Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişi heyetlerinden asıl ve birleşen dava konusu talepler yönünden bilirkişi raporları temin edilmiş, dosyamıza sunulan bilirkişi raporları arasındaki hesaplama farklılıklar ı ve çelişkinin giderilmesi teminen SMMM Latife Yazıcı Yalçınkaya ve nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi ... tarafından oluşturulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 2008 ve 2009 yılları kar payı alacağının borçlusunun davalılardan ... olduğu, davanın açıldığı 02.04.2009 tarihinde yalnızca ilk yılın (01.01.2008-31.12.2008) kar payının vadesinin gelmiş olduğu, buna göre, dava tarihinde davacının kar payı alacağının 2008 yılı kar payı olan 500,00-TL olduğu, davacının 2008-2009 yılları kar payından bakiye alacağının; 2010 ve 2011 yıllarında yapılan ödemelerin mahsubu ile ve son ödeme tarihi olan 23.08.2011 itibarı ile 694.299,46,TL olarak hesaplandığı, asıl davada talep edilen 100.000,00-TL tazminatın bağış bedeline ilişkin olduğu, dava dosyasında her hangi...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/414 Esas KARAR NO:2023/601 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ:26/05/2022 KARAR TARİHİ:21/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ------tarihinden beri şirketin 16.650,00 sermaye paylı %33,3 oranında ortağı olduğunu, müvekkili şirkete ortak olduktan sonra sadece bir kez genel kurul toplanmış olup sonrasında hiç genel kurul toplanmadığını, hiç kâr payı dağıtılmadığını, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten beri şirketin genel durumu, kâr durumu, bilançosu, finansal tablolar hakkında bilgi almak istemişse de kendisine hiç bilgi verilmediğini, şirket ortağı olarak denetim yapmasına olanak sağlanmadığını, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenle müvekkilinin...

      , kar payı olarak dağıtılmadığını, şirket müdürünün görevini kötüye kullandığını, müvekkilinin ortaklık haklarının ihlal edildiğini belirterek şirket adına kayıtlı taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin haklı nedenle feshine ve tasfiyesine, kar payı alacaklarının gayrimenkul satışlarından elde edilen pay dahil şimdilik 1.000,00 TL’sinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        1.317.863,12 TL olduğunu belirttiğini, sözleşme kapsamında yıl sonunda kendilerine % 50 ortaklık payı-kar ödenmesi gerekli iken bu kapsamda hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının kar payı ödememek için giderleri afaki olarak yüksek gösterdiğini, kar payı ödenmemesine rağmen davalı şirket yetkililerinin şahsi hesaplarına 2.000.000 TL den fazla para aktardıklarının öğrenildiğini, taraflar arasında kar payı ve ortaklık dışındaki diğer alacakları ile ilgili ... 6....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, davacının %10 hissedarı olduğu davalı şirketin diğer davalı tarafından kötü yönetimi nedeniyle maddi haklarının ihlal edildiğini, TTK'nun 370/1.maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde tek imza ile temsil yetkisinin kullanıldığını, bu şekilde alınan yönetim kurulu kararları geçerli kabul edilse dahi davalı yöneticinin bir yıl süreli yönetim kurulu başkanlığının 12/10/2022 tarihi itibariyle sona erdiğini, öte yandan 2018 ila 2022 yılları arasında kar payı dağıtılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve sırasıyla 500,00 TL, 1.500,00 TL, 1.000,00 TL, 3.500,00 TL ve 3.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL kar payı alacağının bulunduğunu bildirerek, davalı ...'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/771 Esas KARAR NO : 2022/894 DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) DAVA TARİHİ : 02/11/2020 KARAR TARİHİ : 28/09/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 29/09/2022 Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortakları olduğunu, davalı gerçek kişilerin ise şirket yöneticileri olduğunu, şirketin kar etmesine rağmen herhangi bir kar payı dağıtmadığını, ayrıca yöneticinin yönetim görevini gereği gibi yerine getirmediğinden şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına ve belirlenecek karın da tespitiyle şimdilik 1.000-TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              ya kâr payından mahsup edilmek üzere ara dönem finansal tablolara göre oluşan kar payı avansı ödemeleri yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin kâr payı avansı dağıtılabilmesine ilişkin uyulacak usul ve esasların Kâr Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliği ile düzenlenmiş olduğunu, Kâr Payı Avansının Dağıtımı Hakkındaki Tebliğ'in 5....

                belirtilerek genel kurul kararının bu açıdan da iptaline karar verildiğini, oysa ki tüm aşamalardaki beyanlarda açıkça ifade edildiği üzere davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarih olan 2013 yılına kadarki sermaye arttırım ve kar payı dağıtmama kararlarında bizzat davacının kabul oyunun olduğunu, bir inceleme yapılacak ise 2013- 2015 yılları için yapıldığını, bu iki yıllık süreçte kar payı dağıtılmamasının haklı ve gerekli olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının beyanının aksine uzun yıllardır kar payı dağıtılmamasının söz konusu olmadığını, davacının azlık hissedar olduğunu, kendisi şirketten ayrılmadan önce yönetim kurulu üyesi olarak kabul oyu kullandığı sermaye artış kararlarını dahi dava konusu ettiğini, oysaki alınan bu kararların tümüne bizzat davacının kabul oyu kullandığını ve yönetim kurulu üyeleri ibra edilmişken bu aşamada daha evvel alınan sermaye artış kararlarının zorunlu olmadığını ve kar payı dağıtmamak için alındığının iddia etmesinin kötü niyetli bir davranış...

                belirtilerek genel kurul kararının bu açıdan da iptaline karar verildiğini, oysa ki tüm aşamalardaki beyanlarda açıkça ifade edildiği üzere davacının yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı tarih olan 2013 yılına kadarki sermaye arttırım ve kar payı dağıtmama kararlarında bizzat davacının kabul oyunun olduğunu, bir inceleme yapılacak ise 2013-2015 yılları için yapıldığını, bu iki yıllık süreçte kar payı dağıtılmamasının haklı ve gerekli olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının beyanının aksine uzun yıllardır kar payı dağıtılmamasının söz konusu olmadığını, davacının azlık hissedar olduğunu, kendisi şirketten ayrılmadan önce yönetim kurulu üyesi olarak kabul oyu kullandığı sermaye artış kararlarını dahi dava konusu ettiğini, oysaki alınan bu kararların tümüne bizzat davacının kabul oyu kullandığını ve yönetim kurulu üyeleri ibra edilmişken bu aşamada daha evvel alınan sermaye artış kararlarının zorunlu olmadığını ve kar payı dağıtmamak için alındığının iddia etmesinin kötü niyetli bir davranış...

                  3 ay kala istifa ederek hastaneden ayrıldığını ve ... de çalışmaya başladığını, 11.07.2011 tarihinde ... ün, ... e ait olan hisseleri satın aldığını ve şirkete ortak olduğunu, şirketin 2012 tarihinde müstakil bina şartı getirilmesiyle yeni bir taşınmaz satın aldığını ve kar payı dağıtmadığını, şirket için alınan arsaya ... ün sermaye artırımı yapılması teklifini kabul etmeyince şirket ortaklarının her birinin 300.000 er TL yatırarak 2. arsanın alındığını, 2009-2012 yılları arasında her bir ortağa 628.737,68 TL kar payı dağıtıldığını, 2009-2013 yılları arasında davacıya şirket müdürlüğü döneminde çalışan hekimlerin kuruluş sırasında kararlaştırılan maaşlarını vermek yerine kar payı dağıtıldığını, davacının şirket müdürlüğünün kendisinin başka bir işyerinde çalışması gerekçesiyle ayrılmak istemesi üzerine 26.02.2014 tarihinde ... ve ...’nun şirket müdürü olarak görevlendirildiğini, ...’nun mesul müdür olması nedeniyle 2015 tarihinde şirket müdürlüğünden zorunlu nedenle ayrıldığını, şirkete...

                    UYAP Entegrasyonu