kar payının ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      kendisine cevap verilmediğini ve irtibata da geçilmediğini, davalı şirket ile daha sonra yapılan görüşmede müvekkilin 48.825 TL'lik hissesinin olduğunu ve 174,84 TL birikmiş kar payının bulunduğunu, ancak bu rakamın gülünç olduğunu, öncelikle davacının davalı şirket hissedarı ve hissedarı olduğu tarih itibariyle hisse miktarının tespitine, tespit edilecek hisse miktarının bugünkü paraya uyarlanmasına, müvekkilin hissedar olduğu tarihten dava tarihine kadar kar payının tespitine, yine kar payının da bugünkü reel paraya uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği kar payı ve kdv alacağın tahsili istemine ilişkindir....

        Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin ortakları olduğu, bu şirket nezdinde davacıya ödenen kar payının davacı tarafından davalıya aralarındaki adi ortaklık kapsamında dava dilekçesinde belirtilen şirketlerde hissedar olunması amacıyla verildiği, ancak davalı tarafça söz konusu şirketlere hissedar yapılmadığını ve bu nedenle davalıya verilen paraların iadesine karar verilmesinin talep edildiği, bu haliyle talebin TTK'nda düzenlenen şirketler hukukunu ilgilendirmediği, tarafların ortak olduğu şirkete ilişkin eksik kar payı alımı veya diğer bir ihtilafın bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafından davalıya adi ortaklı kapsamında ödendiği ve dava dilekçesinde belirtilen şirketlere hissedar yapılmaması sebebiyle ödediği paranın iadesine ilişkin olup ticarive ticari dava olmadığı ve Mahkememizin görevli olmayıp, genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevli görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Şirket ortaklar kurulunun kar dağıtmama kararlarına karşı açılmış ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı sabittir. Bu nedenle davacının geçmiş yıllara ilişkin olarak istediği kar payı varsa tespiti ve ödenmeside yapılacak tasfiye sonucu tasfiye memurunca karara bağlanacaktır. Bu nedenle reddedilmiştir. Davacının kayyım atanması ve tedbir taleplerinde de hukuki yararı kalmadığı anlaşılmış reddine karar vermek germek gerekmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/771 Esas KARAR NO : 2021/808 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 23/11/2021 KARAR TARİHİ : 26/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ..., 24.06.2008 tarihinde kumaş toptan ticaret ve şehir içi banliyö ve kırsal alanda kara yolu ile personel, öğrenci ve benzeri grup taşımacılığı olarak kurulmuş iki ortaklı bir şirket olduğunu, Şirketin kuruluş sermayesi 500.000-TL olup %50 hisse müvekkil ... ve %50 hisse davalı ...'a aittir. Davalı ... aynı zamanda şirket kurulduğu günden bu güne kadar münferit imza ile şirketin tek yetkilisi olduğunu, şirket hisselerini bila bedel ortağına devretmesi yönünde baskı görmesi, şirket hakkında bilgi alma hakkının kısıtlanması, şirket yöneticisi olan diğer ortak davalı ...'...

              . - DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 29/04/2015 KARAR TARİHİ : 07/12/2020 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 79757 numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan davalı şirketin ortağı olduğunu, Türk Ticaret Kanunu'nun 638. Maddesi "(1) Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. (2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir." ve 641....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/175 Esas KARAR NO : 2018/65 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 24/03/2017 KARAR TARİHİ : 26/01/2018 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının dava dilekçesi incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; .../.../... tarihinde davalı ..., davacı ... ve mütevveffa ... ... arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, adi ortaklık sözleşmesi gereğince müteveffa ...’in müştereken malik olduğu ... ili ... ... ilçesi ... Mah. ......

                  UYAP Entegrasyonu